TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı.

Meclis Başkanvekili Karaca, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, bir banka şubesinin müdürünün "fon" adı altında yüksek kazanç vaadiyle birçok kişiyi dolandırdığını, verilen paraların kaynağının araştırılması gerektiğini söyledi.

Başka bir olayda da "Suç örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanan bir kişiye kamu bankalarından yüzlerce milyon lira kredi verildiğini" belirten Çömez, "Bu konuların üstüne gitmeye devam edeceğiz. Ta ki bu çark temizlenene kadar. Türkiye'nin kara paradan ve diğer benzer işlerden temizlenmesi şart." dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise "Sudan ile yapılan tarım anlaşmalarının feshinin yol açtığı sorunlara" ilişkin konuşmasında, Türkiye'nin yurt dışında tarım yapmak yerine ülkedeki tarım ve hayvancılığın sorunlarını çözmesi gerektiğini dile getirdi.

Gürer, "İktidar, sudan işler yerine gerçekçi politikalara yönelmeli, tarımın stratejik bir öneme sahip olduğu gerçeğini kabul etmelidir. Niye 10 yılda enerjimizi boşa harcadık. GAP ya da GOP bölgesindeki sorunları aşsaydık, Türkiye tarımda sorun yaşamayacaktı." diye konuştu.

CHP'li Gürer, 2024 yılı bütçesinde tarım ve hayvancılık için ayrılan ödeneğin de yetersiz olduğunu savundu.

HEDEP Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan da "Bitlis'in sorunlarına" ilişkin konuşma yaptı.

TBMM Genel Kurulunda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, iktidarın, Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdüren İsrail'e karşı tutumunu ve AK Parti hükümetleri döneminde İsrail ile yapılan anlaşmaları eleştirdi.

Kaya, "Söz başka bir şey, icraat başka bir şey. Bu 22 yıllık süreç içerisinde İsrail'e bolca azar ama bolca mükafat verdiğimiz bir süreci hep beraber yaşamış olduk." diye konuştu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, her geçen gün yükselen zamlar, artan enflasyon, alım gücünün düşmesi ve beraberinde gelen yoksulluğun katlanarak devam ettiğini söyledi.

İstanbul'da 4 kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyetinin aylık 47 bin 493 lira olarak tespit edildiğinin altını çizen Usta, "Asgari ücretin 11 bin 400 lira olduğu bir ülkede, 16 milyon vatandaşımızın yaşadığı mega kentte geçim zorluğu bir numaralı gündem maddesi olarak hükümetin önünde durmaktadır. Sadece İstanbul'da değil bütün Türkiye'de aynı zorluğu yaşıyoruz. Fahiş kira fiyatları yüzünden vatandaşlarımız, en temel insan hakkı olan barınma konusunda zorlanmaktadır." diye konuştu.

- "Türkiye, savunma sanayisinin gelecek vizyonunu şekillendirmektedir"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Birleşmiş Milletler Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü tarafından 7 Aralık Sivil Havacılık Günü olarak kutlandığını söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin havacılıkta en ileri devletlerden biri olmasını hedefleyen Atatürk'ün, havacılık çalışmalarına büyük önem verdiğini ve en büyük destekçisi olduğunu belirten Akçay, Türkiye'nin bugüne kadar havacılık alanında yaptığı yatırım ve çalışmaları anlattı.

Savunma gücünün bir milletin bağımsız, güçlü ve müreffeh bir ülke olarak yaşamasında en önemli etkenlerden olduğunu ifade eden Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, yerli ve milli kalkınma hamleleriyle yüksek teknolojinin ve savunma sanayisinin gelecek vizyonunu şekillendirmektedir. Milli teknoloji hamleleriyle savunma sanayisinde yerlilik oranı yüzde 80'lere ulaşmış bulunmaktadır. Uçaklardan helikopter ve insansız hava, kara, deniz araçlarına, çok maksatlı amfibi gemimiz TCG Anadolu'dan, denizaltılara, fırkateynlerden korvet, akıllı mühimmatlardan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harp sistemlerine kadar tüm ileri teknoloji ürünleri artık ülkemizde üretilmekte, ihraç edilmektedir. Türkiye çok sayıda ülkeye savunma sanayisi ürünleri ihraç eden bir ülke konumundadır. İnşallah bu başarıların ve hamlelerin artarak devam etmesini diliyoruz."

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçlarına göre Türkiye'nin, 81 ülke ve bölgedeki 15 yaşındaki çocuklar arasında yapılan araştırmada okumada 36'ncı, matematikte 39'uncu, fen bilimlerinde 34'üncü sırada olduğuna dikkati çekerek, "Çocuklarımız OECD ülkelerinin en gerisindeler ve böyle bir eğitim kalitesiyle Türkiye'nin kalkınabilmesi, bilime ve AR-GE'ye dayalı bir eğitim sisteminin sonuç verebilmesi mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM'de görüşülen ekonomiye yönelik kanun teklifinde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) uzmanlarına 45 bin lira tazminat verilmesine ilişkin düzenlemenin bulunduğunu anımsatan Günaydın, "Plan bütçeye bir önerge getirerek, 'BDDK'yi İstanbul'a taşıyoruz. Bunlar 40 bin lira maaş alıyorlar ama İstanbul’da bu 40 bin lirayla geçinemezler, onun için bunlara ayda 45 bin lira tazminat ödeyelim.' dediniz. Yani İstanbul'da birinin geçinebilmesi için 85 bin liraya gerek olduğunu siz de biliyorsunuz. Peki, BDDK uzmanı 85 bin liraya geçinemiyorsa bir asgari ücretli 11 bin liraya, bir emekli 7 bin 500 liraya İstanbul'da nasıl geçiniyor? Bunları duymak zorundayız. Bunları duymak ve bunlara çözüm üretmek için bu millet bizi buraya gönderiyor ve bu kavuniçi koltuklara oturtuyor." diye konuştu.

- "Komşularımızla sıfır problem bizim için önemlidir"

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, İsrail'in vahşetinin her geçen gün devam ettiğini vurgulayarak, "Batı'nın etekleri altına saklanan İsrail yönetimi, zulmünü ne kadar tırmandırırsa tırmandırsın ödeyeceği bedel de o kadar ağır olacaktır." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Nil'den Fırat'a kadar sözde vadedilmiş topraklara hakimiyet kurmak, İsrail'in inanç bazlı ve tarihi arka planı olan bir hedefidir; bu hedefin nihai aşaması da Türkiye'dir." sözlerini hatırlatan Gül, "İsrail arzımevuda ulaşamayacaktır. Nil'den Fırat'a kadar bu topraklar bir çakıl taşı bile verilmeyecek kadar azizdir, mukaddestir, kıymetlidir. Bunu İsrail başta olmak üzere bütün herkesin, bütün dünyanın bilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Guterres'in ilk defa kullandığı bir yetkiyle BM şartına bağlı yetkisini kullanarak insani felaketin önlenmesi için Güvenlik Konseyine mektup gönderip ateşkes çağrısı yaptığını belirten Gül, şöyle devam etti:

"Hazindir ki İsrail yine bu açıklamalar üzerinden Guterres'i hedef gösterdi. Genel Sekreterine sahip çıkamayan Birleşmiş Milletler, var oluş ve ontolojik varlığını artık sona erdirmiştir, kendini inkar etme noktasındadır. Buradan çıkış BM'nin yeniden reorganizasyonudur ama daha akut bir şekilde BM Güvenlik Konseyinin Genel Sekreterinin bu çağrısına sahip çıkarak bu çerçevedeki daveti yerine getirmesi barış, insanlık adına önemli bir noktadır. Buradan da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bir kez daha, en azından bu tarih itibarıyla, üzerine düşen görevini yapmasını, barış gücünü harekete geçirerek bu çerçevede gerekli adımı atmasını da bekliyoruz. Genel Sekreterine sahip çıkmayan BM, esas itibarıyla bu anlamda, varlık olarak da enkaz altında kalmıştır."

Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan ziyaretinde bulunduğuna işaret ederek, "Bölgesel ve küresel liderlik merkeziyle sözü güçlü, gücü tesirli olan bir Türkiye anlamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle komşularımızla sıfır problem bizim için önemlidir. Dış politikada duygusallıktan öte rasyonalite ve vatandaşlarımız adına ülkemizin hangi menfaatleri, çıkarları bizim için önemlidir." dedi.

Genel Kurul'da Saadet Partisi'nin "Sudan'da yapılan tarımsal üretim", İYİ Parti'nin "Bursa'nın Osmangazi ilçesindeki ABD menşeili Cargill şirketi", HEDEP'in "cezaevlerindeki engellilerin sorunları" ve CHP'nin "kira fiyatları" ile ilgili önergelerinin gündeme alınması önerileri görüşüldü.

Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, partisinin grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bir tarım ülkesi olduğunu ancak sahip olduğu potansiyelin değerlendiremediğini söyledi.

İktidarın, Sudan'da tarımsal üretim yapmak amacıyla 2013'te bir arazi kiraladığını, sözleşme imzalanıp şirket kurulduğunu anlatan Özdağ, "Aradan 10 yıl geçmiş, burayı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle iptal etmişsiniz. Bu 10 yıl içerisinde neler ürettiniz, buraya ne kadar insan gitti, hangi tarım arazilerine tarım malzemeleri alındı, traktörler, biçer döverler neler alındı, biliyor muyuz? Bilmiyoruz." dedi.

İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, Sudan'da tarımsal üretim yapılacağı ve Türk tohumu üretileceği iddiasıyla 2013 yılında kurulan Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ'nin iflas ettiğini ve geriye büyük bir kamu zararı bıraktığını öne sürdü.

HEDEP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, "Bu Sudan’daki tarım arazileri fiyaskosunun hesabını kim verecek? Milyarlarca dolar zarar var ortada, tek bir kişi çıkıp hesap vermeyecek mi ya? Allah aşkına, bunu sadece muhalefet mi soracak?" diye sordu.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Sudan'da tarım arazisi kiralanmasına 10 yıl önce de karşı çıktıklarını belirterek, "Biz 10 yıl evvel 'Sudan Hükümeti kendi topraklarında egemen değil, orada aşiretler var, siz o toprakları alamazsınız' dedik. Hadi aldınız diyelim, orada üretim yapacaksınız ve büyük navlun giderleriyle bunu Türkiye'ye getireceksiniz öyle mi? Bu akla aykırı. Üzerinden 10 yıl geçmiş, milyarlarca dolar para harcamışsınız, yönetim kurulu üyesi olarak atadığınız adamlara maalesef oralardan da maaş ödemişsiniz. Orta yerde kocaman bir sıfır var." diye konuştu.

AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, Sudan'da yapılan uluslararası anlaşmanın, ikili ticari anlaşma ve üretimin desteklenmesi noktasında yapılan bir anlaşma olduğunu söyledi.

Korkmaz, "Bir şirket kuruluyor ve Sudan'ın şirkete devretmesi gereken araziler devredilmediği için şirket kadük oluyor. Ne kazandık ne kaybettik. Bir fiili imkansızlık durumu olduğu için başlayamıyor ve 1 Aralık itibarıyla da şirket tasfiye ediliyor. Bir arazi satın alınması yok, bir kiralama yok, yasal ödemeler dışında herhangi bir kamu zararı oluşturacak hiçbir ödeme söz konusu değildir." ifadelerini kullandı.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamada, Saadet Partisi, İYİ Parti, HEDEP ve CHP'nin grup önerileri kabul edilmedi.

Genel Kurul'da daha sonra ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.