23 Aralık 1930’da Menemen’de Asteğmen Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin katledilmesi, genç Cumhuriyetimizin aydınlanmacı ve laik temellerine yönelik gerici bir başkaldırıdır.

Kubilay, aydınlanmacı eğitimin, bilimin ve aklın temsilcisi olarak hedef alınmış; onun şahsında Cumhuriyet devrimlerine saldırılmıştır. Atatürk’ün “devrim şehidi” olarak tanımlaması; Kubilay’ı gericiliğe ve karanlığa karşı verilen aydınlanma mücadelesinin sarsılmaz bir simgesi haline getirmiştir.

Hain saldırının ardından Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yayımladığı mesaj bugün dahi ders çıkarılacak niteliktedir:

Okullarımızdaki güvenlik problemini bir kez daha acı şekilde ortaya çıkmıştır
Okullarımızdaki güvenlik problemini bir kez daha acı şekilde ortaya çıkmıştır
İçeriği Görüntüle

“Kubilay Bey şehit edilirken, mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında, ahaliden bazılarının onlara alkışla destekte bulunmaları, bütün cumhuriyetçi ve vatanseverler için utanılacak bir hadisedir.”

Aradan geçen 95 yıla rağmen, Cumhuriyet devrimlerini sindiremeyen, aklın ve bilimin yerine dogmaları hâkim kılmak isteyen zihniyet varlığını sürdürmektedir. Bugün eğitim sisteminin tarikat ve cemaat yapılarının isteğine göre şekillendirilmesi, laik ve bilimsel eğitimin tasfiye edilmesi, karma eğitimi ve kadınların kamusal alandaki görünürlüğünü hedef alan söylemler, Menemen’deki gerici zihniyetin günümüze olan yansımalarıdır.

Eğitim-İş olarak bir kez daha altını çiziyoruz:

“Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olmayacaktır.”

Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlık yarınları emanet ettiği eğitim emekçileri olarak; Kubilay’ın canıyla savunduğu Cumhuriyet devrimlerini; laik ve bilimsel eğitim mücadelemizle sınıflarımızda ve meydanlarda savunmaya devam ediyoruz.

Eğitim-İş olarak; Mustafa Fehmi Kubilay’ı, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi katledilişlerinin 95. yılında saygı ve minnetle anıyoruz. Devrim şehitlerimizden devraldığımız mirasla; gericiliğe ve karanlığa karşı, aydınlığı ve bilimi savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz.

Yaşasın Laiklik!

Yaşasın Cumhuriyet!