© ogretmenler.net I Copyright © 2022. Her hakkı saklıdır

Her mazlumun çaldığı ilk kapı, sığındığı tek liman, güvendiği tek kurum Türkiye Kamu-Sen’dir.

her mazlumun çaldığı ilk kapı, sığındığı tek liman, güvendiği tek kurum Türkiye Kamu-Sen’dir.

Kuşkusuz ki yasal mevzuatın olmadığı sendikal teşkilatlanmanın mahkeme kararları ile engellendiği bir zaman diliminden bugüne mücadele etmek aynı ruh ve heyecanı bugünlere taşımak kahramanların işidir. Bu yönüyle Türkiye Kamu-Sen’in mazisi temiz, yolu dürüstlük ve samimiyet yoludur.

Üye sayınız değil 1 milyon, 5 milyon da olsa asla büyük olamazsınız! Türkiye Kamu-Sen'in kuruluş ilkesini, "Devletin; ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü" olarak belirlemesi, bu kurumun dünya ve ülke gerçeklerini ve milletimizi yok etmek isteyenlerin oyunlarını, kurulduğu günlerde gördüğünün ifadesidir. Gerek coğrafyamızda meydana gelen gelişmeler, gerek 40 yıldır mücadele ettiğimiz bölücü terör, gerekse Gazze’de yaşanılan insanlık dramı, bu coğrafyada ayakta kalmanın ne kadar zor olduğunun ifadesidir. Ülkelerin ve devletlerin, sivil toplum kuruluşları eliyle, bölünüp parçalandığı bir çağda, devletin; ülkesi ve milletiyle ve bölünmez bütünlüğünü kendine kuruluş ilkesi olarak belirleyen Türkiye Kamu-Sen’in varlığı, elbette önemlidir, elbette değerlidir. Kurulduğumuz günden beri memleketimizi ilgilendiren her konu, Türkiye Kamu-Sen'i de ilgilendirmektedir. Çünkü bu vatan, bu ülke bizimdir.

Devletin olmadığı yerde memur da olmaz gerçeğinden yola çıkarak; bir taraftan kamu görevlilerimizin hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi bir taraftan da varlığımızın teminatı Türkiye Cumhuriyeti ve temelleri üzerinde yükseldiği tarihimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Hak aramanın, haksızlığa karşı mücadele etmenin, güçsüzün yanında olmanın, ekmek kavgasının kutsallığına inanıyor ve sendikacılığa da bu gözle bakıyoruz. Büyük olmak, eline geçirdiğin güce dayanarak, baskıyla, tehditle, zorbalıkla üye kaydetmek değildir. Böyleleri büyüdüklerini sanırken; aslında küçülürler. Büyüklük, şu anda ne olduğun değil; ne olmak istediğin ve nereye gittiğinle ilgilidir. Biz; değişen dengelerde, güce göre saf değiştiren, menfaate göre yer belirleyen, omurgasız ve ilkesiz, günün adamlarına inat; belirlediğimiz ilkeler çerçevesinde dosdoğru yolda ilerliyor ve geçtiğimiz her noktaya Türk adını kazıyoruz. İşte bu yüzden büyüğüz!

Gücümüzü, hak arama anlayışının ruhunu milli ve manevi değerlerimizden, mücadele azmini şanlı tarihimizden, Türk Büro Sen’in 100 bine yaklaşan Türkiye Kamu Sen’in 600 bine yaklaşan üyelerimizden alıyoruz. Bu büyük kitlenin aile sıcaklığı içinde bütünleştiği bu yuvada; ortak amaç ve sevginin ortaya çıkardığı sinerji ile hedeflerimizden kuruluş ilkelerimizden soğumadan memurun hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için faaliyetlerimizi yürütüyoruz. İlkelerimiz doğrultusunda “bizim ilkemiz, önce ülkemiz” diyerek, “üreten, yol gösteren, hak eden, hak ettiğini mutlaka alan bir sendika” anlayışını Türk Sendikal hareketine kazandırmış bulunuyoruz. İşte bu nedendir ki, her mazlumun çaldığı ilk kapı, sığındığı tek liman, güvendiği tek kurum Türkiye Kamu-Sen’dir.

Memura sendika hakkını alan da memur sendikacılığını ortaya çıkaran da Türkiye Kamu Sen’i kuran Türkiye sevdalısı şerefli mensuplarıdır. Memura sendika hakkı verilsin diye Temmuz ayında Ankara sıcağında sıcak asfaltta yürümeyenler bugün Adalet Bakanlığı olan geçmişteki Başbakanlık binasının demirlerine kendini zincirlere bağlamayanlar, bunlar da yetmeyince; Ankara Sıhhiyede Abdi İpekçi Parkında ölüm orucunda yatmayanlar, elbette bugün bizleri anlayamaz, bizlerin verdiği mücadeleyi bilemezler. Bunlar çile ve mücadele ile elde edilen sendika hakkını kendileri gibi ucuz görür kendileri gibi alınır satılır görür, eşantiyon ile sendika hakkını kullanmaya kalkarlar. Dün sendika hakkının alınması mücadelesinde yoktular, bugün de masada memurun hakkını, arama da yoklar.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER