23 Nisan’da Çocuklarımıza Ve Geleceğe Sahip Çıkmak İçin MEB Önündeydik

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
23 Nisan’da Çocuklarımıza Ve Geleceğe Sahip Çıkmak İçin MEB Önündeydik
Abone ol

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, ulusal egemenliğimize, eğitime, çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak için, yürütmesinde bulunduğumuz Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP) bileşenleri olarak Milli Eğitim Bakanlığı önündeydik. 
Basın açıklamasına katılan LABEP temsilcileri ellerinde "Çocuk gelinlere hayır", "Mustafa Kemal'ın öğretmenleriyiz", "Yalvarmaya değil, ders vermeye geldik","Türkiye laiktir, laik kalacak" yazılı dövizler taşıdı.
İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Koordinatörü Av. Gülderen Zerrin Kavak Yıldırım, ÇEDES uygulamasının ve "seçmeli derslerin zorunlu olarak seçtirilmesinin" çocuk haklarını ihlal ettiğini söyledi. 
Platform adına Genel Başkanı Kadem Özbay, açıklamayı okudu. Açıklama şöyle: 


“Bugün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı, TBMM’nin açılışının 104. Yılı;  bu toprakların insanlarının tebaa olmaktan kurtularak yurttaş olmaya, birlikte yaşama iradesinde ortaklaşarak bir ulus olmaya geçtiğinin tescillendiği, çocuklara bayram olarak adanmış olan kutlu bir gün. Bayramımız kutlu olsun.
Ancak bugün ulusal egemenliğin içi boşaltılmış çocukların bugününden ve geleceğinden kaygılı bir toplum var edilmiştir.
Cumhuriyet değerlerinden her geçen gün daha fazla uzaklaşılırken, çocukların eğitiminden ve geleceğe hazırlanmasından sorumlu olan Milli Eğitim Bakanlığı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemektedir.
Siyasi iktidar tarafından, itaat eden yönetilebilir bir toplum yaratmak için ideolojik bir aygıt olarak kullanılan eğitim, hiç olmadığı kadar niteliksiz hale getirilmiştir. 
Adını çok net koymalıyız! 
Siyasi iktidarın bilinçli bir tercihi olarak eğitim, MEB, Diyanet, tarikat, cemaat işbirliğinde fiili işgal altında kalmıştır. Laik, bilimsel, kamusal, çağdaş ve karma eğitim büyük bir saldırıya uğramaktadır.  
Eğitim bir ayrıcalık haline dönüşmüş, gericileştirilmiş, ticarileştirilmiş, eşitsizlik hiç olmadığı kadar artmıştır. 22 yılda iktidarın eğitim alanında sosyal devletin tüm varlığını çekmesi, Cumhuriyet’in kurucu felsefesine taban tabana zıt bir manzara yaratmıştır. 
Devlet okulunda eğitim görmek bile ciddi bir masraf haline gelmiştir. Özel okulların oranı %1’den %20’ye çıkmış, devlet okulları fiziki ve donanım olarak yetersiz bırakılmış, tarikat ve cemaatler okullarda cirit atar hale gelmiş, zenginin ve yoksulun okulları ayrıştırılmış, eğitimde kast sistemi oluşturulmuş, karma eğitim tartışmaya açılmış, okullar okul olmaktan çıkarılıp adeta medreseye dönüştürülmüştür.
Türkiye’de öğrencilerin okuduğunu anlamada, matematik ve fen bilimi alanlarında OECD ülkeleri içinde son sıralarda yer almasını, merkezi sınavlarda yüzbinlerce öğrencinin sıfır çekmesini, okullarda çocukların aç ve susuz kalmasını, diplomalı işsizlerin artmasını dert edinmeyen iktidar, Diyanet’i alternatif bir eğitim bakanlığı halini getirmiş, tarikat ve cemaatlerin eğitim ortamlarına dahil etmiş, din derslerinin sayısını artırarak tüm çocukların laik bilimsel çağdaş eğitim hakkını yok etmiştir.

Şimdi de MEB, yine gizli bir şekilde yürüttüğü müfredat çalışması ile çağdaş, bilimsel, laik eğitimin son parçaları yok etmeye çalışmaktadır. 
İsmi “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” olmasına rağmen, ne çevreyle ne değerlerle bir ilgisi olan ÇEDES kapsamında, okullarda çocuklarımızın gelişimini olumsuz etkileyecek çok sayıda etkinlik yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. 
Bu süreçte ÇEDES kapsamında çocuklarımız, il/ilçe müftülüklerine ya da çeşitli derneklere, cami ve mezarlık ziyaretlerine götürülmüş, mezarlık temizliği yaptırılmış; Menemen ayaklanmasından yargılanıp ceza alan tarikat şeyhi Esad Erbili’nin mezarı ziyaret ettirilmiş, çocuklara imam cübbesi giydirilmiş, şeytan taşlama provası yaptırılmış, elleri kelepçeliymiş gibi fotoğraf çektirilmiş; annesini kaybeden bir öğrenciye maket mezar başında ağıt yaktırılmış; eline bıçak verilen çocuklarımıza kurban kesme provası yaptırılmış, yetkinliğinin ne olduğu belirsiz yetişkinler derslere girmiş, Atatürk’e ve Cumhuriyete açıkça hakaret edilmiştir. Öğretmenler mesleki olarak itibarsızlaştırılmış çocuklarda zihinsel ve duygusal olarak onarılması zor olabilecek yaralar oluşturulmuştur.
Tüm bu yaşananların sorumlusu bu protokollere imza atan yaşananlara bilinçli olarak seyirci kalan Milli Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidardır. 
Sizleri, dünyadaki tek çocuk bayramında bir kez daha uyarıyoruz; Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar” sözleri ışığında, tüm çocuklarımızın eğitim ve sağlık hakkından eşit koşullarda yararlanmasını, her türlü istismar ve baskıdan uzak gelişimlerini sağlayabilmeleri birincil sorumluluğunuzdur. 
Çocuklarımızın haklarını yok sayarak ideolojik hedefleri doğrultusunda tarikat ve cemaatlerle çocuklarımıza bu zulmü yapan siyasi iktidar, sermayeyle iş birliği içinde de başka bir zulmün taşlarını örmektedir. 
Yoksulluk ve denetimsizlik sebebiyle çocuk işçi sayısı her geçen gün artmaktadır. 
Devlet eliyle yasal bir kılıf oluşturularak MESEM’ler aracılığıyla binlerce çocuğun ucuz işgücü olarak sömürülmesine ve tehlikeli koşullarda çalıştırılmasına sebep olunmuştur. 2023-2024 eğitim öğretim yılının ilk 6 ayında MESEM’lerde 8 çocuk hayatını kaybetmiş, yüzlerce çocuk yaralanmıştır. 
Okulda olması gereken çocukları sermayeye teslim eden Milli Eğitim Bakanlığı, adeta çocuk işçi bulma kurumuna dönüşmüştür. Çocuklara günde bir öğün yemek vermeyenler, çocukları ucuz iş gücü olarak kullanmakta, kamu kaynaklarını sermayeye aktarmaktadır. 
Devlet, “çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini temin etmek”le sorumludur. 
Siyasi iktidarlar devletin sahibi değildir; seçildikleri dönem için Anayasaya, insanlığın evrensel değerlerine, hukuka göre hareket etme, ülkenin bugünü ve geleceği olan çocuklara karşı sorumlu davranma vazifeleri vardır. 
Laik eğitimin ve laik toplumun çok daha önem kazandığı bu süreçte, öğretim birliğine son vererek, eğitimi gericiliğin ve piyasacılığın kıskacında can çekiştiren, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen anlayışa karşı çocuklarımıza, onların laik, bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve parasız eğitim hakkına, Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyetimizin kazanımlarına sahip çıkmak bugün çok daha büyük önem taşımaktadır. 
23 Nisan, Çocuk bayramı olmanın yanı sıra kutsallaştırılmış, aile ve kişiye dayalı bir egemenlik anlayışından ulusal egemenliğe geçişin günüdür. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve olmaya devam edecektir.
Ulusal egemenlik ilkesini güçlendirmedikçe geleceğimiz tehdit altındadır. Çünkü ulusal egemenlik, ulusal birlik ister, ulusal birlik, yurttaşlar arasında güven ve geleceğe dair birlikte yaşama arzusu, özgür iradeli bireyler, yurttaş olma bilinci ister. 
Özgür iradeli bireyler, yurttaşlar, laik, çağdaş, bilimsel, demokratik, ulusal, kamusal ve parasız eğitimle yetişir. 
Eğitim bir ülkenin geleceğidir. Eğitime ve çocuklarımıza hep birlikte sahip çıkacağız, sahip çıkmalıyız!”
Eylemin sonunda Atatürk'ün "Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister" ve “Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar” sözlerinin yer aldığı pankartlar, Bakanlığın bahçe demirliklerine asıldı.

Kaynak:ogretmenler.net

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Süreç Yönetimi ve İş Analizi Çalıştayı-4, Çankaya Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Uygulama Otelinde Devam EdiyorÖnceki Haber

Süreç Yönetimi ve İş Analizi Çalıştayı-4...

2024-YDS/1: Sınav Sonuçları AçıklandıSonraki Haber

2024-YDS/1: Sınav Sonuçları Açıklandı

Yorum Yazın

Öğretmenler Odası Buluşmalarının 10'uncusu Diyarbakır'da Gerçekleşti
Mülakat Ya Kalkacak Ya Kalkacak!
Bosna Hersek’e gitmeye hak kazananlar açıklandı
Kamp Liderliği Başvuru Sonuçları açıklandı
Üniversite daire başkanlarına makam tazminatı ödenmelidir
‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ yeni müfredat taslağı değerlendirmemizi tamamladık
Öğretici: Memur Ve Emekliler Enflasyona Yenik Düştü
Temmuzda memurlara yüzde kaç zam bekliyorsunuz?
Fahiş Fiyat Ve Stokçuluk Cezalarının Artırılmasını Da İçeren Kanun Teklifi TBMM’de
Öğretmenlerin Deprem Öncesinde Görev Yaptıkları İllere İsteğe Bağlı Yer Değiştirme Başvurusu Açıldı
2018 Yılından İtibaren Sınavsız Ataması Yapılan Tüm Şube Müdürlüğü Atamalarını İptal Ettirdik
Sosyal Becerileri Geliştirme Eğitimi
Dijital Medya Okuryazarlığı Eğitimleri
Solve For Tomorrow Projesi Çevrim İçi Tasarım Odaklı Düşünme Eğitimi
Okul Sporları Duyuruları
2024 KPSS başvuru kılavuzu yayımlandı
Kariyer Mi Önemli? Sayın Cumhurbaşkanının Sözünün Havada Kalması Mı Önemli?
Ekonomiye Emekçi Gözüyle Bakış Şarttır
Alım Gücünü Artırmak İçin Refah Payı Verilmesi Şarttır
Memurlar Temmuzda Ne Kadar Zam Alacak?