Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesinde düzenlenen ve 15 bin sözleşmeli öğretmen ataması tercih sonuçlarının açıklandığı programda yaptığı konuşmada, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını dileyerek maarif davasının tüm neferlerine selam ve saygılarını gönderdi.
Öğretmenlik kadar hayatta yer eden, iz bırakan, karakterin şekillenmesine tesir eden pek az mesleğin bulunduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugün burada olan öğretmenlerimizin tebessümle hatırladığı, kendisine kattıkları için hep şükranla yâd ettiği belki de örnek alarak bu mesleği seçtiği bir öğretmeni mutlaka vardır. Her birimiz, üzerimizde hakkı olan öğretmenlerimizi yıllardır olduğu gibi bugün bir kez daha minnetle, özlemle yâd ediyoruz. Sizlerin şahsında 81 ilimizdeki tüm öğretmenlere ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bende emeği ve göz nuru bulunan öğretmenlerime şükranlarımı sunuyor, hayatta olan hocalarımın her birinin tek tek ellerinden öpüyorum. Vazife başında şehit olan öğretmenlerimizle afetlerde, kazalarda kaybettiğimiz öğretmenlerimize Rabb'imden rahmet niyaz ediyorum. Bilhassa kendilerini her Öğretmenler Günü'nde milletçe, hüzünle, hasretle ve minnetle andığımız şehit öğretmenlerimiz Şenay Aybüke Yalçın'a ve Necmettin Yılmaz'a, Cenabıallah'tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Öğrencilerini yetiştirdikten sonra artık emekli olmuş öğretmenlerimize de sağlıklı, hayırlı ömürler diliyor, onlara da ayrıca şükranlarımızı iletiyorum."
"Genç öğretmenlerimizi tebrik ediyorum"
Sadece ülkede değil, dünyanın birçok yerinde Türk öğretmenlerin görev yaptığını, öğrenci yetiştirdiğini hatırlatan Erdoğan, gerek Bakanlık bünyesinde Türkiye Maarif Vakfına bağlı eğitim kurumlarında görev yapan eğitimcilere teşekkür etti.
Bu anlamlı günde aynı zamanda bir başka mutluluğu da hep birlikte yaşadıklarını ve tanıklık ettiklerini dile getiren Erdoğan, şunları paylaştı:
"Birazdan 15 bin öğretmen adayımızın atama heyecanını paylaşacağız. Kura ile görev yerleri belli olacak genç öğretmenlerimiz birikimleriyle, geniş vizyonlarıyla, güçlü karakterleri ve sağlam duruşlarıyla evlatlarımızı geleceğin dünyasına en güzel şekilde hazırlayacaklardır. İnşallah, bir ömür boyu aşkla, şevkle, tutkuyla, samimiyetle mesleklerini icra edeceklerine inandığım genç öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Görevlerinin kendilerine, öğrencilerine ve ülkemize hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum."
"Öğretmen, öğrencisini işleyen mücevher ustasıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenliğin ilk atamadan emekliliğe kadar her aşamasında tahammül, sabır, özveri ve adanmışlık isteyen saygın bir meslek olduğunu belirtti.
Kurasını çekecekleri genç öğretmenlerin yeni bir kariyere başlamanın yanında, emekliliğe kadar sürecek, zorlu olduğu kadar ulvi bir mesleğe de adım attıklarına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğretmenlik mesleğini, diğer kamu görevlerinden ayıran en önemli vasfı malzemesinin de meyvesinin de insan olmasıdır. Öğretmen, kendisine emanet edilen, cevher olan öğrencisini büyük bir sabırla, şefkatle, merhametle işleyen mücevher ustasıdır. Öğretmen, öğrencisine sadece bilgi aktarmaz, aynı zamanda onun fikrini değiştirir, ufkunu genişletir, hayata ve kendisine yönelik bakış açısını tıpkı bir kuyumcu titizliğiyle ilmek ilmek dokur, işler, tekemmül ve inkişaf ettirir. Bu gerçeği merhum Nurettin Topçu, Büyük İskender ve hocası Aristo örneğinden hareketle bakınız nasıl açıklıyor: 'Babam beni gökten yere indirdi, hocam beni yerden göğe çıkardı'. Evet, öğretmenin, insanın kişilik ve kimlik inşasına etkisi tam olarak budur. Hayatta öyle meslekler vardır ki insan maaşını alır, ücretini alır; karşılığında bir işi, görevi yerine getirir ve böylece sorumluluktan kurtulur fakat öğretmenlik böyle bir meslek değildir. Öğretmen öğrencisine kimi zaman annelik yapar, kimi zaman babalık, kimi zaman da arkadaşlık eder. Öğretmen bu yönüyle öğrencisinin, geniş ailesinin bir üyesidir. Okul nasıl ki millet kültürünün, millet ruhunun bayrağı ise öğretmen de bu ruhun bayraktarıdır."
Salondaki ve ülkenin dört bir yanındaki tüm öğretmenlerin görevlerini bu yüksek şuurla, yüksek mesuliyet bilinciyle yerine getirdiklerine ve getireceklerine yürekten inandığını vurgulayan Erdoğan, "Şunu bilmenizi isterim. Öğretmenlerimiz ilim, irfan, hikmet ve ahlak meşalesini ellerinde gururla taşıdıkça -Allah'ın izniyle- Türkiye'nin yolu da ufku da sonuna kadar açıktır. Siz bu ruha sahip çıkarsanız, önümüz inşallah aydınlık olacaktır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojinin hayatı çepeçevre kuşattığı, ülkelere, toplumlara ve bireylere istikamet çizdiği bir çağda yaşandığını hatırlattı.
Teknoloji ve dijitalleşmenin hayata getirdiği kolaylıkları kimsenin inkâr edemeyeceğini, daha önce saatler, günler süren pek çok işi bugün cep telefonlarına yüklenilen bir uygulama sayesinde saniyeler içinde yapılabildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dünyanın en ücra köşesindeki hadiseleri anbean takip edebiliyor, fiziken bir araya gelmenin mümkün olmadığı farklı kültürden insanlarla diyalog kurabiliyor, hatta dostluk, arkadaşlık, iş ortaklığı geliştirebiliyoruz. Son dönemde yapay zekâ devrimiyle birlikte teknolojideki değişim artık baş döndürücü boyutlara ulaştı. Sonunu kimsenin öngöremediği bir belirsizliğe doğru insanlık olarak hızla yol alıyoruz. Buna karşı direnmek, bunun dışında kalmak sizin de bildiğiniz gibi mümkün değil. Peki, ne yapabiliriz? Akıntıya karşı kürek çekemeyeceğimize göre, bunu doğru yönetebiliriz, ülkemiz ve milletimizin menfaatleri istikametinde doğru yönlendirebiliriz. Teknolojinin sağladığı imkânlardan azami derecede istifade ederken, aynı zamanda zararlı yönlerini minimalize etmek bizim elimizdedir. Bunun yolu ise çocuklarımıza dijital okuryazarlık ve farkındalık eğitimi vermekten geçiyor. Sadece yasaklayarak bir netice alınamayacağını hepimiz biliyoruz.
Kabul edelim ki çocuklarımızın oyun alanı artık sadece parklar, bahçeler, sokaklar değil; çocuklarımızın kurduğu iletişim sadece yüz yüze iletişimle de sınırlı değil. Bugün evlatlarımız dijital teknolojinin büyülü atmosferinde daha fazla vakit geçirecek, sayısız imkâna kolayca ulaşabiliyor. Bizlere çok sentetik ve yapay gelse de arkadaşlarıyla orada sosyalleşiyor, orada eğleniyor, orada kendine ayrı bir çevre ediniyor, tabiri caizse sanal evrende ayrı bir gezegen kuruyor. Çocuklarımızla sağlıklı bir iletişim kurmak ve onlara nitelikli bir eğitim sunabilmek için bu gerçeklerle barışmamız gerektiğin kanaatindeyim."
Nesiller arasındaki kavrayış arasında bir fark var olduğunu, çocuklar ve gençler büyürken, yetişkinlerin yaşadığı dünyayı empoze ederek bir yere varılamayacağını belirten Erdoğan, "Onları geçmişe çekmek, bizim zamanımıza sürüklemeye çalışmak yerine geleceğe hazırlamak mecburiyetindeyiz." dedi.
"Sanal âlemden yayılan tehlikelere karşı mücadele edeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hz. Ali'nin "Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin." sözünü hatırlattı.
Merhum Nurettin Topçu'nun "Öğretimin üslubu onun sade şekil ve kıyafeti değil, ruhunun kalıbıdır. İyi üslupla iyi öğretim, fena üslupla fena öğretim yapılır." sözünü de anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
" 'Usul esasa mukaddemdir.' ilkesiyle hem meseleye doğru açıdan bakacağız hem de çocuklarımızın eğitimine sağlıklı yöntemlerle yaklaşacağız. Değilse yavrularımızla doğru iletişim kurup onları doğru yönlendiremeyiz. Özellikle de sanal dünyanın dehlizlerinde evlatlarımızın ve gençlerimizin kaybolmalarına engel olamayız. Bu konuda ebeveynlerle birlikte siz öğretmenlerimize de önemli görevler düşüyor. Şu noktanın da üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor: Bir öğretmenin evladı olarak gördüğü öğrencisini sevgiyle saran emeği ne kadar mühimse, ne kadar değerli ise ailelerimizin öğretmene desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir. Ailelerimizin çocuklarının eğitimleri ile yakından ilgilenmesi, öğrenme süreçlerinde özellikle de sanal dünyadan gelebilecek tehdit ve tehlikelerle mücadelede çok çok önemlidir. Hep beraber el ele verecek, dikkatli, sabırlı, şefkatli ve kararlı bir şekilde sanal âlemden yayılan tehlikelere karşı mücadele edeceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'yle eğitimde yaşanan paradigma değişiminin bizlere bu çabalarımızda da önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumda ve herkesin hayatında bu kadar özel konuma sahip olan öğretmenlerin haklarını teslim etmenin, asli vazifeleri olduğunu söyledi.
Erdoğan, son 23 yılda hep böyle bir çabanın içinde olduklarını belirterek ülkenin büyümesine, Türkiye ekonomisinin imkânlarının genişlemesine paralel olarak bunu en önce öğretmenlere ve eğitime yansıttıklarını ifade etti.
Eğitimin niteliğini artırmak, eğitimi yaygınlaştırmak, eğitimin önündeki engelleri ve yasakları kaldırmak ve öğrenciler arasında fırsat eşitliğini sağlamak için ilk günden bu yana çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Burada bazı rakamları sizlerle paylaşmakta fayda görüyorum. 2002'de Millî Eğitim Bakanlığımız, merkezî yönetim bütçesi içinde 4. sıradaydı. 2003'ten itibaren eğitime birinci sırayı tahsis ettik, 2026 bütçesinde de bu önceliği aynen koruduk. Millî Eğitim Bakanlığımıza 2026'da 1 trilyon 944 milyar lira kaynak ayırdık. 'İlim, ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir/ Sen kendini bilmezsen / Ya nice okumaktır.' Bu, rastgele olmuyor. Gerekli desteği en üst seviyede ilme, eğitim öğretime ayırmak durumundayız. Bu dönemde derslik sayımız 343 bindi, bugün 616 bine yükseldi. Özel okullar dâhil edildiğinde bu rakam 754 bine yaklaşıyor. Yani bizden evvel yapılan derslik sayısının iki katını, biz sadece 23 senede ülkemize kazandırmanın kıvancını yaşadık."
"Aktif görevdeki her 10 öğretmenden 8'i bizim dönemimizde atandı"
Okullarda görev yapan öğretmen sayısında da ciddi artışların olduğunun altını çizen Erdoğan, "2002'den bu yana 821 bin 360 öğretmenin atamasını yaptık. Şu an resmî eğitim kurumlarında çalışan öğretmen sayımız, 1 milyon 34 bini aşmıştır. Aktif görevdeki her 10 öğretmenden 8'i bizim dönemimizde atandı. Öğretmen olmazsa öğrenciyi kim yetiştirecek? Buna gereken ehemmiyeti, önemi vermemiz gerekiyordu, işte bunu biz verdik." dedi.
Bu büyük dönüşümün sınıflar içinde de somut şekilde hissedildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum, sınıflarımızda 70-80-90 öğrenci vardı ama şimdi öğrenci sayısı -hamdolsun- 15-20-25. Buralara kadar indirdik. Kaliteyi artırmak zorundaydık ve bunu başardık. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, aynı şekilde 28'den 15'e, ortaöğretimde 18'den 11'e düştü. Biz, 70-80 kişilik kalabalık sınıflarda eğitim almıştık, şimdi evlatlarımız 20-25 kişilik sınıflarda eğitim görüyor. Dünyada bu kadar kısa sürede böyle oranları yakalayan çok az ülke vardır. Türkiye, -hamdolsun- bunu bizim dönemimizde başarmıştır."
"23 yılda çok ciddi mesafe aldık"
Türkiye'nin okullaşma oranlarında da örnek bir tabloya sahip olduğunu belirten Erdoğan, 5 yaşta okul öncesi net okullaşma oranının yüzde 11,7'den yüzde 82,53'e çıktığını aktardı.
Bunu, ilköğretimde yüzde 91'den yüzde 96'ya, ortaöğretimde yüzde 50,57'den yüzde 82,85'e ulaştıklarını kaydeden Erdoğan, şunları ifade etti:
"6-14 yaş grubunda, yüzde 99'luk okullaşma oranıyla OECD ortalaması olan yüzde 98'in üzerine çıktık. 15-19 yaş grubunda okullaşma oranımızı 2023 itibarıyla yüzde 79'a taşıyarak OECD ortalaması olan yüzde 84'e yaklaştırmış bulunuyoruz. FATİH Projesi kapsamında 2025 sonu itibarıyla etkileşimli tahta kurulmuş derslik sayımız 668 bine ulaşacaktır. Öğretmenlerimizin özlük ve mali haklarında da önemli iyileştirmelere gittik. Türkiye büyüdükçe, ekonomimiz büyüdükçe, inşallah bundan 86 milyonun her bir ferdi gibi sizlerin de en üst düzeyde faydalanmasını temin edeceğiz.
Elbette tüm bunları gururla söylerken şu gerçeği de göz ardı etmiyoruz. Hiç şüphesiz 23 yılda çok ciddi mesafe aldık, çok başarılı işlere imza attık, önümüze çıkarılan sayısız engele rağmen tarihi nitelikte reformları hayata geçirdik ama 'Eğitimle ilgili sorunların tamamını çözdük.' iddiasında da değiliz. Bir yanda neredeyse yüz yıldır çözülemeyen meseleler var. Bir yanda darbe dönemlerinin açtığı kapanmayan yaralar var. Diğer yanda ise çağımızın getirdiği güncel sınamalarla değişen ve gelişen Türkiye'nin ihtiyaçları var. İnşallah, bunlar arasında denge kurarak hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bunu da siz öğretmenlerimizle birlikte başaracağız. Birkaç puan oy uğruna, her alanda olduğu gibi eğitimde de popülizmin sınırlarını zorlayan siyasi rakiplerimize rağmen bunu inşallah başaracağız."
Bakan Tekin: "Öğretmen, öğrenme kudretine sahip çocuğun dünyasına açılan ilk kapıdır"
Bakan Tekin de burada yaptığı konuşmasında, tüm öğretmenlerin gününü kutladı. Tekin, görevleri başında şehit olan öğretmenleri rahmet ve minnetle yâd etti.
Düzenlenen program vesilesiyle atama süreci tamamlanıp öğretmen olarak mesleğe başlayacakları tebrik eden Tekin, vazifelerinin hayırlı olmasını diledi.
Eğitimin insanın dünyalık imkânlarını artıran bir vasıtanın çok ötesinde varoluşunu anlamlandırdığı, iyi ile kötüyü, hak ile batılı, adalet ile zulmü ayırt etmeyi öğrendiği uzun bir yolculuk olduğunu belirten Tekin, "Arzumuz, bu aziz vatan okullarından, yeryüzünde yanlışın karşısında doğruda, çirkinin karşısında güzelde, zulmün karşısında adalette sebat eden, kökleriyle bağı kuvvetli, ufku insanlığın ortak iyisine dönük bir neslin yetişmesini sağlamaktır." ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin, bu çerçevede öğretmenin, öğrenme kudretine sahip çocuğun dünyasına açılan ilk kapı olduğuna işaret ederek öğretmenlerin, çocuğun hangi söze kulak vereceğini, hangi değeri gönlünün merkezine alacağını, haksızlık karşısında nasıl bir duruş arayacağını çoğu zaman fark ettirmeden şekillendirdiğini dile getirdi.
Öğretmenlik mesleğini, hakikate yönelişi ayakta tutan, nesillere istikamet kazandıran ve insana emanet edilmiş ağır bir sorumluluğu omuzlarda taşıma gayreti olarak gördüklerini aktaran Tekin, Türkiye'nin her köşesinde bu yükün farkında olan, mesleğini emanet şuuruyla sürdüren yüz binlerce öğretmenin bulunduğunu vurguladı.
"Vesayet hattı kuramayacaklarını görüyorlar"
Bakan Tekin, 3 Kasım 2002'den bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki siyasal çizgiyle, eğitimin ideolojik kıskaçtan, yasakçı anlayıştan" ve millete tepeden bakan vesayetçi dilden kurtarıldığını söyledi.
Bu doğrultuda ülkenin çocuklarının ve öğretmenlerinin önünü açan büyük bir dönüşüme öncülük edildiğini dile getiren Tekin, şunları kaydetti:
"Bugün burada, başı örtülü olduğu için öğretmenliğe kabul edilmeyen kadınların, katsayı adaletsizliğiyle hayalleri çalınan gençlerin, inancıyla, kimliğiyle okul kapısında hizaya sokulmak istenen evlatlarımızın hikâyesi eğer geride kalmışsa, bu sizin ortaya koyduğunuz siyasi ve ahlaki direnişin, kararlı yürüyüşünüzün neticesidir. Eski Türkiye'nin ideolojik bariyerleri birer birer ortadan kaldırılırken eğitim ortamlarımız da insani, fiziki ve teknolojik altyapısıyla geçmişle kıyaslanamayacak bir seviyeye taşındı.
Elbette bu tablodan rahatsız olanlar var. İmam hatiplerin kapısına kilit vuramadıkları için rahatsızlık duyanlar var. Katsayı adaletsizliğinin tarihe gömülmüş olmasından rahatsız olanlar var. Başörtülü bir öğretmenin kürsüye başı dik çıkmasından rahatsız olanlar var. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile hikmetle, beceriyle, erdemle, öz güveni mesuliyetle birleştiren bir çerçeve kurduğumuz için rahatsız olanlar var. Mavi Vatan, Gök Vatan, yerli ve millî teknoloji şuurunu müfredatımıza yerleştirip çocuklarımızın ufkunu insanlığın ortak geleceğiyle buluşturduğumuz için rahatsız olanlar var. Ailenin sözünü güçlendirdiğimiz, velinin tercih hakkını esas aldığımız, kız çocuklarının okullaşmasını artırdığımız, dezavantajlı evlatlarımızı merkeze aldığımız için rahatsız olanlar var. Milletin inancıyla, iradesiyle, duasıyla açılmış bu yolda, eğitim üzerinden yeniden bir vesayet hattı kuramayacaklarını görüyorlar ve bundan rahatsız oluyorlar. Biz ise kararlıyız, bu ülkenin çocuklarının emeğini, öğretmenlerimizin fedakârlığını, ailelerinin duasını hiçbir ideolojik hesabın önünde feda etmeyeceğiz."
Tekin, bu anlayışla bir yandan fiziki kapasiteyi güçlendirip eğitim sistemini demokratik ve adaletli bir perspektife kavuştururken, diğer yandan öğretmenlik mesleğinin hukuki, kurumsal ve ahlaki zeminini tahkim etmeye gayret ettiklerinin altını çizdi.
"Emeği değersizleştirmeye dönük anlayışın karşısında duruyoruz"
Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin kolektif ve millî maarif bilinciyle kendi eğitim sistemini yeniden inşa etme iradesinin adı olduğunu söyledi.
Modelin ezbere dayalı, sınav merkezli klasik kalıpların ötesine geçerek, öğrencilerin ilgi, yetenek ve potansiyellerini esas alan bir perspektif sunduğunu aktaran Tekin, ayrıca modelin öğrencilere hem evrensel yeterlilikler kazandırıldığını hem de onları kendi kültürüne, tarihine ve medeniyetine sıkı sıkıya bağlı kıldığını dile getirdi.
Türkiye Yüzyılı idealinin en kritik halkasının öğretmenlerin dirayeti, inancı ve fedakârlığı olduğuna dikkati çeken Tekin, şunları kaydetti:
"Biliyoruz ki savunma sanayisindeki atılımların, diplomasi sahasındaki başarıların, bilim ve teknoloji alanındaki hamlelerin arkasında önce bir öğretmenin emeği var. O öğretmen, mühendisi de yetiştirendir, diplomatı da yetiştirendir, hâkimi, savcıyı, hekimi, sanatkârı, girişimciyi de yetiştirendir... Bu yüzden biz eğitim politikamızı şekillendirirken her başlığa şu gözle bakıyoruz: Öğretmenimizi güçlendiriyor mu, öğretmenimizin omzundaki yükü paylaşabiliyor mu, öğretmenimizin itibarını, sözünün ağırlığını büyütüyor mu? Eğer cevabı 'evet' ise bu adımı kararlılıkla destekliyor, öğretmemizin emeğini değersizleştirmeye dönük her anlayışın karşısında duruyoruz."
Konuşmaların ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle 15 bin öğretmenin atamasının belirlenmesi için butona bastı.
Atamasını ekranda gören öğretmenler, sevinçlerini yakınlarına sarılarak paylaştı. Bazı öğretmenler sevinç gözyaşlarını tutamadı.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a günün anısına tablo hediye etti.
Programda, Ankara Güzel Sanatlar İlkokulu öğrencileri müzik dinletisi sundu.
Atama sonuçlarına, https://pbs.meb.gov.tr/sonuc veya https://www.turkiye.gov.tr/milli-egitim-sozlesmeli-ogretmenlik-atama-sonucu-sorgulama adreslerinden, kişisel e-Devlet şifresi kullanılarak erişilebilir.
Maarifimizin Genç Öğretmenleri, Yaşamınızın en önemli dönemeçlerinden biri olan mesleki yolculuğunuz, milletçe öğretmenlerimize vefamızı sunduğumuz böylesi özel ve anlamlı bir iklimde bugün başladı. Maarif ailemize hoş geldiniz. Hem sizlerin hem ülkemizin yarınları için büyük kıymet arz eden bu yolculukta tüm içtenliğimizle sizlerle yoldaşlık edecek, “Türkiye Yüzyılı”nın inşasında göstereceğiniz her çabanın paydaşı, her hayalin destekleyicisi olacağız. Evlatlarımız sizlere emanet… Ufkunuz ve uğrunuz açık olsun… #HatıranYeter
Millî Eğitim Bakanı@Yusuf__Tekin: “Biz öğretmenliği hakikate yönelişi ayakta tutan, nesillere istikamet kazandıran ve insana emanet edilmiş ağır bir sorumluluğu omuzlarda taşıma gayreti olarak görüyoruz. Sizler ümidin, umudun, ümmetin ve insanlığın yolunu inşa eden öncü bir nesil, örnekliğinizle asırlara sâri bir maarif medeniyetinin müntesiplerisiniz.” “24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı”
Millî Eğitim Bakanı@Yusuf__Tekin: “Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimiz; kolektif ve millî bir maarif bilinciyle kendi eğitim sistemimizi yeniden inşa etme iradesinin adıdır. İnsanı; aklı, kalbi, iradesi, karakteri ve sorumluluk duygusuyla birlikte gören bir çerçeve kuruyor.” “24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı”
Millî Eğitim Bakanı @Yusuf__Tekin:
— Millî Eğitim Bakanlığı (@tcmeb) November 24, 2025
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimiz; kolektif ve millî bir maarif bilinciyle kendi eğitim sistemimizi yeniden inşa etme iradesinin adıdır. İnsanı; aklı, kalbi, iradesi, karakteri ve sorumluluk duygusuyla birlikte gören bir çerçeve kuruyor.”… pic.twitter.com/PGYIhHVLPR
Millî Eğitim Bakanı@Yusuf__Tekin: “Türkiye Yüzyılı idealinin en kritik halkası, her şartta çaba gösteren siz değerli öğretmenlerimizin dirayeti, inancı ve fedakârlığıdır. Biliyoruz ki savunma sanayisindeki atılımların, diplomasi sahasındaki başarıların, bilim ve teknoloji alanındaki hamlelerin arkasında önce bir öğretmenin emeği var.” “24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı”
Millî Eğitim Bakanı @Yusuf__Tekin:
— Millî Eğitim Bakanlığı (@tcmeb) November 24, 2025
“Türkiye Yüzyılı idealinin en kritik halkası, her şartta çaba gösteren siz değerli öğretmenlerimizin dirayeti, inancı ve fedakârlığıdır. Biliyoruz ki savunma sanayisindeki atılımların, diplomasi sahasındaki başarıların, bilim ve teknoloji… pic.twitter.com/lgKk609oXO
Millî Eğitim Bakanı@Yusuf__Tekin: “Eski Türkiye'nin ideolojik bariyerleri birer birer ortadan kaldırılırken eğitim ortamlarımız da insani, fiziki ve teknolojik altyapısıyla geçmişle kıyaslanamayacak bir seviyeye taşındı. Bu ülkenin çocuklarının emeğini, öğretmenlerimizin fedakârlığını, ailelerinin duasını hiçbir ideolojik hesabın önünde feda etmeyeceğiz.” “24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı”
Millî Eğitim Bakanı @Yusuf__Tekin:
— Millî Eğitim Bakanlığı (@tcmeb) November 24, 2025
“Eski Türkiye'nin ideolojik bariyerleri birer birer ortadan kaldırılırken eğitim ortamlarımız da insani, fiziki ve teknolojik altyapısıyla geçmişle kıyaslanamayacak bir seviyeye taşındı. Bu ülkenin çocuklarının emeğini, öğretmenlerimizin… pic.twitter.com/7LY43pzcaF
Her yıl olduğu gibi bu 24 Kasım'da da öğretmenlerimizi, Cumhurbaşkanımızın himayesinde “milletin evinde” buluşturduk. Medeniyetimizde ilim; aklı besleyen, kalbi terbiye eden ve insanı hakikate çağıran bir yolculuktur. Bu emaneti nesilden nesile taşıyan asıl güç ise öğretmenlerimizdir. Öğretmenlik; çocuğun dünyasına açılan ilk kapı, ağır ama kutlu bir sorumluluktur. Bu bilinçle emek veren tüm öğretmenlerimize minnettarız. Öğretmenler Günümüz Kutlu Olsun. #HatıranYeter 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı
Her yıl olduğu gibi bu 24 Kasım'da da öğretmenlerimizi, Cumhurbaşkanımızın himayesinde “milletin evinde” buluşturduk.
— Yusuf Tekin (@Yusuf__Tekin) November 24, 2025
Medeniyetimizde ilim; aklı besleyen, kalbi terbiye eden ve insanı hakikate çağıran bir yolculuktur. Bu emaneti nesilden nesile taşıyan asıl güç ise… pic.twitter.com/CDVbP4CsYj
Bir öğretmenin dokunduğu kalp, yıllar sonra bile parlamaya devam eder. Zaman gelip geçse de onların hatırası yeter. Tüm öğretmenlerinizin Öğretmenler Günü’nü kalpten kutluyorum.
Bir öğretmenin dokunduğu kalp, yıllar sonra bile parlamaya devam eder. Zaman gelip geçse de onların hatırası yeter.
— Yusuf Tekin (@Yusuf__Tekin) November 24, 2025
Tüm öğretmenlerinizin Öğretmenler Günü’nü kalpten kutluyorum.#HatıranYeter pic.twitter.com/aUUZ2dynXw
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nı gerçekleştirdik. Bu anlamlı günde 15 bin öğretmenimizin eğitim ailemize katılmasından ötürü büyük bir mutluluğu paylaştık. Cumhuriyet tarihimizin en yüksek öğretmen istihdamı Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleşti. Hâlihazırda görevde bulunan öğretmenlerimizin yaklaşık yüzde 80’i bu dönemde evlatlarımızla buluştu. Türkiye OECD raporlarında öğretmen açığı bulunmayan nadir ülkeler arasında anılıyorsa, bu tablo milletin evlatlarını önceleyen bir devlet aklının ve kararlı bir planlamanın tezahürüdür. Bu süreklilik, bizim için aziz milletimize karşı üstlendiğimiz tarihî bir mesuliyet bilincidir. Eğitim ailemize katılan değerli öğretmenlerimize meslek hayatlarında başarılar diliyor, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a eğitime verdiği desteklerden ötürü maarif ailemiz adına şükranlarımı sunuyorum. Bir kez daha 81 ilimizde, ilçelerimizde ve yurt dışındaki okullarımızda görev yapan bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyorum.
@tcmebCumhurbaşkanı@RTErdoganile Millî Eğitim Bakanı@Yusuf__Tekin, “24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı”na Katıldı
Teknolojinin sağladığı imkânlardan azami derecede istifade ederken zararlı yönlerini minimalize etmek bizim elimizdedir. Bunun yolu çocuklarımıza dijital okuryazarlık ve farkındalık eğitimi vermekten geçiyor. Sadece yasaklayarak bir netice alınamayacağını hepimiz biliyoruz. Kabul edelim ki günümüzde çocuklarımızın oyun alanı artık sadece parklar, bahçeler, sokaklar değil. Bugün evlatlarımız, dijital teknolojilerin büyülü atmosferinde daha fazla vakit geçirecek sayısız imkâna kolayca ulaşabiliyor. Bizlere yapay gelse de arkadaşlarıyla orada sosyalleşiyor, orada eğleniyor, orada kendine ayrı bir çevre ediniyor, tabiri caizse sanal evrende ayrı bir gezegen kuruyor. Çocuklarımızla sağlıklı bir iletişim için bu gerçeklerle barışmamız gerektiği kanaatindeyim. Onları geçmişe çekmek, bizim zamanımıza sürüklemeye çalışmak yerine geleceğe hazırlamak mecburiyetindeyiz. Hazreti Ali, çocuk yetiştirenlere bakınız hangi tavsiyede bulunuyor: “Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin.” Dolayısıyla meseleye doğru açıdan bakmak, çocuklarımızın eğitimine sağlıklı yöntemlerle yaklaşmak durumundayız. Bu konuda ebeveynlerle birlikte öğretmenlerimize de önemli görevler düşüyor. Hep beraber el ele verecek; dikkatli, sabırlı, şefkatli ve kararlı bir şekilde sanal âlemden yayılan tehlikelere karşı mücadele edeceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle eğitimde yaşanan paradigma değişiminin bizlere bu çabalarımızda da önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.
Bugün 15 bin öğretmenimizin atama heyecanını paylaştık. İnşallah bir ömür boyu aşkla, şevkle, tutkuyla, samimiyetle mesleklerini icra edeceklerine inandığım genç öğretmenlerimizi tebrik ediyor; görevlerinin kendilerine, öğrencilerine ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Türkiye büyüdükçe, ekonomimiz büyüdükçe inşallah bundan 86 milyonun her bir ferdi gibi öğretmenlerimizin de en üst düzeyde faydalanmasını temin edeceğiz. Elbette tüm bunları gururla söylerken şu gerçeği de göz ardı etmiyoruz: Hiç şüphesiz 23 yılda çok ciddi mesafe aldık, çok başarılı işlere imza attık; önümüze çıkarılan sayısız engele rağmen tarihî nitelikte reformları hayata geçirdik. Ama “eğitimle ilgili sorunların tamamını çözdük” iddiasında da değiliz. Bir yanda neredeyse yüz yıldır çözülemeyen meseleler var, bir yanda darbe dönemlerinin açtığı kapanmayan yaralar var. Diğer yanda ise çağımızın getirdiği güncel sınamalar ile değişen ve gelişen Türkiye’nin ihtiyaçları var. İnşallah bunlar arasında denge kurarak hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bunu da öğretmenlerimizle birlikte başaracağız. Birkaç puan oy uğruna her alanda olduğu gibi eğitimde de popülizmin sınırlarını zorlayan siyasi rakiplerimize rağmen bunu inşallah başaracağız.
2002’de Millî Eğitim Bakanlığımız, merkezî yönetim bütçesi içinde 4’üncü sıradaydı. 2003’ten itibaren eğitime birinci sırayı tahsis ettik, 2026 bütçesinde de bu önceliği aynen koruduk. Millî Eğitim Bakanlığımıza 2026’da 1 trilyon 944 milyar lira kaynak ayırdık.
2002’de Millî Eğitim Bakanlığımız, merkezî yönetim bütçesi içinde 4’üncü sıradaydı.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) November 24, 2025
2003’ten itibaren eğitime birinci sırayı tahsis ettik, 2026 bütçesinde de bu önceliği aynen koruduk.
Millî Eğitim Bakanlığımıza 2026’da 1 trilyon 944 milyar lira kaynak ayırdık. pic.twitter.com/bAqrLOjNIa
Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyor, maarif davamızın ülkemizin dört bir yanındaki tüm neferlerine selam ve saygılarımı gönderiyorum. Her bir öğretmenimize emeği, sabrı, fedakârlığı için ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
#CanlıYayın Cumhurbaşkanı@RTErdogan’ın Teşrifleriyle “24 Kasım Öğretmenler Günü” ve “Öğretmen Atama Programı” Beştepe Millet Kütüphanesi
📡#CanlıYayın
— Millî Eğitim Bakanlığı (@tcmeb) November 24, 2025
Cumhurbaşkanı @RTErdogan’ın Teşrifleriyle “24 Kasım Öğretmenler Günü” ve “Öğretmen Atama Programı”
📍Beştepe Millet Kütüphanesi https://t.co/JKt6n93TbQ
24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı
24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı https://t.co/eBs9Y1f0l5
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) November 24, 2025
Cumhurbaşkanımız Sayın@RTErdogan: "2002 yılında Millî Eğitim Bakanlığımız, merkezi yönetim bütçesi içinde dördüncü sırada yer alıyordu. 2003’ten itibaren eğitime birinci sırayı tahsis ettik. 2026 bütçesinde de bu önceliği aynen koruduk. Millî Eğitim Bakanlığımıza, 2026 yılı için 1 trilyon 944 milyar lira kaynak ayırdık.” #HatıranYeter 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı
Cumhurbaşkanımız Sayın @RTErdogan:
— Yusuf Tekin (@Yusuf__Tekin) November 24, 2025
"2002 yılında Millî Eğitim Bakanlığımız, merkezi yönetim bütçesi içinde dördüncü sırada yer alıyordu. 2003’ten itibaren eğitime birinci sırayı tahsis ettik. 2026 bütçesinde de bu önceliği aynen koruduk. Millî Eğitim Bakanlığımıza, 2026 yılı… pic.twitter.com/aG9AaMHXI9
Cumhurbaşkanımız Sayın@RTErdogan: "Bir ömür boyu aşkla, şevkle, tutkuyla ve samimiyetle mesleklerini icra edeceklerine inandığım genç öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Görevlerinin kendilerine, öğrencilerine ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” #HatıranYeter 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı
Cumhurbaşkanımız Sayın @RTErdogan:
— Yusuf Tekin (@Yusuf__Tekin) November 24, 2025
"Bir ömür boyu aşkla, şevkle, tutkuyla ve samimiyetle mesleklerini icra edeceklerine inandığım genç öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Görevlerinin kendilerine, öğrencilerine ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”#HatıranYeter
📍24… pic.twitter.com/2nYVPIZe81
Cumhurbaşkanımız Sayın@RTErdogan: "Öğretmenlerimiz ilim, irfan, hikmet ve ahlak meşalesini ellerinde gururla taşıdıkça; Allah’ın izniyle Türkiye’nin yolu da ufku da sonuna kadar açık olacaktır.“ #HatıranYeter 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı
Cumhurbaşkanımız Sayın @RTErdogan:
— Yusuf Tekin (@Yusuf__Tekin) November 24, 2025
"Öğretmenlerimiz ilim, irfan, hikmet ve ahlak meşalesini ellerinde gururla taşıdıkça; Allah’ın izniyle Türkiye’nin yolu da ufku da sonuna kadar açık olacaktır.“#HatıranYeter
📍24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı pic.twitter.com/rbvX3Lgf6P
Millî Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin:"Eski Türkiye'nin ideolojik bariyerleri birer birer ortadan kaldırılırken eğitim ortamlarımız da insani, fiziki ve teknolojik altyapısıyla geçmişle kıyaslanamayacak bir seviyeye taşındı."
Millî Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin:"Eski Türkiye'nin ideolojik bariyerleri birer birer ortadan kaldırılırken eğitim ortamlarımız da insani, fiziki ve teknolojik altyapısıyla geçmişle kıyaslanamayacak bir seviyeye taşındı." pic.twitter.com/1JraW6Wfiw
— Özel Eğitim ve Rehberlik Hiz. Genel Müdürlüğü (@MebOrgm) November 24, 2025
Millî Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin: "Türkiye Yüzyılı idealinin en kritik halkası, her şartta çaba gösteren siz değerli öğretmenlerimizin dirayeti, inancı ve fedakârlığıdır.
Millî Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin: "Türkiye Yüzyılı idealinin en kritik halkası, her şartta çaba gösteren siz değerli öğretmenlerimizin dirayeti, inancı ve fedakârlığıdır. pic.twitter.com/vmRM5RDqOP
— Özel Eğitim ve Rehberlik Hiz. Genel Müdürlüğü (@MebOrgm) November 24, 2025
— Özel Eğitim ve Rehberlik Hiz. Genel Müdürlüğü (@MebOrgm) November 24, 2025
— Özel Eğitim ve Rehberlik Hiz. Genel Müdürlüğü (@MebOrgm) November 24, 2025
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan: “2002’den bu yana 821 bin 360 öğretmenin atamasını yaptık. Şu an resmî eğitim kurumlarında çalışan öğretmen sayımız, 1 milyon 34 bini aşmıştır. Aktif görevdeki her 10 öğretmenden 8’i bizim dönemimizde atandı. Bu büyük dönüşüm, sınıfların içinde de somut şekilde hissediliyor. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, aynı şekilde ilköğretimde 28’den 15’e, ortaöğretimde 18’den 11’e düştü. Biz, 60-70 kişilik kalabalık sınıflarda eğitim almıştık, şimdi evlatlarımız 20- 25 kişilik sınıflarda eğitim görüyor. Dünyada bu kadar kısa sürede böyle oranları yakalayan çok az ülke vardır. Türkiye, hamdolsun, bunu bizim dönemimizde başarmıştır.”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan:
— T.C. İletişim Başkanlığı (@iletisim) November 24, 2025
“2002’den bu yana 821 bin 360 öğretmenin atamasını yaptık. Şu an resmî eğitim kurumlarında çalışan öğretmen sayımız, 1 milyon 34 bini aşmıştır. Aktif görevdeki her 10 öğretmenden 8’i bizim dönemimizde atandı. Bu büyük dönüşüm,… pic.twitter.com/9n8QhLMxgJ
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda konuşuyor: "15 bin öğretmen adayımızın atama heyecanını paylaşacağız. Kura ile görev yerleri belli olacak genç öğretmenlerimiz; birikimleriyle, geniş vizyonlarıyla, güçlü karakterleri ve sağlam duruşlarıyla evlatlarımızı, geleceğin dünyasına, en güzel şekilde hazırlayacaklardır. İnşallah bir ömür boyu aşkla, şevkle, tutkuyla, samimiyetle mesleklerini icra edeceklerine inandığım genç öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Görevlerinin kendilerine, öğrencilerine ve ülkemize hayırlı-uğurlu olmasını temenni ediyorum."
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda konuşuyor:
— T.C. İletişim Başkanlığı (@iletisim) November 24, 2025
"15 bin öğretmen adayımızın atama heyecanını paylaşacağız.
Kura ile görev yerleri belli olacak genç öğretmenlerimiz; birikimleriyle, geniş vizyonlarıyla, güçlü… pic.twitter.com/Ujb7OLsHE7
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan: "Bir öğretmenin, evladı olarak gördüğü öğrencisini sevgiyle saran emeği ne kadar mühimse, ne kadara değerliyse ailelerimizin öğretmene desteği de aynı derecede değerlidir, vazgeçilmezdir. Ailelerimizin, çocuklarının eğitimleriyle yakından ilgilenmesi, öğrenme süreçlerinde, özellikle de sanal dünyadan gelebilecek tehdit ve tehlikelerle mücadelede çok çok önemlidir. Hep beraber el ele verecek, dikkatli, sabırlı, şefkatli ve kararlı bir şekilde sanal alemden yayılan tehlikelere karşı mücadele edeceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeliyle eğitimde yaşanan paradigma değişiminin, bizlere bu çabalarımızda da önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum."
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan:
— T.C. İletişim Başkanlığı (@iletisim) November 24, 2025
"Bir öğretmenin, evladı olarak gördüğü öğrencisini sevgiyle saran emeği ne kadar mühimse, ne kadar değerliyse ailelerimizin öğretmene desteği de aynı derecede değerlidir, vazgeçilmezdir.
Ailelerimizin, çocuklarının eğitimleriyle… pic.twitter.com/2THV1xWWxe
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı‘nda konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimiz, ilim, irfan, hikmet ve ahlak meşalesini ellerinde gururla taşıdıkça Allah'ın izniyle Türkiye'nin yolu da ufku da sonuna kadar açıktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'na katıldı.
24 Kasım Öğretmenler Günü'nün, tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, maarif davasının tüm neferlerine selam ve saygılarını gönderdi. Öğretmenlik kadar hayatta yer eden, iz bırakan, karakterin şekillenmesine tesir eden pek az mesleğin bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugün burada olan öğretmenlerimizin tebessümle hatırladığı, kendisine kattıkları için hep şükranla yâd ettiği belki de örnek alarak bu mesleği seçtiği bir öğretmeni mutlaka vardır. Her birimiz, üzerimizde hakkı olan öğretmenlerimizi yıllardır olduğu gibi bugün bir kez daha minnetle özlemle yâd ediyoruz. Sizlerin şahsında 81 ilimizdeki tüm öğretmenlere ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bende emeği ve göz nuru bulunan öğretmenlerime şükranlarımı sunuyor, hayatta olan hocalarımın her birinin tek tek ellerinden öpüyorum. Vazife başında şehit olan öğretmenlerimizle afetlerde, kazalarda kaybettiğimiz öğretmenlerimize Rabb'imden rahmet niyaz ediyorum. Bilhassa kendilerini her Öğretmenler Günü'nde milletçe hüzün, hasret ve minnetle andığımız şehit öğretmenlerimiz Şenay Aybüke Yalçın'a ve Necmettin Yılmaz'a, Cenabıallah'tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Öğrencilerini yetiştirdikten sonra artık emekli olmuş öğretmenlerimize de sağlıklı, hayırlı ömürler diliyor, onlara da ayrıca şükranlarımızı iletiyorum."
"Genç öğretmenlerimizi tebrik ediyorum"
Sadece ülkede değil dünyanın birçok yerinde Türk öğretmenlerin görev yaptığını, öğrenci yetiştirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Bakanlık bünyesinde gerek Türkiye Maarif Vakfı'na bağlı eğitim kurumlarında görev yapan eğitimcilere teşekkür etti. Bugün aynı zamanda bir başka mutluluğu da hep birlikte yaşadıklarını ve tanıklık ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı:
"Birazdan 15 bin öğretmen adayımızın atama heyecanını paylaşacağız. Kura ile görev yerleri belli olacak genç öğretmenlerimiz, birikimleriyle geniş vizyonlarıyla güçlü karakterleri ve sağlam duruşlarıyla evlatlarımızı geleceğin dünyasına en güzel şekilde hazırlayacaklardır. İnşallah, bir ömür boyu aşkla şevkle tutku ve samimiyetle mesleklerini icra edeceklerine inandığım genç öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Görevlerinin kendilerine, öğrencilerine ve ülkemize hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum."
"Öğretmen, öğrencisini işleyen mücevher ustasıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenliğin, ilk atamadan emekliliğe kadar her aşamasında tahammül, sabır, özveri ve adanmışlık isteyen saygın bir meslek olduğunu belirtti. Kurasını çekecekleri genç öğretmenlerin, yeni bir kariyere başlamanın yanında, emekliliğe kadar sürecek, zorlu olduğu kadar ulvi bir mesleğe de adım attıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğretmenlik mesleğini, diğer kamu görevlerinden ayıran en önemli vasfı malzemesinin de meyvesinin de insan olmasıdır. Öğretmen, kendisine emanet edilen, cevher olan öğrencisini büyük bir sabırla şefkat ve merhametle işleyen mücevher ustasıdır. Öğretmen, öğrencisine sadece bilgi aktarmaz, aynı zamanda onun fikrini değiştirir, ufkunu genişletir, hayata ve kendisine yönelik bakış açısını tıpkı bir kuyumcu titizliğiyle ilmek ilmek dokur, işler, tekemmül ve inkişaf ettirir. Bu gerçeği merhum Nurettin Topçu, Büyük İskender ve hocası Aristo örneğinden hareketle bakınız nasıl açıklıyor: 'Babam beni gökten yere indirdi, hocam beni yerden göğe çıkardı'. Evet, öğretmenin, insanın kişilik ve kimlik inşasına etkisi tam olarak budur. Hayatta öyle meslekler vardır ki insan maaşını alır, ücretini alır, karşılığında bir işi, görevi yerine getirir ve böylece sorumluluktan kurtulur. Fakat öğretmenlik böyle bir meslek değildir. Öğretmen öğrencisine kimi zaman annelik yapar, kimi zaman babalık, kimi zaman da arkadaşlık eder. Öğretmen bu yönüyle öğrencisinin, geniş ailesinin bir üyesidir. Okul nasıl ki millet kültürünün, millet ruhunun bayrağı ise öğretmen de bu ruhun bayraktarıdır."
Salondaki ve ülkenin dört bir yanındaki tüm öğretmenlerin görevlerini bu yüksek şuurla yüksek mesuliyet bilinciyle yerine getirdiklerine ve getireceklerine yürekten inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu bilmenizi isterim. Öğretmenlerimiz, ilim, irfan, hikmet ve ahlak meşalesini ellerinde gururla taşıdıkça, Allah'ın izniyle Türkiye'nin yolu da ufku da sonuna kadar açıktır. Siz bu ruha sahip çıkarsanız, önümüz inşallah aydınlık olacaktır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojinin hayatı çepe çevre kuşattığı; ülkelere, toplumlara ve bireylere istikamet çizdiği bir çağda yaşandığını hatırlattı. Teknoloji ve dijitalleşmenin hayata getirdiği kolaylıkları kimsenin inkar edemeyeceğini, daha önce saatler, günler süren pek çok işi bugün cep telefonlarına yüklenilen bir uygulama sayesinde saniyeler içinde yapılabildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dünyanın en ücra köşesindeki hadiseleri anbean takip edebiliyor, fiziken bir araya gelmenin mümkün olmadığı farklı kültürden insanlarla diyalog kurabiliyor, hatta dostluk, arkadaşlık, iş ortaklığı geliştirebiliyoruz. Son dönemde yapay zekâ devrimiyle birlikte teknolojideki değişim artık baş döndürücü boyutlara ulaştı. Sonunu kimsenin öngöremediği bir belirsizliğe doğru insanlık olarak hızla yol alıyoruz. Buna karşı direnmek, bunun dışında kalmak sizin de bildiğiniz gibi mümkün değil. Peki ne yapabiliriz? Akıntıya karşı kürek çekemeyeceğimize göre bunu doğru yönetebiliriz, ülkemiz ve milletimizin menfaatleri istikametinde doğru yönlendirebiliriz. Teknolojinin sağladığı imkânlardan azami derecede istifade ederken aynı zamanda zararlı yönlerini minimalize etmek bizim elimizdedir. Bunun yolu ise çocuklarımıza dijital okuryazarlık ve farkındalık eğitimi vermekten geçiyor. Sadece yasaklayarak bir netice alınamayacağını hepimiz biliyoruz.
Kabul edelim ki çocuklarımızın oyun alanı artık sadece parklar, bahçeler, sokaklar değil çocuklarımızın kurduğu iletişim sadece yüz yüze iletişimle de sınırlı değil. Bugün evlatlarımız dijital teknolojinin büyülü atmosferinde daha fazla vakit geçirecek, sayısız imkâna kolayca ulaşabiliyor. Bizlere çok sentetik ve yapay gelse de arkadaşlarıyla orada sosyalleşiyor, orada eğleniyor, orada kendine ayrı bir çevre ediniyor, tabiri caizse sanal evrende ayrı bir gezegen kuruyor. Çocuklarımızla sağlıklı bir iletişim kurmak ve onlara nitelikli bir eğitim sunabilmek için bu gerçeklerle barışmamız gerektiğin kanaatindeyim."
Nesiller arasındaki kavrayış arasında bir fark var olduğunu, çocuklar ve gençler büyürken yetişkinlerin yaşadığı dünyayı empoze ederek bir yere varılamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onları geçmişe çekmek, bizim zamanımıza sürüklemeye çalışmak yerine geleceğe hazırlamak mecburiyetindeyiz." dedi.
"Sanal alemden yayılan tehlikelere karşı mücadele edeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hz. Ali'nin "Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin." sözünü hatırlattı. Merhum Nurettin Topçu'nun "Öğretimin üslubu onun sade şekil ve kıyafeti değil ruhunun kalıbıdır. İyi üslupla iyi öğretim, fena üslupla fena öğretim yapılır." sözünü de anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"'Usul esasa mukaddemdir' ilkesiyle hem meseleye doğru açıdan bakacağız hem de çocuklarımızın eğitimine sağlıklı yöntemlerle yaklaşacağız. Değilse yavrularımızla doğru iletişim kurup onları doğru yönlendiremeyiz. Özellikle de sanal dünyanın dehlizlerinde evlatlarımızın ve gençlerimizin kaybolmalarına engel olamayız. Bu konuda ebeveynlerle birlikte siz öğretmenlerimize de önemli görevler düşüyor. Şu noktanın da üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor. Bir öğretmenin evladı olarak gördüğü öğrencisini sevgiyle saran emeği ne kadar mühimse ne kadar değerli ise ailelerimizin öğretmene desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir. Ailelerimizin çocuklarının eğitimleri ile yakından ilgilenmesi, öğrenme süreçlerinde özellikle de sanal dünyadan gelebilecek tehdit ve tehlikelerle mücadelede çok çok önemlidir. Hep beraber el ele verecek, dikkatli, sabırlı, şefkatli ve kararlı bir şekilde sanal alemden yayılan tehlikelere karşı mücadele edeceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeliyle eğitimde yaşanan paradigma değişiminin bizlere bu çabalarımızda da önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumda ve herkesin hayatında bu kadar özel konuma sahip olan öğretmenlerin haklarını teslim etmenin, asli vazifeleri olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda hep böyle bir çabanın içinde olduklarını belirterek ülkenin büyümesine, Türkiye ekonomisinin imkânlarının genişlemesine paralel olarak bunu, en önce öğretmenlere ve eğitime yansıttıklarını ifade etti. Eğitimin niteliğini artırmak, eğitimi yaygınlaştırmak, eğitimin önündeki engelleri ve yasakları kaldırmak ve öğrenciler arasında fırsat eşitliğini sağlamak için ilk günden bu yana çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Burada bazı rakamları sizlerle paylaşmakta fayda görüyorum. 2002'de Millî Eğitim Bakanlığımız, merkezi yönetim bütçesi içinde 4. sıradaydı. 2003'ten itibaren eğitime birinci sırayı tahsis ettik, 2026 bütçesinde de bu önceliği aynen koruduk. Millî Eğitim Bakanlığımıza 2026'da 1 trilyon 944 milyar lira kaynak ayırdık. 'İlim, ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini, bilmezsen ya nice okumaktır.' Bu rastgele olmuyor. Gerekli desteği en üst seviyede ilme, eğitim öğretime ayırmak durumundayız. Bu dönemde derslik sayımız 343 bindi, bugün 616 bine yükseldi. Özel okullar dahil edildiğinde bu rakam 754 bine yaklaşıyor. Yani bizden evvel yapılan derslik sayısının iki katını, biz sadece 23 senede ülkemize kazandırmanın kıvancını yaşadık."
"Aktif görevdeki her 10 öğretmenden 8'i bizim dönemimizde atandı"
Okullarda görev yapan öğretmen sayısında da ciddi artışların olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2002'den bu yana 821 bin 360 öğretmenin atamasını yaptık. Şu an resmî eğitim kurumlarında çalışan öğretmen sayımız, 1 milyon 34 bini aşmıştır. Aktif görevdeki her 10 öğretmenden 8'i bizim dönemimizde atandı. Öğretmen olmazsa öğrenciyi kim yetiştirecek? Buna gereken ehemmiyeti, önemi vermemiz gerekiyordu, işte bunu biz verdik." dedi. Bu büyük dönüşümün sınıflar içinde de somut şekilde hissedildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum, sınıflarımızda 70-80-90 öğrenci vardı. Ama şimdi öğrenci sayısı hamdolsun 15-20-25, buralara kadar indirdik. Kaliteyi artırmak zorundaydık ve bunu başardık. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, aynı şekilde 28'den 15'e, ortaöğretimde 18'den 11'e düştü. Biz, 70-80 kişilik kalabalık sınıflarda eğitim almıştık, şimdi evlatlarımız 20-25 kişilik sınıflarda eğitim görüyor. Dünyada bu kadar kısa sürede böyle oranları yakalayan çok az ülke vardır. Türkiye, hamdolsun bunu bizim dönemimizde başarmıştır."
"23 yılda çok ciddi mesafe aldık"
Türkiye'nin okullaşma oranlarında da örnek bir tabloya sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 yaşta okul öncesi net okullaşma oranının yüzde 11,7'den yüzde 82,53'e çıktığını aktardı.
Bunu, ilköğretimde yüzde 91'den yüzde 96'ya, ortaöğretimde yüzde 50,57'den yüzde 82,85'e ulaştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
"6-14 yaş grubunda, yüzde 99'luk okullaşma oranıyla OECD ortalaması olan yüzde 98'in üzerine çıktık. 15-19 yaş grubunda okullaşma oranımızı 2023 itibarıyla yüzde 79'a taşıyarak OECD ortalaması olan yüzde 84'e yaklaştırmış bulunuyoruz. FATİH Projesi kapsamında 2025 sonu itibarıyla etkileşimli tahta kurulmuş derslik sayımız 668 bine ulaşacaktır. Öğretmenlerimizin özlük ve mali haklarında da önemli iyileştirmelere gittik. Türkiye büyüdükçe ekonomimiz büyüdükçe inşallah bundan 86 milyonun her bir ferdi gibi sizlerin de en üst düzeyde faydalanmasını temin edeceğiz. Elbette tüm bunları gururla söylerken şu gerçeği de göz ardı etmiyoruz. Hiç şüphesiz 23 yılda çok ciddi mesafe aldık, çok başarılı işlere imza attık, önümüze çıkarılan sayısız engele rağmen tarihî nitelikte reformları hayata geçirdik. Ama 'eğitimle ilgili sorunların tamamını çözdük' iddiasında da değiliz. Bir yanda neredeyse 100 yıldır çözülemeyen meseleler var. Bir yanda darbe dönemlerinin açtığı kapanmayan yaralar var. Diğer yanda ise çağımızın getirdiği güncel sınamalarla değişen ve gelişen Türkiye'nin ihtiyaçları var. İnşallah bunlar arasında denge kurarak hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bunu da siz öğretmenlerimizle birlikte başaracağız. Birkaç puan oy uğruna, her alanda olduğu gibi eğitimde de popülizmin sınırlarını zorlayan siyasi rakiplerimize rağmen bunu inşallah başaracağız."
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle 15 bin öğretmenin atamasının belirlenmesi için butona bastı. Atamasını ekranda gören öğretmenler sevinçlerini yakınlarına sarılarak paylaştı. Bazı öğretmenler göz yaşlarını tutamadı.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tablo hediye etti.
Programda, Ankara Güzel Sanatlar İlkokulu öğrencileri müzik dinletisi sundu.
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda yaptığı konuşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İletişim Başkanı Duran, açıklamasında şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda eğitimin Türkiye’nin geleceğindeki belirleyici rolünü bir kez daha vurguladı.
Bugün 15 bin öğretmenin atanacak olması hem eğitim camiamız hem de ülkemiz için büyük bir heyecan ve mutluluk kaynağıdır.
Genç öğretmenlerimizin donanımları, birikimleri, güçlü duruşları ve vizyonları ile evlatlarımızı en iyi şekilde yarınlara hazırlayacaklarına yürekten inanıyoruz. Onların fedakârlığı ve azmi, Türkiye’nin geleceğine atılan en sağlam temellerden biri olacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği gibi öğretmenlerin emeği ne kadar kıymetliyse ailelerin desteği de o kadar vazgeçilmezdir. Özellikle dijital dünyanın risklerine karşı çocuklarımızı korumak; öğretmen–aile iş birliğini her zamankinden daha önemli kılıyor. Hep beraber el ele vererek dikkatli, sabırlı, şefkatli ve kararlı bir şekilde sanal alemden yayılan tehlikelere ve tehditlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli de bu ortak çabaya güçlü bir zemin sunuyor.
Son 23 yılda eğitim yatırımlarında atılan büyük adımlar, öğretmen sayısından derslik kapasitesine kadar her alanda hissediliyor. Bugün sınıfların kalabalıklığının azalması, eğitime ayrılan rekor bütçeler ve eğitimde fırsat eşitliği için verilen mücadele; Türkiye’nin geleceğine yapılan en değerli yatırımlardır.
Bu duygularla 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü bir kez daha kutluyor; ataması gerçekleşen öğretmen kardeşlerimizi tebrik ediyor; görevlerinin kendileri, öğrencileri ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.”