Yargı Kararları Adil ve Hukuka Uygun Olmalı, Yıllardır Sürdürülen KHK Hukuksuzluğuna Son Verilmelidir!

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Yargı Kararları Adil ve Hukuka Uygun Olmalı, Yıllardır Sürdürülen KHK Hukuksuzluğuna Son Verilmelidir!
Abone ol

İhraç üyelerimizin yaşadığı hukuksuzluklar, dava süreçlerinde de uzun yargılamalar, mahkemelerin çelişkili ve keyfi kararları ile devam etmektedir. Konuya ilişkin Danıştay 5. Dairesi’nden randevu talep ettik ancak reddedildi. Bu nedenle bugün (24 Nisan 2024 Çarşamba) saat 11.00’de Danıştay önünde ihraç üyelerimize yönelik hukuksuz mahkeme kararları ve yargılama süreçlerine ilişkin basın açıklaması yaptık. Basın açıklamasına DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, Van Milletvekili Mahmut Dindar ve Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun ile CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, Eğitim Sen MYK üyeleri, KESK’e bağlı iş kollarının MYK üyeleri ve bir önceki dönem Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul’un da aralarında olduğu ihraç üyelerimiz katıldı.

Genel Başkanımız Kemal Irmak’ın yaptığı açıklama:

YARGI KARARLARI ADİL VE HUKUKA UYGUN OLMALI, YILLARDIR SÜRDÜRÜLEN KHK HUKUKSUZLUĞUNA SON VERİLMELİDİR!

Bilindiği üzere 2016 yılında ilan edilen OHAL sonrası çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kamudan 150 bine yakın kamu emekçisi ihraç edilmiştir. Söz konusu KHK’ler ile Yüksek Öğretim Kuruluna (YÖK) bağlı üniversitelerde görev yapan akademisyenler ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul ve kurumlarda görev yapan 1602 yönetici ve üyemiz hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarılmıştır.

KHK’lerin yayımlanmasının hemen ardından dava açma süresi içerisinde KHK biçimindeki düzenleyici işlemin iptali istemi ile Danıştay nezdinde davalar açılmıştır. Malumunuz üzere Danıştay 5 Daire, yetkili ve görevli mahkemenin davacıların son görev yaptığı yer mahkemesi olduğu gerekçesi ile dosyaları yetkili mahkemelerine göndermiştir.

İdare Mahkemeleri ise dosyaları incelemeksizin ret kararları vermiştir. Kararlar sonrası istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf aşamasındayken 685 sayılı KHK ile OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.

Görev süresi defalarca uzatılan Komisyon, 568 üyemizin başvurusunun kabulüne ve göreve iadesine, 1014 üyemizin ise başvurusunun reddine karar vermiştir

Başvuru ret işleminin iptali ile mali ve özlük haklarının iadesi istemi ile Özel Yetkili Ankara İdare Mahkemelerine davalar açılmıştır.  İlk Derece Mahkemeleri 149 davada işlemin iptaline karar vermiştir.

Halen özel yetkili Ankara İdare Mahkemelerinde derdest 211 dosya, İstinaf Mahkemelerinde 338, Danıştay 5. Daire’de 53 dosyamız mevcuttur. Danıştay 5. Daire 7 üyemiz hakkında verilen davanın reddi kararını onamış, sendikamızca bu üyelerimiz adına Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunulmuştur.

Bugün Danıştay Başkanlığı önündeyiz. Danıştay Başkanlığı ile görüşme talep ettik ancak reddedildi. Görüşme ihtiyacımızın esas nedeni durumları birbirlerine çok benzeyen üyelerimiz hakkında verilen farklı kararlardır. Bu fark Komisyonun çelişkili kararlarında da mevcut olup, halen mahkemeler eliyle de sürdürülmektedir.

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı görev yapan üyelerimizin tamamına yakınının, sendikamızın 25.12.2015 tarihli kararına istinaden 29 Aralık 2015 tarihinde 1 günlük iş bırakma ve aynı gün yapılacak basın açıklamasına katılanlardan oluştuğu görülmüştür. Anılan sendikal eyleme katılan üyelerimiz disiplin yönünden soruşturulmuş, soruşturmacı müfettişler eylem kararını üyelerin mesleki hak ve menfaatlerini ilgilendirmediği gerekçesi ile sendikal eylem saymamış, eyleme katılanlar hakkında disiplin yönünden disiplin cezası ile cezalandırılmaları önerilmiştir. Aynı gün basın açıklamasına katılan üyelerimiz hakkında ise idari yönden başka bir ile atanmaları önerilmiştir. İşlemlerin iptali istemi ile açılan davalar Bölge İdare Mahkemelerinin tutumuna göre farklı olmuştur. Örneğin Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi yargı çevresine bağlı idare mahkemeleri davaların reddine karar vermiştir. Erzurum, İzmir, Ankara, İstanbul Bölge İdare Mahkemelerine bağlı mahkemeler ise işlemin iptaline karar vermiştir. Basın açıklamasına katılıp da disiplin yönünden soruşturulan üyelerimizin tamamına yakını çoğunluğu 675 sayılı KHK olmak üzere 672 ve 686 sayılı KHK’ler ile ihraç edilmişlerdir.

Halen devam eden işe iade davalarında hukuk garabeti sayılacak sonuçlarla karşılaşmaktayız. Örneğin aynı gerekçe ile işinden edilen evli iki üyemizin biri suçsuz bulunarak işine iade edilirken diğerine ret kararı verilebilmiştir. Yargı eliyle işkenceye dönüştürülen bu sürecin bir an önce adil biçimde sonuçlandırılmasını tamamı sendikal eylem ve etkinlikler gerekçesi ile işlerinden edilen üyelerimizin derhal işlerine iade edilmesini mahkemelerin siyasi değil hukuki kararlar vererek üyelerimizin tüm haklarını iade etmelerini istiyoruz. Adalet bir yerlerden kulağa fısıldanan siyasi kararlarla değil hukuka bağlı kalarak tesis edilebilir.

BARIŞ AKADEMİSYENLERİNE YARGI ELİYLE EZİYET EDİLİYOR! 

“Bu Suça Ortak Olmayacağız!” bildirisine imza attıkları için yıllardır türlü hukuksuzluklara ve eziyete maruz kalan barış akademisyenlerinin görevlerine iade süreci, mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımaması nedeniyle yılan hikâyesine dönmüş durumdadır. Özellikle Anayasa Mahkemesi kararlarının hukuka aykırı biçimde mahkemeler tarafından tanınmaması ve siyasi iktidarın bu hukuksuzluğu destekleyen tavrı, barış akademisyenlerinin görevlerine iade sürecini doğrudan etkilemiştir.

Hatırlanacak olursa Anayasa Mahkemesi’nin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini “düşünce ve ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendiren kararına ve imzacı akademisyenler hakkında açılan ceza davalarında verilen “beraat kararlarına” rağmen, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, “kurum kanaati” gibi hukuki hiçbir geçerliliği olmayan yapay gerekçelerle imzacı akademisyenlerin maruz kaldığı hukuksuzluğu ve eziyeti “meşru” gören ret kararları vermiştir. Bunun üzerine OHAL Komisyonu kararlarına karşı Ankara’da yetkili kılınan idare mahkemelerine açılan davalarda da mahkemelerin kurumlardan istediği bilgi ve belgelerden de yürütülen sürecin hukuki dayanaklardan yoksun olduğu her defasında gözler önüne serilmiş, buna rağmen mahkemeler farklı kararlar verebilmiştir.

Belirtmek isteriz ki akademisyenlerin çoğu, haklarında mahkemelerden olumsuz karar çıktığı için ya da henüz mahkeme kararı verilmediği için hala ihraç durumundadır. Ayrıca görevlerine iade edilen akademisyenler hakkında da göreve başladıkları üniversitelerin mahkemeye yaptıkları itirazlar nedeniyle istinaf mahkemesinden yürütmenin durdurulması kararları çıkmış ve akademisyenlerin ikinci kez görevlerinden ihraç edilmelerine neden olunmuştur.

Ankara 13. Bölge İdare Mahkemesi olağan işleyişin tersine, görevlerine iade edilen akademisyenlerin dosyalarını hızla görüşmektedir.  Verdiği yürütmeyi durdurma kararlarında ise “kopyala yapıştır” gerekçelerle, Anayasa Mahkemesi’nin bildiriyi imzalama eylemini “düşünce ve ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendiren kararının altını boşaltmak istemektedir.

Şöyle ki Ankara 13. Bölge İdare Mahkemesi, kamu görevlilerinin siyasi iktidara sadakatle itaat etmelerini zorunlu görmektedir. Verdiği yürütmeyi durdurma kararlarının gerekçelerinde akademik özgürlüğü yok saymakta, kamu görevlilerinin düşünce ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran ve seyahat özgürlüğünden çalışma özgürlüğüne en temel hak ve özgürlükleri yok sayan ihraç uygulamasıyla disiplin cezası alarak kamu görevinden çıkarılmayı eşitleyen bir tavır içerisine girmektedir. Kısacası doğrudan bildiriyi imzalama eylemini yeniden suç olarak tarif etmektedir.

Böylelikle süreç en başa dönmüş ve akademisyenler bir kez daha mahkemelere yıllardır anlatmak zorunda kaldıkları en temel hukuk ilkelerini bir kez daha açıklamak zorunda bırakılmıştır. Ancak daha vahimi, haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen herkes gibi barış akademisyenlerine de yıllar içerisinde yaşatılan eziyetin yükü, ikinci kez ihraç uygulamasıyla ağırlaştırılmıştır.

Eğitim Sen olarak hiçbir üyemizi bu haksız ve hukuksuz uygulamalar karşısında yalnız bırakmayacağımızın bilinmesini istiyoruz. Bizlere yaşatılan bu hukuk garabetini, uluslararası platformlarda ısrarla anlatmaya devam edeceğiz. Haksız ve hukuksuz ihraç edilen tüm üyelerimiz görevlerine iade edilene kadar tüm gücümüzle mücadele edeceğiz.

Basın açıklamasını izlemek için tıklayınız.

Kaynak:ogretmenler.net

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
2024-YDS/1 Sınavı: Cevap Kâğıtları ve Aday Cevapları Erişime AçıldıÖnceki Haber

2024-YDS/1 Sınavı: Cevap Kâğıtları ve Ad...

23 Nisan DENEYAP Şenliği'nde Filistinli Çocukları UnutmadıkSonraki Haber

23 Nisan DENEYAP Şenliği'nde Filistinli...

Yorum Yazın

Biliyor musunuz; yüzbinlerce öğretmenimizin feda edebilecekleri bir kariyeri yok!
Kadın için Teknoloji Projesi Teknoloji Okuryazarlığı Eğitimi 
Shakespeare’in eserleri podcast serisi
Google Araçları Eğitimi
Uluslararası Caribou İngilizce Matematik Yarışması Dünya Birincisi İmam Hatipten
Sürü İHA Yarışması Ön Değerlendirme Sunumu Sonuçları Açıklandı!
Türkiye Yüzyılında Kadın Emeği Çalıştayı/Paneli yapıalcak
Tüketici Fiyat Endeksi Nisan 2024
Öğretmenler Odası Buluşmalarının 10'uncusu Diyarbakır'da Gerçekleşti
Mülakat Ya Kalkacak Ya Kalkacak!
Bosna Hersek’e gitmeye hak kazananlar açıklandı
Kamp Liderliği Başvuru Sonuçları açıklandı
Üniversite daire başkanlarına makam tazminatı ödenmelidir
‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ yeni müfredat taslağı değerlendirmemizi tamamladık
Öğretici: Memur Ve Emekliler Enflasyona Yenik Düştü
Temmuzda memurlara yüzde kaç zam bekliyorsunuz?
Fahiş Fiyat Ve Stokçuluk Cezalarının Artırılmasını Da İçeren Kanun Teklifi TBMM’de
Öğretmenlerin Deprem Öncesinde Görev Yaptıkları İllere İsteğe Bağlı Yer Değiştirme Başvurusu Açıldı
2018 Yılından İtibaren Sınavsız Ataması Yapılan Tüm Şube Müdürlüğü Atamalarını İptal Ettirdik
Sosyal Becerileri Geliştirme Eğitimi