ÖĞRETMEN

Okullarda Şiddet Tesadüf Değil, Mevcut Eğitim Politikalarının Sonucudur!

Eğitim-İş "Okullarda Şiddet Tesadüf Değil, Mevcut Eğitim Politikalarının Sonucudur!" başlığı altında açıklamalarda bulundu

Mersin’in Anamur İlçesi Çarıklar köyünde bulunan Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu’nda yaşanan silahlı saldırı; eğitim sisteminin sürüklendiği çöküşü ve okullarımızın ne denli güvensiz olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

12 yaşındaki bir öğrencinin okul müdürü Ender Kara’yı tüfekle vurarak yaralaması, yıllardır görmezden gelinen sorunların bir dışavurumudur. Yoğun bakımda hayati tehlikesi süren okul müdürüne acil şifalar diliyor, bu tür bir olayın son kez yaşandığını bilmek istiyoruz.

İddialara göre; okulda yaşanan güvenlik sorunları bir yılı aşkın süredir bilinmektedir. Velilerin ve okul idaresinin defalarca kez ilettiği şikayetler İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince örtbas edilmiştir. Şiddet eğilimi gösterdiği, akranlarını rahatsız ettiği iddia edilen bir öğrenciye dair uyarıların dikkate alınmaması açık bir ihlaldir.


Bu vahim saldırı, münferit bir olay olarak değerlendirilemez. Yaşananlar; eğitim sisteminde uzun süredir görmezden gelinen güvenlik sorunlarının, liyakatsiz yöneticilerin ve şikâyet mekanizmalarının işlevsizleştirilmesinin somut bir sonucudur.

Okullar; rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinden bilinçli olarak yoksun bırakılırken; çocukların bilimsel ve pedagojik eğitimi “manevi danışmanlık” adı altında gerici yapılara teslim edilmektedir. Tüm bunların çıktısı olarak okullar; güvenliği dahi sağlanamayan mekanlara dönüştürülmüştür. Eğitimi kamusal bir hak olmaktan çıkararak piyasacı, gerici ve denetimsiz bir anlayışla yöneten siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı, yaşanan ve yaşanacak tüm sorunların doğrudan sorumlusudur.

Toplumun her alanında tırmanan şiddetin arkasında; yoksulluğu derinleştiren, eşitsizliği kalıcı hale getiren ve kamusal sorumluluğu piyasalara terk eden politikalar vardır.

Bir kez daha açıkça ifade ediyoruz:

Bu ülkede çocuklar da eğitim emekçileri de kaderine terk edilemez. Yaşanan her şiddet olayı, ihmaller zincirinin ve siyasal tercihlerle yaratılan bu çöküşün sonucudur. Sorumluluk, yıllardır uyarılarımıza kulak tıkayan; eğitimi güvenlikten, rehberlikten ve kamusal denetimden yoksun bırakan siyasi iktidardadır.

Eğitim-İş olarak bir kez daha altını çiziyoruz:

Ölüm, emekçilerin kaderi değildir. Laik ve bilimsel eğitim mücadelemiz, çocuklarımızın ve eğitim emekçilerinin bu sömürü ve gericilik düzenine kurban edilmesine karşı yürüttüğümüz sınıfsal bir mücadeledir. Biliyoruz ki, bu düzen değişmeden şiddet sona ermeyecektir. Gericiliğin ve karanlığın yerine bilimi ve aydınlığı hâkim kılana kadar tüm örgütlü gücümüzle mücadele etmeyi sürdüreceğiz.

Hayati tehlikesi devam eden okul müdürü Ender Kara’ya acil şifalar diliyoruz. Eğitim emekçilerine yönelen şiddetin karşısında susmayacak, bu karanlık düzenin dayattığı korkuya teslim olmayacağız.

{ "vars": { "account": "G-DWD9KP42D3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } < type="adsense" data-ad-client="ca-pub-7735276658433681">