Depremde 3 kardeşi ve annesini kaybetti, göz pınarları kurudu

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Depremde 3 kardeşi ve annesini kaybetti, göz pınarları kurudu
Abone ol
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde Adıyaman’da annesi ve 3 kardeşini kaybeden 2 çocuk annesi kadın, üzüntüden artık gözyaşlarının akmadığını söyledi. Annesi ve ağabeyini enkazda sarılmış şekilde bulduğunu dile getiren acılı kadın, deprem olur diye iki çocuğunu okula gönderemediğini kaydetti.

Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem 11 ilde büyük bir yıkıma neden oldu. Deprem bölgesinden Antalya’ya yaklaşık 160 bin afetzede geldi. Afetzedeler; otel, kamu misafirhane, lojman ve Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarına yerleştirildi. Tüm ihtiyaçları Antalya Valiliği koordinasyonundaki yetkililer tarafından karşılanan depremzedeler, yaşadıkları günleri bir nebze de olsa unutmaya çalışıyor. Akdeniz Üniversitesi yerleşkesi içindeki Muratpaşa Öğrenci Yurdu da yüzlerce depremzedeye ev sahipliği yapıyor. Yurt otoparkı ise depremin vurduğu 11 ilin plakalarının olduğu araçlarla doldu. Günlerinin çoğunluğunu yurt bahçesinde geçiren depremzedelerden bazıları ise yerleşke içinde ailecek zaman geçiriyor.

 

Adıyaman’dan eşiyle gelen 2 çocuk annesi ev hanımı Gülbahar Yılmaz da, yurt önünde güneşli havada çocuklarıyla vakit geçiriyor. Yılmaz’ın depremde kendi evi hasar görürken, 100 metre uzağındaki ailesinin 3 katlı evi yıkıldı. O enkazda Yılmaz’ın kardeşleri Abuzer Küçük, Yusuf Küçük ve Güler Küçük ile anne Zeliha Küçük hayatını kaybetti. Depremde annesi ve 3 kardeşini toprağa veren Yılmaz’ın tek tesellisi ise 2 çocuğu ve eşinin yanında olması. Ağlamaktan artık gözyaşlarının gelmediğini dile getiren acılı anne, korkudan bir an olsun çocuklarını yanından ayırmıyor.

 

"Işıktan sonra çığlıklar gelmeye başladı"

 

 

Yaşadıklarını üzüntüyle anlatan Gülbahar Yılmaz, deprem anında hemen uyandığını eşi ve çocuklarıyla kendilerini dışarı attıklarını söyledi. Dışarıda kar yağdığını ve çok soğuk bir hava olduğunu hatırlatan Yılmaz, "Ayakta zor duruyorduk, düştük kalktık sürekli. Var gücümüzle kendimizi dışarı attık. Bahçede bir asma ağacı vardı, ona tutunduk, depremin bitmesini bekledik. Deprem durduğu an Adıyaman’da mor bir ışık gökyüzünü kapladı, o ışıktan sonra bir ses geldi ve ardından çığlıklar yükselmeye başladı. Sonra arabamıza bindik ama ayaz ve karanlık vardı. İkinci depreme ağabeyimin kurduğu tütün çadırında yakalandık. Hepimiz ellerimizi havaya kaldırıp dua etmeye başladık. O da geçti. Sürekli artçılar vardı" dedi.

 

"Artık gözümden yaş gelmiyor"

 

 

Kendi evinin 100 metre ilerisindeki ailesinin 3 katlı evinin yıkıldığını anlatan Yılmaz, "Annem, iki ağabeyim, kız kardeşim enkaz altında kaldı. Evin etrafında isimleriyle seslendim ama ses gelmedi. Akrabaların yardımıyla bir kepçe geldi, ailemin yattıkları yeri gösterdim. Kıyamam, ağabeyim ranzanın üstünde yatıyordu, kolon üstüne devrilmişti. Annem, kardeşime sarılmış bir şekildeydi. Kıyamam onlara, cenazelerini güçlükle çıkardık. Artık gözümden yaş gelmiyor, ağlayamıyorum. Ailemi battaniyeye sarılı şekilde defnettik. Sonra kardeşlerim aileleriyle farklı illere dağıldı, biz de Antalya’ya geldik. Artık orada duramadık. Burada yerleştiğimiz yurdun 3. katında kalıyoruz. İlk gün deprem olur diye hiç uyuyamadık. Sonra yavaş yavaş içimiz rahatlayınca uyuyabildik. Yurttaki kreşe çocuğumu götürdüm, korktum. 1 saat geçmedi, gittim aldım oğlumu. Yine deprem olur diye dayanamadım. Çocuklarımı sürekli yanımda tutmak istiyorum. 3 kardeşimi, annemi zaten kaybettim. Daha fazla acıya dayanamam" diye konuştu.

 

"Memleketimize döneceğiz"

 

 

Enkaz görmeye dayanamadığının altını çizen Yılmaz, "Geri gitmek mecburiyetindeyiz, burada yapamıyoruz. Çocuklarım hasta, bronşit, buhar makinesi gerekli. Kıyafet, yiyecek getiriliyor ama bize ilaç, buhar makinesi lazım. Sürekli öksürüyorlar. Kızım okula gitti ama ben çok tedirgin oldum. Bir gün gönderdim, kızım ateşlendi ardından göndermedim. Yanımızdan ayrılmasını istemedim" ifadelerine yer verdi.

 

Depremde 3 kardeşi ve annesini kaybetti, göz pınarları kurudu

Depremde 3 kardeşi ve annesini kaybetti, göz pınarları kurudu

Depremde 3 kardeşi ve annesini kaybetti, göz pınarları kurudu

Kaynak:İHA

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Deprem bölgesindeki psikososyal destek faaliyetleri çerçevesinde 691 bin öğrenci ve veliye ulaşıldıÖnceki Haber

Deprem bölgesindeki psikososyal destek f...

MİT’ten Süleymaniye’de Kritik Operasyon: Terörist Ramazan Güneş Türkiye’ye getirildiSonraki Haber

MİT’ten Süleymaniye’de Kritik Operasyon:...

Yorum Yazın

Deneyap Kart Akademi Eğitimleri - 2 Başlıyor!
İşte Depremle ilgili yalan haberler ve gerçekler
Deprem Bölgesinde Açılan Halk Eğitimi Kurslarından 79 Bin 162 Vatandaş Yararlandı
Meclisteki Torba Kanuna; 1. Dereceye Yükselen Tüm Kamu Görevlilerine 3600 Ek Gösterge Verilmesi Eklenmeli Ve Memura Bayram İkramiyesi Unutulmamalıdır
YKS Sınavına girecek okul birincileri sisteme işlenecek
TEKNOFEST 2023 Ulaşımda Yapay Zeka Yarışması Çevrimiçi Yarışma Simülasyonu Sonuçları Açıklanmıştır!
TEKNOFEST 2023 Tarım Teknolojileri Yarışması Proje Detay Raporu Sonuçları Açıklandı!
Torba Kanunda SGK Çalışanları Unutulmasın!
Sadâ Kültür Sanat Ve Edebiyat Programı Proje Başvuruları Başlıyor
Memura Bayram İkramiyesi Torbaya Girsin
MEB, Özellikle Lgs Ve Yks'ye Hazırlanan Öğrenciler İçin Sınıf Rehberlik Programlarını Destekleyici Ve Kariyer Danışmanlığı El Kitapları Hazırladı
KPSS-2023/4 Tercih Kılavuzu yayımlandı
45 Bin Öğretmen Alımına İlişkin Atama Takvimi Ve Branş Bazında Kontenjan Dağılımı Açıklandı
Yurtiçi geçici görev yolluğu taleplerinde dikkat edilecek hususlar
Üniversite Kapısında Yığılma Nasıl Önlenir?
Şube müdürlerimizin yetki ve sorumluluklarıyla mütenasip özlük ve ekonomik hakları bir an önce sağlanmalıdır
Deprem bölgesinde 27 Martta eğitim öğretime başlayacak il ve ilçeler açıklandı
1. Dereceye gelen kamu görevlilerinin tamamının ek göstergeleri 3600 olarak belirlenmelidir
Kamu mühendislerinin, görevlerinin getirdiği risk, yetki ve sorumluluklarına mütenasip şekilde özlük, ekonomik ve sosyal koşullarının iyileştirilmesi kaçınılmazdır
Okul idarecilerimizin muhakkiklik görevi angarya olmaktan çıkarılmalıdır