İnsanca Yaşayacak Ücret Ve Vergide Adalet İçin Topladığımız 100 Bin İmzayı TBMM Başkanvekiline Teslim Ettik

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İnsanca Yaşayacak Ücret Ve Vergide Adalet İçin Topladığımız 100 Bin İmzayı TBMM Başkanvekiline Teslim Ettik
Abone ol
Eğitim-İş olarak, “İnsanca yaşayacak ücret, vergide adalet” talebiyle, Türkiye genelinde topladığımız yüz bin imzalı dilekçeyi bugün TBMM Başkanvekili Haydar Akar’a teslim ettik.

Genel Başkanımız Kadem Özbay, Genel Sekreterimiz Cengiz Sarıyer, Genel Mali Sekreterimiz Hüseyin Selçuk, Genel Örgütlenme Sekreterimiz Şenol Eyüboğlu, Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur ve Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi ve Yönetim Kurulu Üyelerinden oluşan heyet, CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan ve CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal’la birlikte basın açıklaması gerçekleştirdi. 
Genel Başkanımız Kadem Özbay burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti: 


“Eğitim-İş olarak topladığımız yüz bin imzayı bugün TBMM’ye sunmak üzere buradayız. İmza kampanyamızda talebimiz çok net. Biz bu ülkede insanca yaşayacak ücret ve vergide adalet istiyoruz. Talebimiz, geçinebileceğimiz, insani ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz bir ücret ve emeğimizin, alın terimizin karşılığını almak. Talebimiz, yandaş müteahhitlerin, ihale vurguncularının vergi borçlarını düzenli olarak silenlerin, yoksulluk sınırının altında ücretlere mahkum ettikleri insanların üzerindeki vergi yükünü kaldırmaları. Kamu çalışanları yılın başında aldıkları ücreti, yılın sonunda bu vergi adaletsizliği nedeniyle alamaz hale gelmiştir. 
YÜZDE 25 ZAM, EMEĞİMİZE VE ALIN TERİMİZE HAKARETTİR 
Bugün ücretleriyle artık ev kiralarını ödeyemeyen, çocuklarının temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamayan eğitim çalışanlarından, emekçilerden, emeklilerden bahsediyoruz. Buradan tekrar soruyoruz, TÜİK yetkilileri, hangi ülkede yaşıyorsunuz? Sayın Cumhurbaşkanı hangi ülkede yaşıyorsunuz? Siyasete girerken, parmağınızdaki yüzükten başka bir şeyiniz yoktu, unuttunuz mu? Müjde diye açıkladığınız yüzde 25 zam, emeğimize, alın terimize bir hakarettir. Yandaşlıkta adeta çığır açmış sözde sendikaların, sözde sendikacıların alkışlarına alışmış olabilirsiniz. Bir ‘aferin’e kamu emekçilerini satan sözde sendikacılara da buradan sesleniyorum, hangi ülkede yaşıyorsunuz? Bugün eğitim çalışanları, bugün emekçiler, emekliler aldıkları ücretlerle temel ihtiyaçlarını karşılayamazken yüzde 25 zam bir müjde değil, emeğimize ve alın terimize bir hakarettir. Sendikacılık, şölen adı altında salonlarda, emekçiler ezilirken alkış tutmak değildir. Bu sözde sendikalardan da emeğimizi gasp edenlerden de ant olsun ki hesabını soracağız. Onları emeğimizden, üretimden gelen gücümüzden haberdar edeceğiz. 
Bugün 100 bin imzamızla Meclis’e geldik, demokratik bir şekilde haklarımızı talep etmek için buradayız. Bu ülkedeki gerçek ve tam bağımsız bir sendikanın temsilcisi olarak alanlarda da anlatmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki süreçte de Eğitim-İş ve Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikalarla birlikte iş bırakma eylemleri dahil olmak üzere her türlü eylemliliğe hazır olduğumuzu burada ilan ediyoruz. Umarım, görmeyenler, duymayanlar, anlamayanlar gerçekten nasıl bir ülkede yaşadığımızı ve insan onuruna yakışır bir ücretin biz emekçilerin hakkı olduğunu anlarlar.”
Yıldırım Kaya ise, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bir müjde vermek istiyorum. Müjdeler olsun, dün birlikte toplantı yaptığın yandaş sendikalar da seni kurtaramayacak, ilk seçimde sandıkla gideceksin. Çünkü milyonlarca kamu emekçisi, milyonlarca emekli, milyonlarca kadro dışı kalanlar, senin müjdene muhtaç değiller. Dün Ulus Meydanı’nda, Atatürk’ün huzurunda, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay dedi ki, ‘Toplantıda açıklayacağın zam, kamu çalışanlarının kabul etmeyeceği bir zam olacak şimdiden ilan ediyorum’ Sanki müneccim Kadem Özbay, yüzde 25 açıkladı. Enflasyon yalan makinesi TÜİK’e göre yüzde 64, ama müjde olarak açıkladığı oran yüzde 25. Bir de hiç sıkılmadan sanki babasının parasını veriyormuşçasına, ‘ben veriyorum’ diyor. Sen kimsin de veriyorsun, Cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi yok” diye konuştu. 
Basın toplantısının ardından, heyet TBMM Başkanvekili Haydar Akar’ı ziyaret etti. Ziyarette Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık ve Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Kürtül’de hazır bulundu. Genel Başkanımız Kadem Özbay,  


-Kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmesi,
-Kamu çalışanlarından Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile atananlar hariç, ücretli çalışan tüm emekçiler için maaş/ücretin gelir vergisi istisnasından kalan tutarı için gelir vergisinin %15 ile sabitlenmesi,
-Sözleşmeli çalışanların bir an önce koşulsuz olarak kadroya geçirilmesi ve böylece üzerlerindeki sözleşmeli olmalarından kaynaklı vergi yükünün azaltılması,
- Zorunlu temel gıda ve tüketim maddeleri üzerindeki ağır vergi yükünün telafi edilmesi, 
-Ülkemizde servet vergilerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılması
talepleriyle, toplanan imzaları, Haydar Akar’a teslim etti ve şunları söyledi: 
“Demokratik taleplerimizi bizi duymayan, anlamayanlara bir de topladığımız imzalarla anlatmaya çalışacağız. Bugün ülkede yüzde 100’ü aşkın enflasyon oranını ve TÜİK’in sahte enflasyon oranını dahi dikkate aldığımızda onun çok altında bir zammı, kamu emekçilerine ve emeklilere müjde diye açıklayan Cumhurbaşkanına ve onun ‘aferin’ine alışmış, pişkince alkış tutan sözde sendikanın temsilcisine buradan bir kez daha söylüyoruz; yüzde 25 bir müjde değil, emeğimize ve alın terimize hakarettir. Hangi ülkede yaşıyorsanız, hangi marketlerden alışveriş yapıyorsanız, bizlere de söyleyin bizler de bilelim.” 
Haydar Akar ise, “Toplumun her kesiminin daha örgütlü olması gerekiyor. Kamu çalışanlarına ve emeklilere verilen yüzde 25 zammın konuşulacak hiçbir tarafı yok. Asgari ücrete de oranlandığında, yıllar içinde asgari ücretin üzerindeki oranların daraldığını görüyoruz. Kamu çalışanlarının da aslında asgari ücretli çalışan durumuna getirildiğini görüyoruz. Yeniden düzenlenmesi gereken en önemli konulardan birisi, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasıdır. Enflasyonist bir ülkede böyle bir vergi sisteminin ayakta durma şansı yok. Vergi sisteminin değişmesi gerekiyor. Talepleriniz çok haklı, çok yerinde. Biz de elimizden geleni yapacağız. Değiştiremeyen toplum gelişmez, değiştiremeyen toplum problemlerini çözemez” diye konuştu.

 

Kaynak:ogretmenler.net

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
TÜİK’in “Saçma Sapan” Rakamlarına Göre Değil, İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret İstiyoruz!Önceki Haber

TÜİK’in “Saçma Sapan” Rakamlarına Göre D...

Yüzde 5 İlave Artış Beklentileri KarşılamamıştırSonraki Haber

Yüzde 5 İlave Artış Beklentileri Karşıla...

Yorum Yazın

Okul Sporları Duyuruları
Türkiye-Arnavutluk Gençlik Değişimi Programı sonuçları
Türk üniversiteleri ve rektörlerden ABD’de Gazze’deki vahşeti protesto eden üniversite öğrencilerine yönelik şiddete tepki​
24 konuyu YÖK Kurum İdari Kurulu gündemine taşıdık
TEKNOFEST Montu Kazanan 10 Şanslı Kişi Belli Oldu!
İstihdama Yönelik Yüksek Lisans Burs Programı
Milli Eğitim Bakanlığı, Müfredat Değişiklikleriyle Neyi Amaçlıyor?
Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!
Yeni Müfredatta "Türkçe" Derslerinde "Dört Dil Becerisi" Odaklı Köklü Değişiklik
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" Müfredatla "Beceri" Temelli Sadeleştirilmiş Ve Derinlemesine Öğrenme Yaklaşımı
Dersimiz Futbol Temalı Futbol Gelişim Projesi Tanıtıldı
Talip Geylan'dan Önemli Açıklamalar
Genç Öğretmenlerimizin Mücadelesini Hiç kimse İstismar Edemez!
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" Yeni Müfredat Taslağı, Kamuoyunun Görüşüne Açıldı
Kadın Öğretmene Yumruk Atan Öğrenci Velisi Adalete Teslim Edildi
Bu ülkede hangi mesleğin ücretlisi var?
Eğitimin taşıyıcı kolonu öğretmendir!
Türk Eğitim Sen Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığına Koruma ve Güvenlik Görevlilerinin Ek Ödeme Oranı Alabilmesi İçin Talepte Bulundu
Türk Eğitim Sen Okul ve Kurumlarda Güvenlik Kameralarının Mevzuata Uygun Kullanımı İçin Talepte Bulundu
Bakan Tekin: ”Öğretmene şiddet hadiselerine yönelik idari ve adli süreçlerin takipçisi olacağız”