Dil, bir toplumun kimliğinin ve bağımsızlığının en güçlü dayanaklarından biridir. İnsanları ortak bir geçmiş ve gelecek bilinciyle buluşturan, düşünce ve duygularımıza hayat vererek; ulusal birliğimizin vazgeçilmez kültürel harcını oluşturur. Bu değerli mirasımızın temel taşı olan Türkçemizi onurlandırdığımız Türk Dil Bayramı’nın 93. yılını büyük bir coşkuyla kutluyoruz.
Türkçemiz, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün modernleşme ve çağdaşlaşma devrimlerinin temel unsurlarından, ulusal bağımsızlığımızın da simgelerindendir. Atatürk, dil bağımsızlığını siyasal bağımsızlığın ayrılmaz bir parçası saymış; 26 Eylül 1932’de başkanlık ettiği Birinci Türk Dili Kurultayı ile Dil Devrimi’nin önünü açmıştır. Bu devrim sayesinde Türkçe, köklerinden beslenerek zenginleşmiş, bilim ve sanat dili olarak uluslararası saygınlık kazanmıştır.
Bugün ise dilimiz yeni tehditlerle karşı karşıyadır. Eğitim politikalarındaki ideolojik yönlendirmeler, yabancı dillerin ve özellikle Arapçanın okullarımızda egemen kılınma çabaları; bir yandan da günlük yaşamımıza yerleşen yabancı sözcükler, Türkçemizin özünü zedelemektedir. Dilin bozulması, yalnızca sözcüklerimizin değil, kültürümüzün ve toplumsal bütünlüğümüzün de aşınması anlamına gelir.
Atatürk’ün “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir” sözü bize yol göstermeye devam ediyor. Eğitim-İş olarak biliyoruz ki dilimize sahip çıkmak, bağımsızlığımıza, laik, çağdaş Cumhuriyetimize sahip çıkmaktır. Bu nedenle tüm eğitim emekçilerini, aydınlarımızı ve yurttaşlarımızı Türkçemizi titizlikle korumaya, onu yabancı dillerin boyunduruğundan arındırarak gelecek kuşaklara aktarmaya çağırıyoruz.
Türk Dil Bayramı’nı, dilimize duyduğumuz sevgi ve sorumluluğu büyütmenin bir fırsatı olarak selamlıyor; Türkçemizin aydınlık yarınlara güçlü ve özgür biçimde taşınması için mücadelemizi sürdüreceğimizi ilan ediyoruz.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri bugün halen yolumuzu aydınlatmaktadır:
"Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır."