Hakkımızı haykırdık HAK -EMEK-ADALET 81 İl’den Teşkilatlarımız, Sendikalarımızla Memur-Sen Ankara Mitinginde emekten gelen gücümüzle sahadaydık ! İşte Meydan, İşte Memur-Sen
Bugün Ankara’dan yükselen sesimizle, emeğin susmayacağını, adalet talebimizin asla ertelenmeyeceğini gösterdik.
— Memur-Sen (@MemurSenKonf) August 18, 2025
Haklı mücadelemizi haykırdık, taleplerimizi net biçimde ortaya koyduk.#AslaKabulEtmiyoruz pic.twitter.com/F0kdo41583
Emeğimize, ekmeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak için meydanları doldurduk!
— Eğitim-Bir-Sen (@EgitimBirSen) August 18, 2025
"Her eylem yeniden diriltir beni
Nehirler düşlerim göl kenarında"#MemurMeydanda pic.twitter.com/Y8IJ7IQbJZ
AAAA
EMEĞİMİZ EKMEĞİMİZ VE GELECEĞİMİZ İÇİN ANKARA’DAN HAYKIRDIK
— Eğitim-Bir-Sen (@EgitimBirSen) August 18, 2025
8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde hükümetin akıl, vicdan, hakkaniyet ve adaletle ilgisi bulunmayan tekliflerini, Anadolu Meydanı’nda düzenlenen Büyük Ankara Mitingi'nde protesto ettik.
Kamu İşvereninin teklifini… pic.twitter.com/0uELVcGIGJ
Susma Haykır, Adalet Haktır!
— Ali YALÇIN (@_aliyalcin_) August 18, 2025
Bugün Ankara’dan yükselen gür sesimizle bir kez daha ilan ettik:
Emeğin sesi susturulamaz, adalet talebi ertelenemez!
Haklı mücadelemizi alanlarda haykırdık, kamu işverenine taleplerimizi net, açık ve kararlı biçimde ortaya koyduk.
Bizim duruşumuz… pic.twitter.com/tH7ZT7qoER
Anadolu Meydanı’ndan Hazine ve Maliye Bakanlığına Yürüdük
— Memur-Sen (@MemurSenKonf) August 18, 2025
Miting sonrası Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sendikalarımızın genel başkanları ve genel yönetim kurulları Hazine ve Maliye Bakanlığına yürüyüş gerçekleştirdi. Burada yeni teklif beklediklerini vurgulayan Genel… pic.twitter.com/CqByMlYLeO
HAK!
— ENERJİ BİR-SEN (@Enerji1sen) August 18, 2025
HUKUK!
ADALET!#MemurMeydanda | #EnerjiBirSen | #MemurSen pic.twitter.com/J89WZrSDn4
Türkiyenin dört bir yanından gelen emekçiler Memur-Sen Genel Merkezi'ni, ve yolları doldurdu. Bugün emeğimiz, ekmeğimiz ve geleceğimiz için alanlardayız!
— Memur-Sen (@MemurSenKonf) August 18, 2025
Ankara, adalet ve hakkaniyet taleplerimiz için yükselttiğimiz sesimizle yankılanacak.#MemurMeydanda pic.twitter.com/5rdpXoG2gi
AAAA
Memur-Sen Ankara Yürüyüşü ve Mitingi #MemurMeydanda https://t.co/lq18S9PwMK
— Memur-Sen (@MemurSenKonf) August 18, 2025
#MemurMeydanda pic.twitter.com/wJKdMSPeY2
— HACI BAYRAM TONBUL 🇹🇷 (@HBTONBUL) August 18, 2025
AAA
Sermayesi cesareti, iradesi inancı, enerjisi idealleri olan teşkilat olarak, Ankara’da hep bir ağızdan haykırdık #AslaKabulEtmiyoruz
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın önünden haykırıyoruz: “Gelirde adalet, ücrette denge, emeğe saygı istiyoruz!” Sözümüz net, irademiz kararlı. #MemurMeydanda
Emeğimiz, Ekmeğimiz, Geleceğimiz için; Üretimden gelen gücümüzle tüm Türkiye’de iş bıraktık, hayatı durdurduk! #MemurAnkaraYolunda
Emeğimiz, Ekmeğimiz, Geleceğimiz için;
— Memur-Sen (@MemurSenKonf) August 18, 2025
Üretimden gelen gücümüzle tüm Türkiye’de iş bıraktık, hayatı durdurduk!#MemurAnkaraYolunda pic.twitter.com/tMsoUuqg3B
On binlerin gür sesi, bugün bu meydandan yükseliyor. Emeğin, alın terinin ve adaletin sesi, Ankara’dan tüm Türkiye’ye yayılıyor. Bugün meydanlarda yazılan bu irade, yarın milyonların umudu olacak. #MemurMeydanda
Anadolu Meydanı’ndan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na doğru yürüyoruz Haklı taleplerimizi duyurmak için adım adım, omuz omuza ilerliyoruz. Her adımımız adalet, her sesimiz hakkaniyet için. #MemurMeydanda
On binlerin gür sesi, bugün bu meydandan yükseliyor. Emeğin, alın terinin ve adaletin sesi, Ankara’dan tüm Türkiye’ye yayılıyor. Bugün meydanlarda yazılan bu irade, yarın milyonların umudu olacak. #MemurMeydanda
KAMUOYUNUN DİKKATİNE
Kamu işvereninin yetersiz teklifine karşı, binlerce kamu görevlisiyle yürüyüşe geçtik. Adalet için, hakkımız için, emeğimiz için yürüyoruz! #MemurMeydanda
Birlikte güçlüyüz, birlikte kazanacağız.
EMEĞİMİZ, EKMEĞİMİZ VE GELECEĞİMİZ İÇİN ANKARA’DAN HAYKIRDIK
Gece saatlerinde otobüslerle Ankara’ya akın eden on binlerce emekçi, Memur-Sen Genel Merkezi’nde Büyük Ankara Mitingi için buluştu. Memur-Sen üyeleri dövizler ve sloganlarla kortej eşliğinde Anadolu Meydanı’na yürüdü.
Genel Başkan Ali Yalçın ile Memur-Sen Başkanlar Kurulu üyeleri taşıdıkları “Emeğimiz, Ekmeğimiz, Geleceğimiz İçin Eylemdeyiz” pankartı ile kortejin önünde yer aldı
Mitinge katılan tüm sendika ve sivil toplum kuruluşları, belli bir düzen içinde Anadolu Meydanı’na geldiler.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen üyelerimiz, mitinge yoğun bir katılım gerçekleştirdiler.
Anadolu Meydanı’ndaki tarihi eylemde üyelerimiz, “emek, ekmek ve adalet” taleplerini, attıkları sloganlar ve taşıdıkları dövizlerle kamuoyu gündemine taşıdılar.
Büyük buluşmada,
- “Gelirde adalet, ücrette denge istiyoruz”,
- “Yetersiz teklife hayır”,
- “Devlet çalışanları arasında ayrım yapmaz”,
- “3600 ek gösterge hemen şimdi”,
- “Susma haykır, sadakaya hayır”,
- “Hak, emek, adalet”,
- “Güçlü memur, güçlü Türkiye”,
- “Adaletli zam, insanca yaşam”,
- “Teklif rezalet, hani nerede adalet”,
- “Aileyi güçlendirecek tekliflerimiz kabul edilsin”,
- “Akademik zam istiyoruz”, “Memur üvey evlat değildir”,
- “Ünvan tazminatı şube müdürlerinin de hakkı”,
- “Ek ders ücretleri artırılsın”,
- “Öğretmene değer, her şeye değer”,
- “Servis hizmeti haktır”,
- “İdari personele yükseköğretim tazminatı ödensin”,
- “Güçlü aile, büyük Türkiye”,
- “Teklifte akıl, vicdan, adalet yok”,
- “Biz masada çözelim dedik, teklifiniz sahayı gösterdi”,
- “Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları genel idare hizmetleri sınıfına aktarılsın”,
- “Kadrolu usta öğreticiler üvey mi?”,
- “Enflasyon düşse de çıksa da ezilen emekçi”,
- “Memur devlette üvey evlat mı?”,
- “Mesleki onur ve araştırma için akademik zam şarttır”,
- “İdari personel için yükseköğretim tazminatı istiyoruz”,
- “Eşit işe eşit ücret istiyoruz”,
- “Şube ve ilçe müdürleri ile müfettişlerin yaşadığı mağduriyet artık bitmeli”,
- “Aynı işi yapıyor, düşük ücret alıyoruz”,
- “Ek ders ücretleri artırılsın”,
- “Öğretmen atama sayısı artırılsın”,
- “Susma haykır, yoksulluğa hayır”
dövizleriyle emeğimizin onurunu ve taleplerimizi, kamu görevlilerinin haklarını ve emek mücadelesini gür bir sesle haykırdık; “Sözler havada, memur sahada”, “Susma haykır, refah payı haktır”, “Memuruz haklıyız, kazanacağız”, “Yasa değişsin, masa işlesin” sloganlarıyla emek mücadelesindeki kararlılığımızı ortaya koyduk.
Genel Başkanımız Yalçın:”Hak, emek, adalet diye haykıranlara selam olsun!”
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı Ali Yalçın, mitingde yaptığı konuşmada, toplu sözleşme sürecinde gelinen durumu bir kez daha meydanı dolduran üyelerle paylaştı ve Kamu İşvereni’nin atması gereken adımları açıkladı.
Ali Yalçın, sözlerine, “Emeğini, ekmeğini, geleceğini savunmak için meydanları dolduranlara selam olsun! Hak, emek, adalet diye haykıranlara selam olsun! Alın terinin hakkı için bu sıcak havada Türkiye’nin farklı illerinden gelerek Anadolu Meydanı’nı dolduran emekçi kardeşlerime selam olsun! Bugün, birçok meydanda haklarını savunmak için iş bırakma eylemi gerçekleştiren, mitinglerde sesini yükselten yüz binlere selam olsun! Emeğin sesini duyurmak için burada bulunan basın emekçilerine; çalışma şartlarının düzelmesi için seslerini duyurmaya çalışan, bugün meydanlarda güvenliği sağlamak için alın teri döken polis memuru kardeşlerimize selam olsun! Selam olsun Türkiye’nin bütün emekçilerine!” diyerek başladı.
Bugünün Kamu İşvereni’nin haksız, adaletsiz, hakkaniyetsiz teklifine “hayır” deme, hep birlikte emeği savunma, omuz omuza örgütlü gücü sahaya yansıtma, hakkı haykırma, “emekli ayakta dursun, memur hayat bulsun” diye hayatı durdurma günü olduğunu vurgulayan Yalçın, “Eylemimiz mübarek, sesimiz gür olsun! Bu coşkulu meydanda memuru var, amiri var, çalışanı var, emeklisi var, gençler, kadınlar, engelliler var, kısacası Türkiye’nin bütün emekçileri, Türkiye’nin en büyük örgütlü gücü var. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız.” ifadelerini kullandı.
“Sadaka istemiyoruz, emekliye, memura nefes aldıracak bir rakam bekliyoruz”
Ali Yalçın, emeklinin yaşam mücadelesi verdiğini, memurun ayakta kalmaya çalıştığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Ama memurun, emeklinin sesini duyan var mı? 26 gündür emekçinin, emeklinin sorunlarını çözmek, hakkını almak için mücadele veriyoruz. Israrla söyledik, bir kez daha haykırıyoruz, sorunlarımızın çözüm yeri toplu sözleşme masasıdır. Üzülerek ifade ediyorum, masada sorunlarımız, tekliflerimiz var ama sorunlarımızı çözecek bir teklif yok! Ne geldi? 2026 için 10+6, 2027 için 4+4! Peki, iki gün önce Merkez Bankası beklentiyi kaça güncelledi; enflasyon 2026’da 16, 2027’de ise 9 olacak, diyor. Bu ne demek? Size enflasyon kadar zam vereceğim demek. Enflasyon kadar zam, zam değildir. Zaten enflasyon hedefleri tutmuyor, açıklanan enflasyon da gerçekleri yansıtmıyor. Bu yüzden sunulan rakamları yetersiz bulduk, reddettik! Dedik ki, böyle teklif olmaz, bu teklifle pazarlık mazarlık yapılmaz. Daha sonra taban aylığa 1.000 TL zam önerdiler, yöntem doğru ama rakam yanlış dedik. 1000 TL’yle memur cebindeki hangi deliği kapatsın? O paraya market filesinin yarısı bile dolmaz. Bu ne Allah aşkına? Biz sadaka istemiyoruz, biz emekliye, memura nefes aldıracak bir rakam bekliyoruz. Emekli bir kardeşimiz diyordu ki, ‘Başkanım, kiraya yapılan zammı bize versinler, yeter.’ İroni ama acı!”
“26 gündür masa oyalanıyor, doğru düzgün teklif gelmiyor”
Konuşmasının devamında, “Biz, refah payı istiyoruz, çünkü geçmiş dönem kayıplarımız var. Taban aylığa sembolik bir dokunuş değil, adam gibi artış istiyoruz, çünkü görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki bağ koptu. Maaşlarımıza oransal zam istiyoruz, çünkü çalışanların alım gücü düştü, yoksulluk sınırının altına demir attı.” ifadelerini kullanan Yalçın, “Gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesini istiyoruz, çünkü kaşıkla verilen zam kepçeyle geri alınıyor.” dedi.
Ali Yalçın, hükümetin adil bir teklifle gelmesi gerektiğini belirterek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Hükümet, bütün bunları sağlayacak adil bir teklifle gelsin; masada uzlaşı, sahada bayram olsun diyoruz. 26 gündür masa oyalanıyor, doğru düzgün teklif gelmiyor. Emeklinin mağduriyetine gözünü, memurun sesine kulağını kapatan Kamu İşvereni’ne buradan soruyorum: Bu teklifi hazırlarken gerçekleri neden görmezden geliyorsunuz? Rakamları yazarken hak, emek, adalet hiç mi aklınıza gelmiyor? Adil ücreti hiç mi hesaba katmıyorsunuz? Kamuda bozulan ücret dengesine gözlerinizi nasıl kapatırsınız? Taban aylığa 1000 TL hangi kayıpları telafi edecek, hangi farkı kapatacak, Allah aşkına? Bu tekliflerin elle tutulur bir tarafı yok, mantığı yok, matematiği yok. Refahı yok, doğru düzgün tabanı yok. Enflasyon gerçekliği, hayat pahalılığı yok. Tekliflerin ‘hakkaniyetle, adaletle’ alakası yok. Esasen teklifte memur yok, emekli hiç yok. Velhasıl, yok oğlu yok. Bu tekliflerde maliyenin sözde bütçe denkleştirmesi var ama emeklinin bir türlü denkleştiremediği bütçesi nerede? Hedef enflasyon var, gerçek enflasyon nerede? Sözüm ona bütçe disiplini var ama memurun bozulan bütçesini ne yapacağız? Tutmayan enflasyon hesabı var ama enflasyonun cebimizde açtığı kara delik nasıl kapanacak? Maliyenin gerekçelerini masaya koyanlar, memurun gerçeklerini unutuyorlar mı? Bu teklifte emekliyi açlık, memuru yoksulluk sınırı altından çıkarma iradesi nerede? Biz her zaman söylüyoruz, artık dilimizde tüy bitti: Alın terinin, emeğin hakkını vermezseniz toplumsal huzur kalmaz. Ücrette dengeyi sağlamazsanız iş barışı olmaz. Bunlar olmazsa elbette masada uzlaşma da olmaz.”
“Maliye, piyasa gerçeklerini görmüyor”
Ali Yalçın, “Teklifte adalet var mı, hakkaniyet var mı? Peki, ciddiyet var mı? Elbette yok!” dedi.
Uzlaşmadan yana olduklarını, çözümü masada aradıklarını ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:
“Fakat Kamu İşvereni önceki dönem hatasında ısrar ediyor, noterlik yapan hakemin ürettiği tahribatı görmezden geliyor. Bu masa, önce bu tahribatı gidermeli. O yüzden teklif gerçekçi olsun, adil olsun diyoruz. Maliye piyasa gerçeklerini görmüyor, masada kendince doğrularını dayatıyor. Enflasyon diyor, enflasyon sadece sabit gelirliyi eziyor, doğrusu bu! Ekonomik kriz diyor, kriz sadece sabit gelirliyi etkiliyor, doğrusu bu! Bütçe denkleştirmesi diyor, memur ve emekli mutfak bütçesini denkleştiremiyor, doğrusu bu! Sermayeye vergi indirimleri, vergi afları yapılırken, teşvikler dağıtılırken, memura gelince ‘sabret’ deniyor, gerçek bu! Memuru enflasyona ezdirmeyiz deniyor ama alım gücü düşüyor, kayıplar oluşuyor, gerçek bu! Enflasyon hedefine göre teklif belirleniyor ama 2012’den beri hedefler hiç tutturulamamış, gerçek bu! Mali disiplin gerekçesine sığınılıyor, birine verilen diğerinden esirgeniyor, gerçek bu! Başka gerçekler de var. Önceki toplu sözleşmede 4688’in revizyonu için karar alındı, gereği yapılmadı. Birinci dereceye 3600 vadedildi, 5 ay kaldı, hâlâ adım atılmadı. Toplu sözleşme kazanımları dahi tasarruf adı altında elimizden alınmaya çalışıldı. Seyyanen zam emeklilere de yansıtılacak denildi, yansıtılmadı. Verilen sözler tutulmayacaksa, sözleşme hükümleri uygulanmayacaksa bu masa niye toplanıyor, bu sözler niye veriliyor? Olacak şey mi? ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla iş mi yapılır?”
“Enflasyonu, memurun maaşını kısarak, taleplerini bastırarak mı dizginleyeceksiniz?”
Ekonomi yönetimine seslenen Genel Başkanımız Ali Yalçın, şu ifadeleri kullandı:
“Enflasyonu, memurun maaşını kısarak, haklı taleplerini bastırarak mı dizginleyeceksiniz? Ekonomideki istikrarsızlığın, yüksek enflasyonun faturasını memura keserek mi piyasaları düzelteceksiniz? Ekonomik istikrarı bizi mağdur ederek mi sağlayacaksınız? Büyüyen Türkiye’nin öznesi olan memuru küçülterek mi bütçeyi büyüteceksiniz? Biz kira artışlarını bile karşılamayan, market filesini bile dolduramayan bu teklife hayır diyoruz. Memuru itibarsızlaştıran, bütçeye yük gören, piyasa gerçeklerine kör, alın terine hor bakan; haktan, hakkaniyetten uzak bu teklifi yok sayıyoruz. Kamu çalışanları arasındaki ücret dengesini, kamuda iş barışını bozacak bu dengesizliği asla kabul etmiyoruz. Teklif bu hâliyle kamuda ücret adaletini, maaş dengesini bozar, çalışma barışını bitirir, okumayı, dirsek çürütmeyi değersizleştirir diyoruz. Bunu görmek gerek. Okuyan gençlerin gelecek umudunu söndürmeye, bu ülkeye çağ atlatacak birikimi ayağa düşürmeye kimsenin hakkı yok. Gelin bu yanlıştan bir an evvel dönün. Büro, eğitim, sağlık çalışanlarından yerel yönetim, basın ve iletişim çalışanlarına, kültür, bayındır ve ulaştırma çalışanlarından, tarım, enerji ve diyanet çalışanlarına, genel idare hizmetlerinden yardımcı hizmetlere, mühendisinden teknik personele, şefinden amirine, akademisyeninden eğitimcisine, uzmanından şube müdürüne, kısacası bütün kamu görevlilerinin sorunları bu masada çözülmeyecekse nerede çözülecek? Aile yılına ilişkin somut adımlar bu masada atılmayacaksa nerede atılacak? Emekli aylığı bu masada artmayacaksa nerede artırılacak? Bu masada kazandığımız, sonradan engellenen koruyucu giyim hakkımız bu masada çözülmeyecekse nerede çözülecek? Şu an orman yangını var. Ciğerlerimiz yanıyor. Arkadaşlarımız gece gündüz ateşe karşı mücadele veriyor. Şehit olan arkadaşlarımız var. Bunların sorunları bu masada çözülmeyecek de nerede çözülecek? Memurların sorunları var. Personel arasında skala bozukluğu, çalışanlar arasında ücret dengesizliği var. Bakın, eğer masada gerekli adım atılmazsa Cumhurbaşkanımız 2023 yılında ortaya koyduğu kriter olan ‘En düşük memur maaşını en düşük kamu işçisi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz’ ifadesi ve ortaya koyduğu kriter önemli. Çalışma barışının bozulması, aynı işi yapanlar arasında dengesizlik oluşması, memur maaşının aşağıda kalması kabul edilebilir mi? Soruyorum, şimdi bu adalet mi? Hazine ve Maliye Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bu kriteri uygulamak için daha ne bekliyor! Bu taahhüdü niye görmezden geliyor? Adalet, hakkaniyet sorumluluk bunu gerektirir. Okumaya, bilime verilen değer bu mu? Bu anlayışla bu ülkenin kalkınması mümkün mü? Okuyan, bilim ve teknoloji üreten, araştıran insanları bu ülkede tutmak mümkün olur mu? Amirin, altında çalışandan daha düşük maaş alması kabul edilebilir mi? Aynı iş yerinde, aynı işi yapanlardan birinin günlük fazla mesaisi 100 TL iken, diğerinin 1500 TL! Bu olacak iş mi? Memur arkadaşlar soruyor bana ‘Başkanım’, diyorlar, ‘kamu işçisi bir mesai arkadaşımızdan daha düşük ücret almak için kaç yıl dirsek çürütmemiz gerek.’ Geçmişte bu tablo Türkiye’nin kanayan yarasıydı, Sayın Cumhurbaşkanımız bu durumu düzeltti. Eğer doğru adımlar atılmazsa eski Türkiye’deki çarpıklığa geri dönüleceği görülmüyor mu? Bunun düzeltileceği yer toplu sözleşme masası değil mi? Biz bu çarpık tabloyu reddediyor, memuru itibarsızlaştıran bu anlayışa hayır diyoruz. Biz bunları söylerken bazı kesimler sözlerimizi çarpıtıp manipüle ediyor. O yüzden bir şeyi buradan açıklamam lazım: Biz işçi kardeşlerimize verilen zammı asla çok görmüyoruz, bilakis onların alın terinin hakkı olarak görüyoruz. Biz çalışma barışı bozuluyor derken işçiye verilen zammı değil, memurdan esirgenmesini kastediyoruz. İşçi de bizim, memur da bizim! Emeklisi de bizim asgari ücretlisi de bizim. Emeğin ayrısı gayrısı olmaz! Ama biz diyoruz ki, herkes emeğinin karşılığını alsın, çalışma barışı bozulmasın.”
“Alın terimizin karşılığı olacak bir ücret istiyoruz”
Gelirde adalet, ücrette denge istediklerini vurgulayan Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İnsan onuruna yaraşır, alın terine yakışır bir ücret istiyoruz. Biz, emeklimiz de çalışanımız da evlad-ı iyale mahcup olmasın, başı önde dolaşmasın istiyoruz. Biz, emeğimizin hakkını istiyor, hakkımızdan gayrısını istemiyoruz? Bunun için bugün tüm Türkiye’de iş bıraktık. Tepkimizi göstermek için meydanlara koştuk. Günlerdir ayaktayız, isyandayız. Hak istiyoruz, adalet istiyoruz. Yeter artık diyoruz. Gerekçeleri bırakın, gerçeklere gelin diyoruz. Bakın, buradan açık ve net bir dille söylüyorum: Kimse bu haksızlığı görmezden gelmemizi beklemesin! Hakkımızı alana kadar mücadele etmekte kararlıyız, sesimizi yükseltmeyi sürdüreceğiz. Bu arada, sendikal hakkımızı engellemeye çalışan, eylem kırıcılığı yapan, üyelerimizi tehdit eden, açıkça suç işleyen yöneticilere sesleniyorum; işgüzarlığın âlemi yok! Sabrımızı taşırmayın, kimse memurlarımızı tehdit edemez.”
“Kamu işvereni bu meydanın sesine kulak vermeli”
Çözümden yana olduklarını ifade eden Yalçın, “Hazine ve Maliye Bakanına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına buradan tekrar sesleniyorum: Zaman daraldı, imza için bir günümüz kaldı! Gelin şu meydanın sesine kulak verin. Türkiye büyürken, alım gücümüzü küçülten bu yetersiz teklif yerine, ücrette dengeyi, gelirde adaleti sağlayacak, emekliyi dardan, memuru darboğazdan kurtaracak, çalışanla emekli arasındaki uçurumu kapatacak, refah payı, taban aylığa zamla alım gücümüzü yükseltecek, adaleti, hakkaniyeti sağlayacak, Türkiye Yüzyılı’na yakışacak bir teklifle gelin, hak yerini bulsun, memur ve emekli bayram etsin!
Yalçın, “Emeğimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz için yaşasın hak, emek, adalet” diyerek sözlerini tamamladı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüdük
Mitingin ardından, Memur-Sen heyeti, Genel Başkanımız Ali Yalçın önderliğinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyüş gerçekleştirdi.
Genel Başkanımız Ali Yalçın, Bakanlık önünde Memur-Sen heyeti ile birlikte “gelirde adalet, ücrette denge” talebimizi bir kez daha Kamu İşverenine haykırdı.
On Binler Anadolu Meydanı’nda Yeni Teklif İçin Haykırdı
Kamu İşvereni’nin 8. Dönem Toplu Sözleşme dönemindeki düşük zam teklifine karşı Memur-Sen teşkilatı yurt genelinde iş bırakarak Ankara Anadolu Meydanı’nda buluştu. Binlerce kamu görevlisi adil refah payı içeren, hakkaniyetli yeni bir teklif için çağrıda bulundu.
Memur-Sen’in kamu görevlilerinin geçmiş kayıplarının telafisi ve refah seviyelerinin artması için sunduğu teklif karşısında oldukça düşük zam teklifi veren Kamu İşvereni Ankara Anadolu Meydanı’nda protesto edildi. Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakan kamu görevlileri Ankara’da bir araya gelerek Memur-Sen Genel Merkezi’nden Anadolu Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Ardından düzenlenen mitinge; Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları, yönetim kurulu üyeleri, Türkiye’nin her bir köşesinden gelen teşkilat mensupları ve binlerce kamu görevlisi katıldı. Mitingde coşkulu kalabalığa hitap eden Genel Başkan Ali Yalçın, emeğin ve emekçinin hakkını savunmak için yurdun dört bir yanından Ankara’ya akın eden teşkilat mensuplarına teşekkür etti.
Yalçın: Böyle teklif olmaz
Konuşması sık sık “Susma haykır, adalet haktır”, “Hak-emek- adalet, haykırmaya devam et” sloglanları ile kesilen Ali Yalçın, yaşam çabası veren kamu görevlilerinin ve emeklilerin sorunlarını çözmek için 26 gündür mücadele ettiklerini belirtti. Ali Yalçın, sorunların çözüm yerinin toplu sözleşme masası olduğunu vurguladı. Memur-Sen Toplu sözleşme masasına sorunları çözecek bir teklife oturduklarını hatırlatan Yalçın, buna karşın Kamu İşvereni’nin 2026 yılı için yüzde 10+6, 2027 yılı için ise yüzde 4+4 zam oranı teklif ettiğini belirterek, “Peki, 2 gün önce Merkez Bankası beklentiyi kaça güncelledi. Enflasyon; 2026’da 16, 2027’de ise 9 olacak diyor. Bu ne demek? Size enflasyon kadar zam vereceğim demek. Enflasyon kadar zam, Zam değildir. Zaten enflasyon hedefleri tutmuyor, açıklanan Enflasyon da gerçekleri yansıtmıyor. Bu yüzden sunulan rakamları yetersiz bulduk, reddettik! Dedik ki, böyle teklif olmaz, bu teklifle pazarlık-mazarlık yapılmaz. Daha sonra taban aylığa 1.000 TL zam önerdiler, yöntem doğru ama rakam yanlış dedik. 1000 TL’yle, memur cebindeki hangi deliği kapatsın? O paraya market filesinin yarısı bile dolmaz” ifadelerini kullandı.
Ücrette denge sağlanmazsa iş barışı olmaz”
Konuşmasının devamında; refah payı, taban aylığa hatırı sayılır bir zam, emekli ile çalışan arasındaki bağı yeniden tahsis edecek bir artış, oransal zam ve gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesi gibi temel taleplerini sıralayarak devam eden Genel Başkan Yalçın, hükümetin tüm bu talepleri sağlayacak adil bir teklifle gelmesi gerektiğini söyledi. Kamu İşvereni’nin emeklinin mağduriyetine gözünü, memurun sesine kulağını kapattığının altını çizen Yalçın, “Bu tekliflerin elle tutulur bir tarafı yok, mantığı yok, matematiği yok. Refahı yok, doğru düzgün tabanı yok. Enflasyon gerçekliği, hayat pahalılığı yok. Tekliflerin “hakkaniyetle, adaletle” ilgisi alakası yok. Esasen teklifte memur yok, emekli hiç yok, velhasıl, yok oğlu yok. Bu tekliflerde maliyenin sözde bütçe denkleştirmesi var ama emeklinin bir türlü denkleştiremediği bütçesi nerede? Hedef enflasyon var, gerçek enflasyon nerede? Sözüm ona Bütçe disiplini var ama memurun bozulan bütçesini ne yapacağız? Tutmayan Enflasyon hesabı var ama enflasyonun cebimizde açtığı kara delik nasıl kapanacak? Maliyenin gerekçelerini masaya koyanlar, memurun gerçeklerini unutuyorlar mı? Bu teklifte, emekliyi açlık, memuru yoksulluk sınırı altından çıkarma iradesi nerede? Biz her zaman söylüyoruz; Artık dilimizde tüy bitti: Refahı paylaşmazsanız adalet olmaz! Alın terinin, emeğin hakkını vermezseniz toplumsal huzur kalmaz! Ücrette dengeyi sağlamazsanız iş barışı olmaz! Bunlar olmazsa elbette masada uzlaşma da olmaz” şeklinde konuştu.
Ali Yalçın: Enflasyon sadece sabit gelirliyi eziyor
Memur-Sen olarak uzlaşıdan ve masada çözümden yana olduklarını vurgulayan Ali Yalçın buna karşın Kamu İşvereni’nin geçmiş yıllardaki hatasında ısrar ettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Maliye piyasa gerçeklerini görmüyor, masada kendince doğrularını dayatıyor. Enflasyon diyor, enflasyon sadece sabit gelirliyi eziyor, ekonomik kriz diyor, kriz sadece sabit gelirliyi etkiliyor, bütçe denkleştirmesi diyor, memur ve emekli mutfak bütçesini denkleştiremiyor, sermayeye vergi indirimleri, vergi afları yapılırken, teşvikler dağıtılırken, memura gelince sabret deniyor, memuru enflasyona ezdirmeyiz deniyor ama alım gücü düşüyor, kayıplar oluşuyor, enflasyon hedefine göre teklif belirleniyor, ama 2012’den beri hedefler hiç tutturulamamış, mali disiplin gerekçesine sığınılıyor, birine verilen diğerinden esirgeniyor. Başka gerçekler de var; önceki toplu sözleşmede 4688’in revizyonu için karar alındı, gereği yapılmadı. 1.Dereceye 3600 vaat edildi, 5 ay kaldı, hala adım atılmadı. Toplu sözleşme kazanımları dahi tasarruf adı altında elimizden alınmaya çalışıldı. Seyyanen zam emeklilere de yansıtılacak denildi, yansıtılmadı. Verilen sözler tutulmayacaksa, sözleşme hükümleri uygulanmayacaksa bu masa niye toplanıyor, bu sözler niye veriliyor? Olacak şey mi? Ben yaptım oldu mantığıyla iş yapılmamalı.”
“Sorunlar masada çözülmezse nerede çözülecek?”
Konuşmasının devamında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na seslenen Yalçın, memur maaşlarını kısarak, ekonomideki istikrarsızlığın faturasını memura keserek, “Büyüyen Türkiye”nin öznesi olan memuru küçülterek bütçenin sorunların çözülemeyeceğinin altını çizdi. Yalçın; kira artışlarını karşılamayan, market filesini dolduramayan, memuru itibarsızlaştıran, piyasa gerçeklerine kör, alın terine hor bakan, haktan, hakkaniyetten uzak bu teklifi kabul etmediklerini dile getirdi. Mevcut teklifin; Kamuda ücret adaletini, maaş dengesini bozacağını, çalışma barışını bitireceğini, okumayı ve dirsek çürütmeyi değersizleştireceğini hatırlatan Genel Başkan Yalçın, “Büro, eğitim, sağlık çalışanlarından, yerel yönetim, basın ve iletişim çalışanlarına, kültür, bayındır ve ulaştırma çalışanlarından, tarım, enerji ve diyanet çalışanlarına, genel idare hizmetlerden - yardımcı hizmetlere, mühendisinden - teknik personele, şefinden - amirine, akademisyeninden - eğitimcisine, uzmanından - şube müdürüne kısacası bütün kamu görevlilerinin sorunları bu masada çözülmeyecekse nerede çözülecek? Aile yılına ilişkin somut adımlar bu masada atılmayacaksa, Nerede atılacak? Emekli aylığı bu masada artmayacaksa Nerede artırılacak? Bu masada kazandığımız, sonradan engellenen Koruyucu Giyim Yardımı hakkımız bu masada çözülmeyecekse nerede çözülecek? Şu an orman yangını var. Ciğerlerimiz yanıyor. Arkadaşlarımız gece-gündüz ateşe karşı mücadele veriyor. Şehit olan arkadaşlarımız var. Bunların sorunları bu masada çözülmeyecekte nerede çözülecek” dedi.
Yalçın: Memuru itibarsızlaştıran anlayışa hayır diyoruz
Kamu görevlilerinin arasında sorunlar, skala bozukluğu ve ücret dengesizliği olduğunun altını çizen Ali Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 yılında ortaya koyduğu ‘En düşük memur maaşı en düşük işçi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz’ ifadesini hatırlatarak, “Geçmişte bu tablo Türkiye’nin kanayan yarasıydı, Cumhurbaşkanımız bu durumu düzeltti. Eğer doğru adımlar atılmazsa Eski Türkiye’deki çarpıklığa geri dönüleceği görülmüyor mu? Bunun düzeltileceği yer toplu sözleşme masası değil mi? Cumhurbaşkanımız bu kıstası koyduktan sonra bakanlığa düşen; bu sözü yerine getirmek, gereğini yapmak değil mi? Adalet, hakkaniyet bunu gerektirir. Allah aşkına bu nasıl bir garabettir! Aynı işyerinde, aynı işi yapanlardan birinin günlük fazla mesaisi 100 TL iken diğerinin 1500 TL. Bu olacak iş mi? Biz bu çarpık tabloyu reddediyor, memuru itibarsızlaştıran bu anlayışa hayır diyoruz” şeklinde konuştu.
“İşçi de bizim memur da bizim”
Bazı kesimler tarafından işçi-memur kıyası ile manipülasyon yapıldığını ancak işçilere yapılan zammı asla çok görmediklerinin altını çizen Ali Yalçın, “Bilakis onların alın terinin hakkı olarak görüyoruz. Biz çalışma barışı bozuluyor derken işçiye verilen zammı değil, memurdan esirgenmesini kastediyoruz. İşçi de bizim, memur da bizim! Emeklisi de bizim asgari ücretlisi de bizim. Emeğin ayrısı gayrısı olmaz! Ama biz diyoruz ki herkes emeğinin karşılığını alsın, çalışma barışı bozulmasın. Biz, gelirde adalet, ücrette denge istiyoruz! İnsan onuruna yaraşır, alın terine yakışır bir ücret istiyoruz. Biz, emeklimiz de çalışanımız da evlad-ı iyale mahcup olmasın, başı önde dolaşmasın istiyoruz. Biz, emeğimizin hakkını istiyor, hakkımızdan gayrısını istemiyoruz?” ifadelerini kullandı.
Yalçın: Hakkımızı alana kadar mücadele etmekte kararlıyız
Taleplerinin karşılanması için Türkiye geneli iş bıraktıklarını söyleyen Ali Yalçın, tepki göstermek için günlerdir isyanda olduklarını, hak ve adalet için masaya gerçeklerle gelinmesi gerektiğini belirterek şu sözlerle konuşmasını tamamladı:
“Kimse bu haksızlığı görmezden gelmemizi beklemesin! Hakkımızı alana kadar mücadele etmekte kararlıyız. Sesimizi yükseltmeyi sürdüreceğiz. Sendikal hakkımızı engellemeye çalışan, eylem Kırıcılığı yapan, üyelerimizi tehdit eden açıkça suç işleyen yöneticilere sesleniyorum; işgüzarlığın alemi yok. Sabrımızı taşırmayın. Kimse üyelerimizi tehdit edemez. Bizimle uğraşanla biz de uğraşmaktan çekinmeyiz. Onun için, Maliye Bakanına, Çalışma Bakanına buradan tekrar sesleniyorum: Zaman daraldı, imza için 1 günümüz kaldı! Gelin şu meydanın sesine kulak verin. Türkiye büyürken, alım gücümüzü küçülten bu yetersiz teklif yerine; ücrette dengeyi, gelirde adaleti sağlayacak, emekliyi dardan, memuru darboğazdan kurtaracak, çalışanla emekli arasındaki uçurumunu kapatacak, refah payı, taban aylığa zamla alım gücümüzü yükseltecek, adaleti, hakkaniyeti sağlayacak, Türkiye Yüzyılına yakışacak bir teklifle gelin, hak yerini bulsun, memur ve emekli bayram etsin! Emeğimiz, Ekmeğimiz, Geleceğimiz için; yaşasın hak, emek, adalet!”
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyüş gerçekleştirildi
Miting sonrası Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bağlı sendikaların genel başkanları ve genel yönetim kurulları Hazine ve Maliye Bakanlığına yürüyüş gerçekleştirdi. Burada yeni teklif beklediklerini vurgulayan Genel Başkan Yalçın, konuşmasının ardından genele ve hizmet kollarına ilişkin teklifleri bir kez daha Bakanlığa ileterek gerçekçi bir teklif beklediklerini belirtti.
Memur-Sen’in gerçekleştirdiği iş bırakma, miting ve yürüyüşlerin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Memur-Sen’e saat 18.30’da görüşme talebinde bulundu.