Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen son Cuma hutbesinde, kadın haklarını ve Türk Medeni Kanunu’nu yok sayan ifadeler kullanılmıştır. Bu hutbe, Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden biri olan laiklik ve kadınların yıllardır süren mücadelesiyle elde edilen yurttaşlık haklarına açıktan saldırı niteliği taşımaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Cumhuriyetimizin kuruluşunda amaçlandığı gibi halkın inancını doğru öğrenmesini sağlayan bir kurum olmaktan çoktan çıkmıştır. Bugün, Cumhuriyet değerlerine yapılan saldırıların odağı haline gelmiş; kamudan aldığı devasa bütçeleri, üst düzey yöneticilerin lüks ihtiyaçlarına ve gerici tarikat-cemaat yapılanmalarının taleplerine harcayan bir kuruma dönüşmüştür.
Eğitimden sağlığa, hukuktan günlük yaşama kadar birçok konuda ahkam kesen; yolsuzluk, talan ve rant karşısında susan; iktidarın baskılarını görmezden gelen, yapılan hukuksuzlukları dini duyguları kullanarak meşrulaştırmaya çalışan Diyanet, anayasal sınırlarını aşarak adeta şeriat hükümlerini dayatan söylemler geliştirmektedir. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde yatan hukuk devleti ve laiklik ilkelerine karşı işlenmiş bir suçtur. Kadınların özgürlüğünü ve eşitliğini hedef alan her türlü anlayışın karşısında duracağız.
Unutulmamalıdır ki, Cumhuriyetimizin sahip olduğu çağdaş hukuk düzeni şeriatın kadınlar üzerindeki zincirlerini kırarak kurulmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 495. Maddesi açıktır:
“… Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar.”
Eğitim-İş olarak; kadınların iradesini ve Medeni Kanun’u hiçe sayan her girişim karşısında, Cumhuriyet’in ve kadın haklarının savunucusu olmaya devam edeceğiz. Bizler biliyoruz ki, her türlü gerici yapılanmanın panzehiri; laik, bilimsel, çağdaş, parasız, kamusal, karma ve ulusal eğitimdir.
Medeni Kanun, Laiklik Ve Kadın Hakları Cumhuriyetin Temelidir, Çiğnenemez!
Eğitim-İş "Medeni Kanun, Laiklik Ve Kadın Hakları Cumhuriyetin Temelidir, Çiğnenemez!" başlığı altında açıklamalarda bulundu
Bunlar da ilginizi çekebilir