© ogretmenler.net I Copyright © 2022. Her hakkı saklıdır

Bu Dava Birleşik Kamu-İş Davası Değil Bu Dava Tüik Tarafından Açlığa Mahkum Edilenlerin Davasıdır!

Bu Dava Birleşik Kamu-İş Davası Değil Bu Dava Tüik Tarafından Açlığa Mahkum Edilenlerin Davasıdır!

onfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in, 9 Haziran 2022'de açıklanan enflasyon oranlarını protesto amacıyla TÜİK önünde düzenlediği basın açıklaması nedeniyle konfederasyon üyelerimiz Ankara 34’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktılar. Konfederasyonumuz üyeleri, “Sendikal faaliyet suç değildir. TÜİK’in verilerle oynaması suçtur. Bugün bizler değil bu suçu işleyenler yargılanmalıdır” savunması yaptılar.  

Konfederasyonumuz üyeleri, TÜİK’i protesto ettikleri için “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan yargılandıkları davanın ilk duruşması bugün Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşma 22 Şubat 2024 tarihine ertelendi.

Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, Genel Sekreterimiz Özgür Aras, Genel Mali Sekreterimiz Hasan Kütük, Genel Örgütlenme Sekreterimiz Şükrü Balun,  Konfederasyonumuz önceki Dönem Genel Başkanı Mehmet Balık, Genel Özlük-Hukuk ve TİS Sekreteri Mehmet Koç, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Tüm Yerel-Sen Genel Başkanı Mücahit Dede,  Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, Genel Sağlık-İş Genel Sekreteri Gazi Çeliker, bağlı sendikaların MYK üyeleri, şube başkanları ve üyelerimiz dava duruşması öncesinde bir araya gelerek Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptılar.

Konfederasyon üyelerimiz adına basın açıklamasını yapan Genel Başkanımız Mehmet Yeşildağ, “Basın açıklaması yapmak ve TÜİK protestosu suç değildir. TÜİK’in verilerle oynamasının açıkça suç teşkil ettiğini bir kez daha belirtiyoruz bugün burada arkadaşlarımızın değil bu suçu işleyen TÜİK yöneticilerinin yargılanması gerekiyor” dedi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde.

“TÜİK enflasyonu oranlarının gerçeği yansıtmadığını hepimiz biliyoruz, gerçeği yansıtmayan rakamlar üzerinden milyonlarca emekçinin ve emeklinin yaşam koşulları belirlenmektedir.

Konfederasyonumuz 9 Haziran 2022’de açıklanan enflasyon oranlarını protesto için TÜİK önünde eylem yapmak istemiştir. Ancak eylem polisin sert müdahalesiyle karşılaşmış, sonucunda o dönemki genel başkanımız, genel mali sekreterimiz, şube başkanlarımız gözaltına alınmış sonrasında haklarında dava açılmıştır.

TÜİK’in verilerle oynamasıyla suç işlediğini söylüyor bugün burada arkadaşlarımızın değil TÜİK yöneticilerinin yargılanması gerektiğini söylüyoruz.

TÜİK hesap oyunlarıyla enflasyonu düşük göstererek uzun süredir milyonlarca memur, işçi, emekli ve dar gelirlinin enflasyon karşısında ezilmesine, yoksullaşmasına, açlığa ve sefaletine neden olmaktadır.

TÜİK’in enflasyon oranlarını gerçeği yansıtmadığı bilinmesine rağmen ücret ve maaş zamlarında halen TÜİK oranları kullanılmaktadır.

Konfederasyonumuz KAMU-AR’ın düzenli açıkladığı oranlar ve çeşitli bağımsız kurumların açıkladığı oranlarla TÜİK’in oranları arasında büyük farklar vardır.

TÜİK eskiden enflasyon sepetini açıklarken sepetteki kalemleri ve ağırlıklı oranlarını da açıklıyordu ancak şimdi, enflasyon sepetini ve kalemlerini de açıklamıyor.

Bu durumun bile TÜİK'in açıkladığı verilerin yanlış olduğunu göstermesi açısından yeterlidir. Ayrıca TÜİK başkanlarının görevden alınması ya da istifa ettirilmesi kurum üzerindeki baskıyı açıkça belli etmektedir. Hal böyleyken TÜİK’in bağımsız ve tarafsızlığından söze edilemez.

Bu durumun kurumun talimatlarla karar aldığını en belirgin göstergesidir.

TÜİK’in açıkladığı oranlarının tarafsız olduğuna inanan ve güvenen kimse kalmamıştır.

Ülkemizde milyonlar her geçen gün yüksek enflasyon karşısında ezilmekte en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumdadır.

Buradan iktidara sesleniyoruz; TÜİK’in manipülasyonlu rakamlarıyla yoksulluğu bir süre yönetebilirsiniz ancak açlığı yönetemezsiniz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak iktidarı bir kez daha uyarıyoruz!

Mızrak çuvala sığmıyor, TÜİK verileriyle felaketi gizleyemiyor. TÜİK gerçekleri açıkla, ekmeğimizle oynama diyoruz.

O gün TÜİK’in önüne boşuna gitmedik kamu emekçilerinin, emeklerinin ve tüm çalışanların haklarının gasp edilmesine tepki gösterdik.

Gerçeklerden uzak veri açıkladığı gerekçesiyle TÜİK önünde yapmak istediğimiz eyleme polisin orantısız güç kullanarak müdahale etmesini en temel sendikal hak ve özgürlüklerden biri olan protesto hakkımızın gasp edilmesi olarak değerlendiriyoruz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; bugün burada TÜİK, istatistik kurumu olmaktan ziyade iktidarın isteklerini yansıtan, yerine getiren bir kurum haline geldiğine dikkat çekiyor ve TÜİK’in verilerle oynamasının açıkça suç teşkil ettiğini bir kez daha belirtiyoruz bugün burada arkadaşlarımızın değil bu suçu işleyen TÜİK yöneticilerinin yargılanması gerekiyor diyoruz.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER