Anamur’da bir ortaokulda yaşanan ve bir öğrencinin okul müdürünü silahla yaraladığı bu ağır olay, çocukların ve eğitim emekçilerinin nasıl güvencesiz koşullarda bırakıldığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Okula silahla gelebilen bir çocuğun varlığı, tekil ve bireysel bir “olay”dan değil; okul güvenliği, rehberlik hizmetleri, psikososyal destek ve çocuk koruma mekanizmalarındaki derin ve yapısal eksikliklerden söz edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Okullar, şiddetin üretildiği ya da yalnızca görünür hale geldiği mekânlar değil; çocukların korunmasının, desteklenmesinin ve güvenli bir ortamda eğitim almasının sağlandığı kamusal alanlar olmak zorundadır. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yetersiz, geçici ve çoğu zaman formaliteye indirgenmiş biçimde yürütülmesi kabul edilemez. Eğitim emekçilerinin, sosyal hizmetlerin ve kamusal çocuk politikalarının yerine ikame edilmesi ise ne mümkündür ne de sürdürülebilirdir.
Yaralanan okul müdürüne geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; bu olayın tüm boyutlarıyla, çocuğun üstün yararı esas alınarak, cezalandırıcı değil koruyucu ve onarıcı bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurguluyoruz. Eğitim Sen olarak, benzer olayların yeniden yaşanmaması için kamusal sorumluluğun eksiksiz biçimde yerine getirilmesini; okullarda rehberlik, psikososyal destek ve çocuk koruma hizmetlerini kapsayan bütünlüklü sosyal destek mekanizmalarının acilen oluşturulmasını talep ediyoruz.
Eğitim-Sen