Batmanlı Gülsüm Nine, 80 yıldır kimliksiz yaşıyor

Batman Karşıyaka Mahallesi’nde üvey oğlu, gelini ve torunları ile yaşayan 80 yaşındaki Gülsüm Akıncı, belden aşağı üçüncü derece yanığının tedavisi için mücadele ediyor. Kimliği olmadığı için herhangi bir hastanede tedavi olamadığı ileri sürülen 80 yaşındaki Akıncı, yetkililerden kimliğinin çıkarılmasını istedi.

"Bütün kurumlar topu birbirine atıyor"

Kayınvalidesinin 80 yıldır kimliği olmadığını söyleyen gelin Elif Akıncı, "Kendisi benim kayınvalidem oluyor. 80 yıldır kimliksiz yaşıyor. Türkiye sınırları içeresinde doğdu, Siirt’in Kurtalan ilçesinden ikamet etti. Bugüne kadar hiç resmi işi olmadığı için kimliğe ihtiyaç duymamış. Ben kendilerini 6 yıldır tanıyorum ve 3 yıldır kimliğinin çıkarılması için uğraşıyorum. Bütün kurumlar topu birbirine atıyor. Kimliğin çıkarılması konusunda yeterince yönlendirilmedik" dedi.

"Kimliği olmadığı için herhangi bir tedavi yapmıyorlar"

Bundan 25 gün önce vücudu kayınvalidesinin yandığını söyleyen gelin Akıncı, "Mecburen hastaneye gitme durumu oldu. Hastanede de acile giriş yapıldı. Polis memurları eşliğinde adli vaka olarak girildi. Daha sonra ’biz burada daha fazla bir şey yapamıyoruz’ deyip bizi Diyarbakır’a Dicle Üniversitesine gitmemiz için yönlendirdiler. Şu an kendisi de çok mağdur durumda. Biz ilgilenenler de çok mağdur durumdayız. Kimliği olmadığı için herhangi bir tedavi yapmıyorlar" diye konuştu.

Acilden giriş yaptıkları için doktorların mükelleflik durumları olduğundan dolayı bir tedavi uygulandığını ama bunun taburcu esnasında kimliği olmadığı için sıkıntı çıkarılabildiğini aktaran Akıncı, "Giriş yapılamıyor. Bugün acilden giriş yapacağız tekrar. Normal kimliği olsa herhangi bir sıkıntı olmadı. Direkt ambulansla sevki gerçekleştirilirdi zaten. Olmadığı için biz kendi şahsi aracımızla götüreceğiz. Hastaneye alıp almayacakları da henüz belli değil” şeklinde konuştu.

"Ankara’dan ret yazısı geldi"

Yaklaşık 3 yıldır kimliğin çıkarılması için çalmadık kapı bırakmadıklarını aktaran gelin Akıncı, "2 yıl 8 ay önce gittiğimde eski nüfus müdürü vardı. İşte kendisinin uyruksuz olduğuna dair en azından ’vatansız yazısı alın’ dediler. Göç İdaresine yönlendirdiler beni. Oraya gittiğimde o zaman bir şey çıkmadı. Dosyayla ilgili bir haber gelmedi. Bundan bir hafta önce tekrar gittim ve iki üç gün önce de gittim. Tekrar Göç İdaresine yönlendirdiler. İçişleri ile görüştük, elimde adli vaka olduğu için, bir aciliyet durumu olduğu için aynı güç içerisinde dönüş yaptılar, Ankara’dan ret yazısı geldi. ’Vatansız yazısı veremiyoruz’ çünkü şöyle bir yasa varmış. ’Türkiye sınırları içerisinde doğan herkes Türk vatandaşıdır diye’ " diye konuştu.

Kayınvalidesinin alzheimer hastası olduğunu belirten Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

" ’Kendi kararlarını ve beyanlarını kendi başına alamadığı için sulh hukuka gideceksiniz, vasi tayin edilecek’ dediler. Şu anda üvey anneden kardeşleri var. Onlardan kan örneği alınacak. DNA örnekleri alınacak adli tıptan. ’Kimliğin gelmesi en az 3 sene sürer’ dediler."

Kayınvalidesinin anne karnındayken babasını kaybettiğini anlatan Akıncı, "Annesi onu terk ediyor, başkasıyla evleniyor. Üvey baba onu üstüne almıyor. Daha sonra evleniyor, ondan boşanıyor. Şu an ikinci evliliği. Kimse ilgilenmemiş, çocuğu da yok. Bundan 50 sene önce Dicle Üniversitesine götürmüşler. Ufak bir işlem gerçekleştirmişler, onu da parayla yapmışlar, kimlik üzerinden değil” ifadelerinde bulundu.