EĞİTİM/ÖĞRETİM

Türkiye Teknolojide Kız Öğrenciler Yapay Zekâ Farkındalık Araştırması Raporu

Teknolojide Kadın Derneği tarafından gerçekleştirilen “Türkiye Teknolojide Kız Öğrenciler Yapay Zekâ Farkındalık Araştırması Raporu”

Teknolojide Kadın Derneği tarafından gerçekleştirilen “Türkiye Teknolojide Kız Öğrenciler Yapay Zekâ Farkındalık Araştırması Raporu” tanıtımına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın@MahinurOzdemir ile birlikte katıldık. Attığımız güçlü adımlarla, bilimin ve teknolojinin diğer sahalarında olduğu gibi yapay zekâ alanında da kadınların temsiliyetinde önemli ilerlemeler kaydettik. Bugün ülkemizin dört bir yanında birbirinden kıymetli kadın bilim insanları, mühendisler ve girişimciler, çığır açıcı işlere imza atıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, bu başarı hikâyelerinin çoğalmasını destekleyerek, kadınların yapay zekâ ekosisteminde en güçlü biçimde yer almasını sağlayacağız. 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Son yıllarda attığımız adımlarla; bilimin ve teknolojinin diğer sahalarında olduğu gibi yapay zeka alanında da kadınların varlığı ve temsiliyeti açısından muazzam ilerlemeler kaydettik. Bugün ülkemizin dört bir yanında birbirinden kıymetli kadın bilim insanları, mühendisler ve girişimciler; çığır açıcı işlere imza atıyor.” dedi.

Bakan Kacır ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Teknolojide Kadın Derneği koordinasyonunda yürütülen Türkiye Teknolojide Kız Öğrenciler Yapay Zeka Farkındalık Araştırma Raporu Tanıtım Programı’na katıldı. Programın; kadınların bilim ve teknolojideki varlığının ve görünürlüğünün artmasına, girişimcilik ekosistemine daha fazla dahil olmalarına katkı sağlayacağına işaret eden Kacır, şunları söyledi:

MİLLİ VE ÖZGÜN: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, son 23 yılda, millî ve özgün teknolojilere odaklanan; yenilikçi, yüksek katma değerli, rekabetçi ve sürdürülebilir üretimi esas alan bir kalkınma modeli uyguladık. Teknoloji geliştirme ve üretmede tarihî atılımlar gerçekleştirdik. Savunma sanayinden uzay teknolojilerine, otomotive pek çok sahada, ülkemizi dünyada söz sahibi aktörler arasına taşıdık.

REKABETÇİ ÜRETİM: Bugün; kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, kara ve deniz platformlarını tasarlayıp üreten bir ülkeyiz. Elektrikli ve akıllı milli otomobilimiz Togg’la yeni mobilitede öncü ülkelerden biriyiz. Güçlü, rekabetçi ve çevik üretim kabiliyetine sahip sanayimizle, Avrupa değer zincirlerinin kalbindeyiz.

TEKNOLOJİ GİRİŞİMCİLİĞİ: Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımın milli gelirimizdeki payı, İspanya, İtalya gibi ülkelerle aynı düzeye erişti. 2000’li yılların başında yalnızca 29 bin olan Ar-Ge insan kaynağımız, şimdi 292 bini aştı. Teknolojide paradigma değişimi yaşanan her alan, Türkiye için yeni fırsat kapıları açıyor. Bu anlayışla; teknoloji girişimciliğini, ülkemizi dünyada hak ettiği konuma taşıyacak esaslı dönüşümün itici gücü addediyoruz.

AVRUPA’NIN PARLAYAN YILDIZI: Ar-Ge teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına, hayata geçirdiğimiz pek çok uygulama ve düzenleme ile; Türkiye’yi girişimciler için en doğru adres haline getirmek için gayret gösteriyoruz. Türkiye, bugün teknoloji girişimciliğinde, Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak öne çıkıyor.

YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETİMİ: Tohum öncesi yatırım sayısında Avrupa’da ikinciyiz. Geçtiğimiz dört yılda, ülkemizdeki teknoloji girişimlerine gerçekleştirilen yatırım tutarı 5,1 milyar doları aştı. Milyar dolar değerlemeyi aşan 7 teknoloji girişimimiz, bizim tanımımızla 7 Turcorn’umuz var. Türkiye Yüzyılı’nda; bilimde, teknolojide, Ar-Ge’de, inovasyonda ve yüksek teknoloji üretiminde dünyada söz sahibi, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını tahkim etmiş bir Türkiye için, toplumun tüm kesimlerine fırsat eşitliği sunan bir kalkınma modelini esas almayı sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, Türk kadınlarının sahip olduğu yüksek potansiyeli harekete geçirmek için çalışmaya devam edeceğiz.

TÜRK KADINLARININ İMZASI: Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 23 yılda, kadınların hak ettikleri fırsat eşitliğine ulaşması ve potansiyellerini tam anlamıyla ortaya çıkarabilmesi için reform niteliğinde düzenlemeler gerçekleştirdik. Hayata geçirilen yapısal reformların ve fırsat eşitliğini önceleyen vizyoner politikaların neticesinde, bugün; insansız hava araçlarında, yerli ve milli otomobilimizde, düzenlediğimiz kutup bilim seferlerinde Türk kadınlarının izi ve imzası var. Ülkemiz; akademide kadınların varlığı ve temsiliyeti bakımından birçok Avrupa ülkesinin ilerisindedir.

GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ: Girişimcilik ekosistemimizden çıkan ve milyar değerlemeyi aşan 7 teknoloji girişimimizin 4’ü kadın girişimciler tarafından kuruldu. Mühendislik ve STEM alanlarında eğitim alan kadın öğrenci sayısıyla pek çok gelişmiş ülkenin önünde yer alan ülkemizde; kadınların, bilimde ve teknolojide daha da aktif rol oynamasını sağlamak için gerekli adımları sizlerle birlikte atmaya devam ediyoruz. TÜBİTAK eliyle son 23 yılda, bilim insanlarına yönelik destek programlarımız kapsamında; 172 bin kadın araştırmacıya 21 milyar lira destek olduk. Akademi ve kamuya yönelik programlarımızda 20 bin 400 kadın araştırmacımızı destekledik.

KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ İNİSİYATİFİ: Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi’nin önemli başlıklarından biri olarak Kadın Girişimciliği İnisiyatifi’ni başlattık. İnisiyatif bünyesinde oluşturduğumuz yol haritası ve önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz projelerle, kadınların teknoloji girişimciliğindeki potansiyellerinin ortaya çıkmasını engelleyecek unsurları ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atıyoruz. Biliyor ve inanıyoruz ki; Türk kadınları bilimde, teknolojide ve girişimcilikte daha yüksek temsiliyet elde ettikçe Türkiye dünya sahnesinde hak ettiği noktaya daha hızlı ilerleyecek.

YAPAY ZEKA: Yapay zekâ modellerinin tasarımı, geliştirilmesi ve denetlenmesinde kadınların aktif rol almasını hem teknolojinin toplumsal adaletle uyumlu bir şekilde şekillenmesi hem de sürdürülebilir kalkınma hedeflerimizin gerçekleşmesi için hayati görüyoruz. Maalesef yapay zekâ sistemleri; adil, şeffaf ve kapsayıcı biçimde tasarlanmadığında ya da önyargılı veri kümeleriyle eğitildiğinde, toplumsal eşitsizlikleri derinleştirme riski taşıyor.

 ÇIĞIR AÇICI İŞLERE İMZA: Gerçekleştirilen çalışmalar; yapay zekâ algoritmalarının kadınların eğitim, istihdam ve sağlığa erişiminde ayrımcılığa yol açabileceğini açık şekilde ortaya koyuyor. Son yıllarda attığımız adımlarla; bilimin ve teknolojinin diğer sahalarında olduğu gibi yapay zeka alanında da kadınların varlığı ve temsiliyeti açısından muazzam ilerlemeler kaydettik. Bugün ülkemizin dört bir yanında birbirinden kıymetli kadın bilim insanları, mühendisler ve girişimciler; çığır açıcı işlere imza atıyor. Bilgi birikimi, analitik zekâsı ve çözüm odaklı yaklaşımıyla fark yaratan Türk kadınları, yapay zekânın adalet, eşitlik ve toplumsal fayda temelinde şekillenmesinde öncü bir rol üstleniyor.

BAŞARI HİKAYELERİ: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; toplumun tüm kesimlerinin hayallerini gerçeğe dönüştürebileceği kapsayıcı bir iklimi tesis ederek, bu başarı hikâyelerinin çoğalmasını desteklemeyi, görünürlüklerini artırmayı ve kadınların yapay zekâ ekosisteminde daha güçlü yer almasını sağlamayı en öncelikli görevlerimiz arasında addediyoruz. Bu noktada Teknolojide Kadın Derneği’nin çalışmalarını çok kıymetli bulduğumuzu ifade etmek isterim. Bizler için kadınların emeği ve katkısı olmayan her iş eksiktir. Türkiye'nin kalkınmasında, güçlenmesinde, aydınlık yarınları hep birlikte inşa edeceğiz. 

Bakanımız Göktaş, "Teknolojide Kız Öğrenciler Yapay Zeka Farkındalık Araştırması Raporu" tanıtım toplantısında konuştu


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş, 2025 Aile Yılı'nda kadınların toplumda değişimin öncüsü olmalarını sağlayacak vizyoner politikaları kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceklerini, toplumsal kalkınma için kadınları teknolojiyle buluşturmanın şart olduğunu söyledi

Bakan Göktaş, Beşiktaş'ta bir otelde düzenlenen "Halkbank Türkiye Teknolojide Kız Öğrenciler Yapay Zeka Farkındalık Araştırması Raporu"nun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, söz konusu araştırmanın kız öğrencilerin teknolojide ve özellikle yapay zeka alanındaki farkındalığını ortaya koyduğunu belirtti.

Araştırmanın, Türkiye'nin dört bir yanında, kız öğrencilerin yapay zeka konusundaki bilgi düzeyini, ilgisini ve beklentilerini anlamalarına yardımcı olduğunu belirten Göktaş, "Araştırma, geleceğin teknolojilerine, onların da yön verebilmesi için bize önemli ipuçları sunuyor, diğer yandan ailelerin bu süreçteki belirleyici rolüne dikkati çekiyor." değerlendirmesini yaptı.

İki hususa özellikle değinmek istediğini vurgulayan Göktaş, "İlki kız çocuklarının teknoloji alanında en büyük ilhamı annelerinden aldığı, diğeri ise ailenin teknolojiye ve yapay zekaya olan yakınlığıyla çocukların da bu alana ilgisini artırmasıdır. Bu nedenle teknolojide eşitliği sağlamak için sadece okulları değil, evleri de bu sürecin bir parçası haline getirmek zorundayız. Bu tür araştırmalar da eğitim politikalarımıza, farkındalık çalışmalarımıza ve eşitlik temelli teknoloji stratejilerimize yön verecek bir rehber niteliğindedir." diye konuştu.

Göktaş, çalışmaya öncülük edenlere teşekkürlerini sunarak, "Kadınların teknoloji alanında daha görünür olması, kız çocuklarının bu alanlara cesaretle yönelmesi için ortaya koydukları bu vizyon gerçekten takdire şayan." ifadesini kullandı.

Dünyanın, insan merkezli bir teknoloji toplumu anlamına gelen ve "Toplum 5.0" denilen yeni bir çağa adım attığını dile getiren Göktaş, "Yani artık, yapay zeka, nesnelerin interneti ve robotik gibi ileri teknolojiler hayatımızın her alanına entegre oluyor. Özellikle yapay zeka, hayatımızı hızla değiştiren, Toplum 5.0'ın da kalbinde yer alıyor." dedi.

Ekonomiden eğitime, sağlıktan ulaşıma kadar her alanda gerçekleşen dijital dönüşümün toplumsal faydayı gözeten bir vizyonla şekillendiğine işaret eden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vizyon kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla toplumun tüm kesimlerini kapsamayı gerektiriyor. Bu anlamda teknoloji odaklı bir gelecekte kadınların aktif katılımı bir tercih değil, bir zorunluluktur. Kadınların bilgisi, tecrübesi ve bakış açısı olmadan, Toplum 5.0'ın sunduğu fırsatları tam anlamıyla hayata geçiremeyiz. Bu alanda kadın ve kız çocuklarının katılımını artırmanın güzel örneklerine şahit oluyoruz."

"Türkiye Yüzyılı'nı kadınlarla birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz"

Bakan Göktaş geçen yıl, sadece kız öğrencilerden oluşan lise takımının ABD'deki robot yarışmasında ödül kazanmasını örnek göstererek, teknoloji girişimlerinde başarılı kadınların, geliştirdikleri ürün ve hizmetlerle hem ekonomiye katkı sağladığını hem de genç kızlara rol model olduğunu vurguladı.

Göktaş, "Bu da şunu gösteriyor ki fırsat verildiğinde, kadınlar ve genç kızlarımız teknoloji sahnesinde harikalar yaratabiliyor. Yapmamız gereken ise bu fırsatları çoğaltmak ve kadınların önündeki engelleri kaldırmak." ifadesini kullandı.

Bakanlık olarak, kadınları ve kız çocukları bilim ve teknoloji başta olmak üzere tüm alanlarda desteklemek için kararlılıkla çalıştıklarının altını çizen Göktaş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, Türkiye'yi kadınlarla birlikte büyüttük, kalkındırdık. Türkiye Yüzyılı'nı da yine kadınlarla birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz. 2024-2028 dönemini kapsayan 'Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planımız' bu inancımızın en güçlü ifadesidir." dedi.

Kadınlara ve kız çocuklarına yeşil ve dijital dönüşüme uyumlu iş gücü piyasasında öne çıkmalarını sağlayacak yeni beceri ve yetkinlikler kazandırmayı hedeflerini söyleyen Göktaş, 8 Mart'ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle oluşturdukları "Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulları" ile eylem planlarını hem merkezi hem de yerel düzeyde etkin ve koordineli bir şekilde hayata geçirmeyi amaçladıklarını bildirdi.

Göktaş, Bakanlık olarak kız çocuklarının küçük yaşlardan itibaren teknolojiye yönelmesi, kadın girişimcilerin dijital araçlarla güçlenmesi ve teknoloji alanında daha çok kadın liderin yetişmesi için çalıştıklarını kaydetti.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte yürüttükleri "Küresel Temiz Teknolojiler Girişimcilik Programı"na değinen Göktaş, aynı zamanda "Türkiye'nin Mühendis Kızları" projesiyle daha fazla kız öğrencinin mühendislik alanında yer almalarını teşvik ettiklerini dile getirdi.

Özel sektörle kurdukları işbirliği neticesinde geçen ay ilk mezunlarını veren "Kadınlar için Enerji Okulu Projesi" ile enerjide kadın gücünü görünür kıldıklarını ve sektöre nitelikli kadın profesyoneller kazandırdıklarını ifade eden Göktaş, OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü ile üniversiteli kız öğrencilerin mesleki yetkinliklerini artırarak istihdamlarını desteklediklerini, SPK ile imzaladıkları işbirliği protokolü kapsamında da kadınlara destekler, teşvikler ve başvuru mekanizmalarına erişim gibi konularda rehberlik yaptıklarını aktardı.

Finansal okuryazarlığı güçlendiren eğitimlerle bugüne kadar 1 milyondan fazla kadına ulaştıklarını, kadın girişimciliğini desteklemek amacıyla sivil toplum kuruluşlarıyla güçlü iş birlikleri kurduklarını da belirten Göktaş, "Birlikte çalışmalar yürütmenin kadınların ekonomik hayata katılımını artırmada kritik rol oynadığını biliyoruz. 2025 Aile Yılı'nda kadınların, toplumda değişimin öncüsü olmalarını sağlayacak vizyoner politikaları kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceğiz. Kız çocuklarımızın eğitimine, özellikle de teknoloji ve bilim eğitimine yapılan yatırım, ülkemizin geleceğine yapılan bir yatırımdır." şeklinde konuştu.

"Teknolojide fırsat eşitliğini sağlamak, ülkemizin toplumsal ve ekonomik kalkınması için kritik önemde"

Bakan Göktaş, bir kız çocuğunun kod yazmayı öğrendiğinde sadece kendi hayat yolunu değiştirmekle kalmayacağını, erken yaşta bilim ve teknolojiyle tanışmasının problem çözme, yaratıcılık ve liderlik becerilerini de geliştireceğini ve aynı zamanda ailesine ve çevresine ilham vereceğini ifade etti.

Küçük bir desteğin ileride bir buluşa veya toplumsal dönüşüme yol açabileceğine dikkati çeken Göktaş, "Bu anlamda teknolojide fırsat eşitliğini sağlamak, ülkemizin toplumsal ve ekonomik kalkınması için de kritik önemdedir. Kadınların yenilikçi fikirlere, bilimsel araştırmalara ve teknoloji üretimine tam ve eşit katılımı, Türkiye'nin rekabet gücünü ve yaratıcılığını arttıracaktır. Bu nedenle kadınların güçlenmesi hepimizin kazanması demektir. Toplumsal kalkınma için kadınları teknolojiyle buluşturmak şart." diye konuştu.

Göktaş, geleceğin Türkiye'sini inşa ederken kadınların gücü ve yeteneğinin en büyük hazine olacağını vurgulayarak, "Bugün bizlere düşen görev, kız çocuklarımıza ve kadınlara hayallerini gerçekleştirebilecekleri imkanları sunmaktır." ifadesini kullandı.

İş dünyası temsilcilerine, kadın istihdamına öncelik vererek, staj ve mentorluk programlarıyla genç kızları desteklemeleri ve bu dönüşümde büyük rol oynamaları çağrısında bulunan Göktaş, sivil toplum kuruluşlarının da Türkiye'nin dört bir yanına teknoloji eğitimleri götürerek ve rol modellerini toplumla buluşturarak değişimin lokomotifi olabileceğini, Bakanlık olarak kapsayıcı ve sürdürülebilir stratejilerle bu çalışmalara destek vereceklerini söyledi.

Bakan Göktaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Bugün bir köy okulunda destek verdiğimiz bir kız çocuğu, yarın dünyanın problemlerine çare bulan bir bilim insanı, bir mühendis, bir CEO olabilir. Toplum 5.0 hayalimizde hiçbir kız çocuğu 'Yapamazsın' sözüyle geri adım atmasın. Hiçbir kadın teknoloji trenini kaçırsın istemiyoruz."

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Teknolojide Kadın Derneği Başkanı Zehra Öney, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan'ın da konuşma yaptığı programda, araştırmanın sonuçları açıklandı.

{ "vars": { "account": "G-DWD9KP42D3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } < type="adsense" data-ad-client="ca-pub-7735276658433681">