Van depreminden sonra yapılan Van-Şişli Öğretmenevi depremzedelere kucak açtı

Türkiye, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen iki büyük depremle asrın felaketini yaşadı. Afetin meydana geldiği andan itibaren Van halkı, resmi kurumlar ve sivil toplum kuruluşları depremzedelerin yaralarının sarılması için adeta tek yürek oldu. Devlet-millet dayanışmasıyla hareket eden Van halkı, bir yandan topladığı yardımları deprem bölgesine gönderirken bir yandan da şehre gelen depremzedelere kucak açtı. Depremin vurduğu illerden gelen depremzedeler KYK yurtları başta olmak üzere oteller, öğretmenevleri, uygulama oteli, belediyeye ait sosyal tesis ve konuk evlerinde misafir ediliyor.

Depremde evleri hasar gördüğü için Van-Şişli Öğretmenevinde misafir edilen depremzedelerin beslenme, barınma, güvenlik ve sağlık ihtiyaçları karşılanıyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Van-Şişli Öğretmenevi Müdür Yardımcısı Mehmet Emin Erzen, öğretmenevinde 110 depremzedenin misafir edildiğini ifade ederek, “Biz de 2011’de deprem mağduriyeti yaşadık. Van-Şişli Öğretmenevi de depremden sonra yapılarak faaliyete başladı. 135 yatak kapasitemiz var ve şu anda 110 civarında depremzede öğretmenevimizde konaklamakta. Depremde zarar gören 11 ilden de misafirlerimiz mevcut. Günde üç öğün yemek veriliyor. Aynı zamanda çocuk oyun alanları oluşturduk. Rehberlik araştırma merkezinden arkadaşlarımız gelip rehabilite çalışmaları yapıyor. Eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için çocuklar okullara yerleştirildi. 2011 depreminden sonra oluşan dayanışma ortamıyla biz böyle bir öğretmenevine sahip olduk ve bugün de depremzedelerimize yardımcı oluyoruz. Bu mutluluk verici bir şey. Aynı acıyı yaşamış olmanın vermiş olduğu duygularda insanı biraz daha çalışmaya şevk ediyor. Bütün Van ve Türkiye seferber oldu. Rabbim bir daha Türkiye’mize böyle bir felaket yaşatmasın. Şuna inanıyoruz ki kısa sürede yaralarımızı birlikte saracağız” dedi.

Depreme Gaziantep’te yakalandığını ifade eden Saadet Ercik isimli depremzede ise o anları anlatmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, “Ben Van depremini de yaşadım. Bu inanılmaz farklı. Tamamen o an öleceğimizi sandık. Bildiğim her şeyi unuttum. Akıl devre dışı kalıyor. Korkunç, kelimelere sığdıramayacağım. Çoluk çocuk hepimiz koridordaydık ve şehadet getiriyorduk. Kurtuluş yok diye düşünmüştük. Çünkü sarsıntısı çok kuvvetliydi. Van depreminde ben en üst kattaydım. En üst katta daha çok hisseder. Ben burada birinci katta olmama rağmen. Van depreminde bir sağ sol yapıyorduk. Bunda bütün manevraları bizde denedi. Alttan trambolin gibi zıplattı, sağ sol, ileri geri yaptı. Birinci katta olmamıza rağmen yürüyemiyorduk. Van depremi ile kıyaslanamaz” ifadelerini kullandı.

Depremden üç gün sonra Van’a geldiklerini ifade eden Ercik, “Burada bize aile ortamını aratmıyorlar. Çocuklarımızla, bizimle sürekli ilgileniyorlar. Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği veriliyor. Bunun yanında kendi çabalarıyla bir şeyler hazırlıyorlar. Bu da bizi çok duygulandırıyor. Van milleti de çok hassas. Girdiğimiz her yerde bize ilgi gösteriyorlar. Allah hepsinden razı olsun” diye konuştu.