Sessizce ilerleyen tehlike: Osteoporotik omurga kırıkları

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Sessizce ilerleyen tehlike: Osteoporotik omurga kırıkları
Abone ol
Özellikle 50 yaş üstü hastalarda görülen osteoporotik yani kemik erimesi sebebiyle oluşan omurga kırıklarına dikkat çeken Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu, bu kırıklarının özelliklerine ve tedavisine değindi.

 

 

 

Osteoporoz nedir

 

 

 

Öncelikli olarak Osteoporoz’un ne olduğu ile ilgili tanımlamada bulunan BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu “Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, kemiğin kalsiyum miktarının azalması sonucu, yapısal olarak zayıflamasına ve kırığa elverişli hale gelmesine sebep olan hastalıktır. Bu hastalık 50 yaş üzeri her 3 kadından birinde, her 5 erkekten de birinde görülmekte ve sıklıkla sessizce gelişen ve sinsice ilerleyen omurga kırıklarına sebebiyet vermektedir. Omurga kırığı olan hastaların ilerleyen dönemde kalça ve el bileği kırığı yaşama ihtimali de bir hayli yüksek olduğunu” belirtti.

 

 

 

Osteoporotik omurga kırığı omurganın neresinde görülür, özellikleri nelerdir

 

 

 

Osteoporotik omurga kırıklarının, daha çok sırt (torakal) ve bel (lomber) bölgede görüldüğünü aktaran Pehlivanoğlu “Bu kırıklar çökme kırıkları olarak adlandırılmaktadır ve herhangi bir düşme-çarpma, bir travma olmadan ya da çok küçük şiddetli travmalar sonucu; ama genelde sessizce ortaya çıkabilmektedir. Bu kırıklar omurgada bir ya da daha fazla seviyede çökmeye sebebiyet vermekte ve bu çökmeler ilerleyerek, binanın kolonlarının yıkılması gibi, hastayı kambur hale sokup, yürümesini zor ve ağrılı duruma getirebilmektedirler. Bu durum da hastaların hayat kalitesini ciddi derecede düşürüp, sinsice ilerleyerek, onları hareket edemez, yürüyemez, gündelik işlerini göremez hale getirebilmektedir” dedi.

 

 

 

Belirtiler ve şikayetler nelerdir

 

 

 

Omurga kırığı hastalarının şikayetlerini de sıralayan Pehlivanoğlu semptomları şöyle sıraladı: “Bu hastaların öncelikle sırt ve bel bölgesinde ağrı şikayetleri mevcuttur. Bu ağrı genelde yürüme ve hareket ile artmakta, istirahatte azalmaktadır. Hastaların kırıklarının omurgada meydana getirdiği çökme ilerledikçe, kambur hale gelebilmekte ve şiddetli ağrı nedeniyle yürüyememektedirler. Yine kırıktaki çökme ilerledikçe, gelişecek omurilik basısına bağlı olarak da, bacaklarda kuvvet kaybı, şiddetli ağrı, idrar ve büyük tuvaleti tutmada güçlükler ortaya çıkabilmektedir. Bu durum da hayat kalitelerini günden güne ciddi anlamda düşürüp, onları eve ve yatağa bağımlı hale getirebilmektedir” şeklinde konuştu.

 

 

 

Osteoporotik omurga kırığı tanısı nasıl konur ve tedavileri nelerdir

 

 

 

Pehlivanoğlu bu kırıkların tanısının nasıl yapıldığından da bahsederek ayrıca tedavi hakkında da bilgilendirmelerde bulundu. Pehlivanoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı:

 

 

“Hastanın ortopedi uzmanınca muayene edilip, omurga kırığı ön tanısı konduktan sonra istenecek, röntgen, tomografi (BT) ve MR gibi görüntüleme yöntemleri ile tanının doğrulanması ile konur. Tedavisi ise kırığın şekline, omurgadaki tahribata ve hastanın özelliklerine göre değişir. Korse ile 6-8 hafta yatak istirahati tedavi seçeneklerinden ilkidir. Ancak hastaların yaşı ve ek hastalıkları da göz önüne alındığında, uzun süre yatmaya bağlı gelişebilecek pıhtı atması (emboli) ya da yatak yaraları gibi komplikasyonlar bu yöntemi geri plana itmiştir. Günümüzde perkütan vertebroplasti ve perkütan balon kifoplasti ameliyatları gibi kısa sürede uygulan, kapalı ameliyat yöntemleri kullanılarak, kırığa kemik çimentosu enjekte ve kırık bölge kapalı olarak yerleştirilen bir balon ile şişirilerek omurganın yükseklik kaybı giderilmektedir. Bu sayede hem kemik sağlamlaştırılmakta, hem çökme engellenmekte, hem de çöken omur olabildiğince eski yüksekliğine getirilerek, hastanın kamburluğu düzeltilmektedir. Hastaların ameliyat sonrası ağrıları tama yakın olarak geçmekte ve ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kaldırılıp, yürütülmektedirler. Hastalar, genelde ertesi gün yürüyerek taburcu edilmektedir. Bu sayede hastalar, uzun dönem yatmaya bağlı gelişebilecek komplikasyonlardan da korunmuş olmaktadır.”

 

Kaynak:İHA

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Depremzede öğrenciler kendi tasarladıkları robotlarla yarıştılarÖnceki Haber

Depremzede öğrenciler kendi tasarladıkla...

Emekli öğretmen 66 yıldır okuduğu kitapların kaydını tutuyorSonraki Haber

Emekli öğretmen 66 yıldır okuduğu kitapl...

Yorum Yazın

60 saniyede bugün (19 Mayıs 2024) 60 saniyede Türkiye ve dünya gündemi
Kahramanlar İş Başında
Yükseköğretim Kurulu tarafından verilen b​urs ve destekler;
Mevlana Değişim Programı Nedir?
Farabi Değişim Programı Nedir ?
"Özel" Çocuklara Özel İlgi Gösteren Mobil Uygulama
İşte Harezmi eğitim modeli
İşte MEB, e sınav merkezleri
Açık Öğretim Okulları Sınav Arşivi
Açık Öğretim Okulları Ders Kitapları
Açık Öğretim Okulları Belge, Form Ve Dilekçe Örnekleri
“Öğretmen ve Ebeveyn Buluşmaları” Etkinliği
BİLSEM'lerden Büyük Başarı!
81 ilimizde yarın Gençlik ve Spor Festivalleri düzenlenecek
Harezmi Eğitim Modeli Sempozyumu
2024 Türkiye Yurt Dışından Öğrenci Kabul Sınavı soru kitapçığı ve cevap anahtarı yayınlandı
Öğretmenler, Yaz Dönemi Mesleki Çalışma Programına İstedikleri İllerde Katılabilecek
İradesini Ve İmzasını İnkâr Eden Bürokratlar O Gün Hepiniz Oradaydınız
Kamuda Tasarruf Ve Verimlilik Paketi Gözden Geçirilmelidir
Beceri Temelli Kitaplar