NEREYE BU GİDİŞ? Mersin’de 12 yaşındaki bir ortaokul öğrencisinin okul müdürünü tüfekle vurduğuna dair haberle sarsıldık. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürüne acil şifalar dileriz. Bu olay, 12 yaşındaki bir çocuğun silaha erişebilmesi ve bunu kullanabilmesi, çocuk ve gençlerdeki suç algısının aşınmasında gelinen boyutu göstermesi bakımından önemlidir. Saldırıda ailenin sorumsuzluğunun yanı sıra ahlaki ve toplumsal değerlerdeki yozlaşmanın da rolü görülmelidir. Ayrıca bu müessif hadise, şiddetin geleceğimizi tehdit eden bir iç güvenlik sorunu olarak da ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarına yönelen her türlü şiddeti lanetliyoruz. Eğitimcilerin, şiddet ve saldırılar karşısında savunmasız, korumasız bırakılmaması yönündeki çağrımızı yineliyor; yaptıkları işin onur, önem ve ağırlığına uygun hayat, çalışma ve güvenlik şartlarının sağlanmasını talep ediyoruz.
12 yaşındaki bir çocuğun silaha erişebilmesi ve bunu kullanabilmesi, çocuk ve gençlerdeki suç algısının aşınmasında gelinen boyutu göstermesi bakımından önemlidir. Saldırıda, ailenin sergilediği sorumsuzluğun yanı sıra ahlaki ve toplumsal değerlerdeki yozlaşmanın da etkisi görülmelidir.
Bu müessif hadise şiddetin geleceğimizi tehdit eden bir güvenlik sorunu olarak da ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Son birkaç yılda meydana gelen hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiştir.
Suça itilen çocukların, aile başta olmak üzere içinde bulundukları sosyal çevrede ruhsal ve ahlaki gelişimler için gerekli olan ilgi, sevgi ve şefkat görmemelerinin büyük rol oynadığı dikkate alınarak çocuk ve genç eğitimi kadar yetişkin ve aile eğitimine de ağırlık verilmelidir.
Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olacaktır.
Eğitimin tedip ve terbiye edici rolünü göz ardı eden anlayış ve uygulamalar yeniden gözden geçirilmelidir.
Suç örgütlerinin çocukları kullanarak gerçekleştirdiği olaylara medyada sıklıkla yer verilmesinin çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkisi dikkatlerden kaçmamalı ve bu tür şiddet olaylarının önüne geçmek için yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır.
16 yaş altına sosyal medyanın yasaklanması için atılması planlanan adımlar hızlandırılmalıdır. Şiddet ve vahşet içeren dijital oyunların piyasaya sürülmeden önce bir içerik denetiminden geçirilmesi zorunlu hale getirilmeli ve “çocuklar için uygundur” sertifikası alamayan dijital oyunların hem satışı hem de erişimi yasaklanmalıdır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, bu vesileyle eğitim çalışanlarına yönelen şiddeti bir kez daha lanetliyor, yaptıkları işin önem ve ağırlığına uygun çalışma ve güvenlik şartlarının sağlanmasını talep ediyoruz.