Kızılay Kültür Sanat Yayınları okurlarla buluştu

1868 yılında kurulan Kızılay’ın sahip olduğu arşivleri ve faaliyetlerini daha fazla insana duyurmak ve gelecek nesillere aktarımı sağlanarak faaliyetlerin bilinmesini sağlamak amacıyla kurulan Kızılay Kültür Sanat Yayınları ve yayında basılan ilk kitaplar, Sağlık Bilimleri Üniversitesi 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda yapılan program ile tanıtıldı. Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, yazarlar ve çok sayıda davetlinin katılığı programda Kızılay’ın 154 yıllık arşivlerinden yola çıkarak oluşturulan kitaplarında tanıtımları gerçekleştirildi. Kızılay Kültür Sanat Yayınları’ndan çıkan eserleri aynı zamanda PDF olarak da okurlara sunarak geçmiş ve gelecek arasında köprü oluşturacak.

Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, “Çalışıyor gibi görünürsünüz, yardım yapıyor gibi görünürsünüz ama bunu estetik yapmıyorsanız yapmasanız daha iyi olabilir. Yaptığınız, ürettiğiniz bilgileri eğer kayıt altına almıyorsanız, ölçmüyorsanız, dünya ile paylaşmıyorsanız belki çok kıymetli yetkinlikleri, bilgileri paylaşmamış ve o bilgiyi yok etmiş olursunuz. Dolayısıyla üniversal olan, insanlığa ait olan bilgiyi insanlarla paylaşmak için aslında kültür sanat yayınlarımızı yeni yüzüyle karşınıza çıkartıyoruz. İçerisinde çok farklı yelpazelerde içerikler göreceksiniz yani hatırat dizilerinden bilimsel çerçevelere, popüler teknolojik yayıncılıktan edebiyata, şiire kadar. Yani şöyle bir yayın evi olmayacak, kurumların bültenleri vardır kapaklarımda başkanlarının isimleri olan içerisinde cemiyetin faaliyetlerini anlatan kimsenin de okumadığı böyle bir yayıncılık olmayacak. Tamamen insanımızın ihtiyaç duyduğu, onu güçlendirmeye, desteklemeye, farkındalık, bilgi ve yetkinlik kazandırmaya çalışan bunu da Kızılay’ın afet, insani yardım, toplum sağlığı alanından kalkarak yapan ama sadece bununla da kısıtlı olmayan bütün o ekosistemini bütün çerçevesini kuşatmaya çalışan ve odağına insanı koyan bir yayıncılık politikası ile bunu yürütmeye çalışacağız” dedi.

Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, “Geçmişte ‘Bu da mı yayınlanır’ denilen mesela bizim bir ebelik staj defterimiz var. Ebelik staj defteri Besim Ömer Paşa’mızın Hilal-i Ahmer’in ihyaen canlandırılması noktasında ikinci kuruluşu diyebiliriz aslında onun dokunuşu ile beraber. Doğum kültürünü getiren, ebelik kültürünü getiren, hemşirelik kültürünü getiren insandır, Türkiye’deki modern ebelik ve hemşirelik ilminin kurucusudur. O süreçte Selimiye kışlasında 6’şar aylık açmış olduğu hemşirelik ve ebelik kurslarında hemşireler ve ebeler yetiştirdi. Bu hemşireler ve ebeler o tarihlerden sonra Trablusgarp, Kırım, Balkan, Osmanlı-Yunan harbi, 93 harbi, 1. cihan harbi ve İstiklal harplerinde bütün cephelerde çalışan bizim Hilal-i Ahmer’in sıhhiyecileri oldular gönüllü kızlarımız kadınlarımız. Onlardan bir tanesi o kurslarda 6 ay boyunca staj yaparken staj defterini tutmuş hemşirelerimizden bir tanesinin defterinin metnini yanına Latincesini bir tarafına da güncel Türkçesini kavramsal çerçeveyi de bozmadan taşımaya çalıştık. Buna benzer aslında çok sayıda yayınlarımız var. Bu aslında bir grup insanın, bir grup akademisyenin altından kalkamayacağı bir hazine” dedi.