Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, CNN Türk’te yayınlanan Hakan Çelik’le Hafta Sonu programında yükseköğretimde yeni dönemin temel başlıklarını kamuoyuyla paylaştı.
Özvar, lisans eğitiminde üç dönemli esnek modele geçiş, kontenjanların istihdam odaklı yeniden düzenlenmesi, uluslararası öğrenci sayısında Türkiye’nin dünyada altıncı sıraya yükselmesi ve yükseköğretim mezunlarının istihdamda öne çıkması başta olmak üzere yükseköğretim gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Lisans eğitiminin üç yılda tamamlanabilmesine yönelik çalışmalara değinen Özvar, “Önceliğimiz süreden ziyade mezunlarımızın istihdam edilebilirliği. Eğitim kalitesinden ve program yeterliliklerinden ödün vermeden, öğrencilerimizin daha kısa sürede iş gücü piyasasına geçişini kolaylaştıracak esnek bir akademik model üzerinde çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Özvar, önümüzdeki öğretim dönemine yetiştirmek istediklerini belirttiği 3 yılda mezuniyete ilişkin yürüttükleri çalışmaların detaylarına ilişkin şu bilgileri verdi:
“2547 sayılı Kanun’un 44. maddesi bize üçüncü bir dönemi ihdas etme yetkisi veriyor. Bu alanda çalışmaya başladık. Bir sene içerisinde 3 sömestir mantığı ile. 14 haftadır bir sömestir. Bu 14 haftayı biraz daha kısaltarak ama öğrencinin alacağı kredileri, yapacağı projeleri, çalışmaları kısaltmadan daha kompakt şekilde programları reorganize ediyoruz. Eylülde başlayıp temmuzda bitecek şekilde. Öğrenciler yine 240 AKTS ile mezun olacaklar. Yine 8 sömestir eğitim görecekler ama o 8 sömestiri 3 yılda tamamlayabilecekler.”
“Yükseköğretim mezunlarının işgücüne katılım oranı yüzde 77”
Özvar, üniversite mezunlarının istihdam oranlarında düşüş yaşanıp yaşanmadığına ilişkin bir soru üzerine, TÜİK’in 2025 yılı üçüncü çeyrek verilerine göre, yükseköğretim mezunlarının işgücüne katılım oranlarının yüzde 77, istihdama katılım oranlarının ise yüzde 70 olarak gerçekleştiğini belirtti. İşgücüne katılım oranının genel ortalamasının ise yüzde 54 olduğunu kaydeden Özvar, “Eğitim düzeyleri yükseldikçe işgücüne katılım ve istihdam edilme oranları da artıyor.” dedi.
“İstihdamla bağı kopan bölümler kapatılıyor”
Özvar, son 3 yıldır yükseköğretimde önemli bir dönüşüm başlattıklarını, istihdam odaklı bir eğitim modeli oluşturmak amacıyla, piyasada karşılığı kalmayan programları kapatıp yerlerine ise dijital yetkinlik kazandıran yeni programlar açtıklarını belirtti.
Bu dönemde istihdam imkânı azalan 175 programın sistem dışına çıkarıldığını, 443 programın ise kontenjanının düşürüldüğünü belirten Özvar, buna karşılık açtıkları yapay zeka ve bilişim, sağlıkta ve tarımda dijital dönüşüm, yeşil beceriler ve sektörün talepleri temelli yeni programların öğrenciler tarafından büyük ilgi gördüğü ve geçen yıl yüzde 99 doluluk oranına ulaşıldığı ifade kaydetti.
“Vakıf üniversitelerinin kontenjanları da düzenlenecek”
Kontenjanların istihdam verileri doğrultusunda yeniden belirlendiğini vurgulayan Özvar, devlet üniversitelerindeki kontenjan düzenlemesinin bu yıl itibarıyla vakıf üniversiteleri için de geçerli olacağını duyurdu. Özvar kontenjanları düşürülecek bazı bölümleri, “Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hukuk, iletişim, psikoloji, mimarlık ve eğitim fakülteleri” olarak açıkladı.
"Uluslararası öğrenci sayısı 378 bine ulaştı"
Uluslararası öğrenciler konusunda Türkiye’nin küresel ölçekte önemli bir konuma ulaştığını belirten Özvar, 198 ülkeden gelen 378 bin uluslararası öğrenciyle Türkiye’nin bu yıl Fransa’yı geçerek dünyada altıncı sıraya yükseldiğini söyledi.
Uluslararası öğrencilerin yüzde 96’sından fazlasının kendi imkânlarıyla eğitim gördüğünü kaydeden Özvar, bu öğrencilerin Türkiye ekonomisine yıllık yaklaşık 3,5 milyar dolarlık katkı sağladığını, ancak bu alanı yalnızca ekonomik değil, bilim diplomasisinin ve kültürel etkileşimin stratejik bir unsuru olarak gördüklerini vurguladı.
“Uzun süreli ve zorunlu staj geliyor”
Bölgesel kalkınma üniversiteleri ile Organize Sanayi Bölgeleri bünyesinde açılan meslek yüksekokulları sayesinde uygulama ağırlıklı eğitimin güçlendirildiğini ifade eden Özvar, bu okullardan mezun olan öğrencilerin istihdam oranlarının yüzde 80’in üzerinde olduğunu söyledi. Özvar, uygulama ağırlıklı bu modelin Türkiye geneline yaygınlaştırıldığını, sanayi ile iş birliğinin güçlendirilmesini hedeflediklerini ve Yükseköğretim Kurulu olarak sürece maddi destek sağladıklarını belirtti.
Özvar, öğrencilerin iş dünyasına daha güçlü hazırlanması amacıyla uzun süreli ve zorunlu staj uygulamasının hayata geçirileceğini belirterek, “En az bir yarıyıl sürecek zorunlu staj uygulamasıyla öğrencilerimiz uygulamanın içine daha fazla dâhil olacak, mezuniyet sonrası iş gücüne geçişleri kolaylaşacak.” şeklinde konuştu.
Özvar, öğrenci affı ile ilgili soruya ise af konusunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde müzakere edildiğini hatırlatarak, “Yükseköğretim Kurulu olarak kapsamlı bir etki analizi yürütüyoruz. Konu Kurulumuza intikal ettiğinde görüşlerimizi kamuoyu ve TBMM ile paylaşacağız.” dedi.
“Eğitimin kalitesinden hiç şüphe yok”
Yükseköğretim Kurulunun esas hedeflerinden birinin eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve sosyal sorumluluk alanlarında üniversitelerin verdiği hizmetleri en yüksek seviyeye çıkarmak olduğunu ifade eden Özvar, “Verdiğimiz eğitimin kalitesinden hiç şüphe yok. Bütün üniversitelerimizdeki programlarımızın yeterlilikleri ve öğrenim kazanımları Avrupa standartlarındadır. Türkiye'de elde edilen herhangi bir diploma Avrupa'nın, dünyanın herhangi bir yerinde geçerlidir. Bu kalitenin iyileştirilmesi daha da yukarıya çekilmesi gereken yönleri var. Zaten gayretimiz bu yöndedir.” şeklinde konuştu.
“Öğrencilerin yüzde 57’si örgün eğitimde”
Türkiye’nin son 20 yılda yükseköğretimde erişilebilirlik ve kapasite bakımından büyük bir atılım gerçekleştirdiğini belirten Özvar, “Bugün Türkiye’de 208 üniversitemiz, 186 binin üzerinde öğretim elemanımız ve 6 milyonun üzerinde yükseköğretim öğrencimiz bulunmaktadır. Bu kapasite artışı, Çin ve Hindistan’la mukayese edilebilir bir düzeye ulaşmıştır” dedi.
Özvar, yükseköğretim sistemi içerisinde 6 milyon 482 bin 197 üniversite öğrencisi bulunduğunu, bunların 3 milyon 696 bin 554’ünün örgün eğitimde olduğunu, bunların ise yaklaşık 2.5 milyonunun lisans, 1.1 milyonunun ise ön lisans öğrencisi olduğunu açıkladı. Açık öğretimde ise 2 milyon 785 bin civarında öğrenci bulunduğunu belirten Özvar, örgün eğitimde kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenciler içindeki oranının yüzde 57 olduğunu ifade etti.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar İstanbul’da, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesini (FSMVÜ) ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesini (MSGSÜ) ziyaret etti
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar:
“Üniversiteden 3 yılda mezuniyet imkânı, hem mali açıdan ciddi bir tasarruf sağlayacak hem de öğrenciler daha kısa sürede hayata atılabilecek”
“Daha az eğitim ve öğretim olmayacak. 3 sömestr ile seneden daha fazla istifade etmek istiyoruz”
“İstihdamla bağı zayıflayan programlara kontenjan vermeyeceğiz. Üniversitelerimiz bu programları açma ısrarından vazgeçsin”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, lisans eğitiminin 3 yılda tamamlanabilmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Üniversiteden 3 yılda mezuniyet imkânı, hem mali açıdan ciddi bir tasarruf sağlayacak hem de öğrenciler daha kısa sürede hayata atılabilecek.” dedi.
Özvar, İstanbul’da, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesini (FSMVÜ) ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesini (MSGSÜ) ziyaret etti.
FSMVÜ’yü ziyaretinde Rektör Prof. Dr. Nevzat Şimşek’ten üniversitede yürütülen faaliyetlere ilişkin bilgi alan Özvar, senato toplantısına katılarak akademisyenlerle bir araya geldi. Özvar, burada yaptığı konuşmada, Türk yükseköğretiminin 2030 vizyonu çerçevesinde çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Lisans eğitiminin üç yılda tamamlanabilmesine ilişkin düzenleme hakkında konuşan Özvar, “Herhangi bir kredi kaybına uğramadan, programların yeterlilikleri ve öğrenim çıktılarında herhangi bir tasarrufa gitmeden, öğrencilerimizin aynı kredi ve ders saatleri anlayışı içerisinde, daha kısa zamanda mezun olmasına imkân verecek, üçüncü bir sömestir üzerinde çalışıyoruz.” dedi.
“Daha az eğitim ve öğretim olmayacak”
Öğrencilerin 8 sömestiri, 3 senede bitirmesine imkân verecek bu düzenlemeyi en kısa zamanda hayata geçirmek istediklerini vurgulayan Özvar, şöyle devam etti:
“Bazen akıllara takılabiliyor, acaba krediler azalacak mı, daha mı az ders görülecek, daha mı az eğitim olacak? Hayır, daha az eğitim ve öğretim olmayacak. Ama biz seneden, daha fazla istifade etmek istiyoruz. Böylelikle hep mali açıdan, harcamalar bakımından ciddi bir tasarrufta bulunulacak hem de öğrencilerimizin daha kısa sürede hayata atılmasına imkân verecek bir model üzerinde duruyoruz. Bu çalışmayı hep birlikte kısa zamanda hayata geçirmeyi arzu ediyoruz.”
Özvar, ikinci öğretimin kalkmasıyla ve istihdamla bağı kopan pek çok programın sistem dışına çıkarılmasıyla üniversitelerin pek çoğunda ciddi bir zaman boşluğu oluştuğuna işaret etti.
“İstihdamla bağı kopan programları sistem dışına çıkarıyoruz”
Mezunlarına istihdam olanakları sağlamak bakımından zayıflayan programları sistemin dışına çıkarmaya devam edeceklerini vurgulayan Özvar, “Üniversitelerimizin artık bu programları açmak ısrarında vazgeçmesini bekliyoruz. Zira biz bu programlara artık kontenjan vermeyeceğiz.” dedi. Özvar bu anlayışla onlarca programı sistem dışına çıkardıklarını hatırlatarak, “Bu sene yine bir sadeleştirme yapacağız.” şeklinde konuştu.
“Kontenjan düzenlemesine devam edeceğiz”
Başarı sıralaması ile öğrenci kabul edilen programların bir kısmında kontenjan düzenlemelerine devam edeceklerini vurgulayan Özvar, “Hukuk, diş hekimliği, eczacılık, mimarlık, psikoloji, eğitim fakültesinin bazı programlarında kontenjan düzenlemeleri yapacağız.” dedi.
Öğretmenliğe kaynaklık teşkil eden programlarda da ciddi bir kontenjan düzenlemesi yaptıklarını anlatan Özvar, “Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Sosyoloji,
Felsefe, Antropoloji, Sanat Tarihi gibi programlarda ciddi bir kontenjan düzenlemesi yapılmıştır. Bundan sonra da yapılmaya devam edecektir.” şeklinde konuştu.
-Üniversiteye hazırlanan adaylara uyarı-
Konuşmasında üniversiteye hazırlanan adaylara ve ailelerine seslenen Özvar, tercih yapmayı planladıkları programların geçen seneki kontenjanlarını, başarı sıralamalarını ve puanlarını yakından takip etmelerini önerdi.
Özvar, “Hatta mümkünse son 3-5 yılda her bir programın kontenjanlarını, puanlarını ve sıralamalarını mutlaka dikkate alın. Bunları dikkate almazsanız ciddi bir yanılgı içine düşebilirsiniz.” şeklinde konuştu.
-Staj süreleri uzayacak-
Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak üzerinde durdukları bir diğer konunun ise işyerinde mesleki eğitim olduğunu belirtti.
Gerek kamu gerek özel sektör temsilcileriyle yaptıkları istişareler neticesinde staj konusunda ciddi adımlar atma ihtiyacı olduğunu tespit ettiklerini belirten Özvar, “Bilhassa uygulama içeren mesleki programlarda daha uzun süreli stajlara ihtiyaç duyuluyor. Yani 20-25 günde değil en az 1 sömestir devam edecek stajlar mezunlarımıza, mezuniyet sonrasında daha büyük bir iş imkânı sağlamaktadır.”
“Sürdürülebilir üniversite modelinin başında vakıflar geliyor”
Özvar, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluşun sürdürülebilirlik üzerinde durduğunu ve sürdürülebilir bir ekosistemin dünyanın ana gündem maddelerinden olduğunu kaydetti.
Türk-İslam uygarlıklarının insanlık tarihine verdiği en önemli katkılardan birinin vakıflar olduğunu belirten Özvar, “Dünyanın aradığı sürdürülebilir üniversite modelinin başında vakıflar gelmektedir. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi kadim bir vakfın imkân ve desteleriyle kurulmuştur. Tarihi yarım milyon milenyumu aşan bir vakfın üzerine kurulmuş bir üniversiteye sahip olmak, böyle bir üniversite ile ülkemize hizmet etmek büyük bir gurur.” dedi.
Özvar, devlet vakıf ayrımı yapmaksızın tüm üniversitelere eşit bir tutum sergilemeyi önemli bir görev addettiklerini kaydetti. Özvar, senato toplantısının ardından Türk dünyasının manevi lideri olarak gösterilen Hoca Ahmet Yesevi'nin "Fakrname" adlı eserinin minyatür sanatıyla ele alındığı “Minyatürlerle Fakrname” sergisi ile Dr. Öğr. Üyesi Amine Refika tarafından "Video Sanatı" dersi kapsamında lisans ve lisansüstü öğrencilerinin tasarımlarından oluşan "Sosyal Medya Bağımlılığı" temalı -Beğen, Kaydet, Paylaş- isimli "Video Sanatı ve Poster Sergisi"nin açılışını yaptı.
Özvar, daha sonra MSGSÜ’yü ziyaret ederek Prof. Dr. Handan İnci Elçi’nin vefatının ardından göreve yeni atanan Prof. Dr. Ahmet Sacit Açıkgözoğlu’ya hayırlı olsun dileklerini iletti.