Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına değinerek, akan kanın durmasına, şiddetin son bulmasına, siyasetin alanının genişlemesine, hak ve özgürlükler üzerindeki kısıtlamaların kalkmasına vesile olacak her adımın kendileri için kıymetli olduğunu söyledi.
"Biz, iktidarın, şiddetin önüne geçmeye yönelik samimi çabalarını desteklemekten imtina etmeyiz." diyen Arıkan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ancak iktidarın neyin olmaması gerektiğine dair bir vurgu olan 'Terörsüz Türkiye' tanımlamasının yeterli olmadığı kanaatindeyiz. İhtiyacımız olanı; istemediğimizi değil, istediğimizi dile getirerek söylemeliyiz. Terörsüz Türkiye, müphem bir kavramdır. Bizim ihtiyacımız olan 'yaşanabilir bir Türkiye'dir. Yaşanabilir bir Türkiye'de terör de yoktur, kayyım da yoktur. Yaşanabilir bir Türkiye'de şiddet de yoktur, gözdağı vermeye yönelik gözaltılar da yoktur."
Arıkan, "Yaşanabilir Bir Türkiye" için gövdelerini taşın altına koymakta bir an bile tereddüt etmeyeceklerini de vurguladı.
Asıl meselenin şimdi başladığını dile getiren Arıkan, bu sürecin sadece duygularla, hamasetle, propagandayla değil, sağduyu ve stratejik akılla yürütülmesi gerektiğini kaydetti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan, silah bırakılmasının önemli olduğunu kaydederek, "Aynı şekilde milleti ayrıştıran zihniyet de terk edilmelidir. Silahlar bir daha çıkmamak üzere yok edilmelidir ancak silahlarla birlikte ülkemize ve bölgemize yönelik emperyal planlar da yerin altına gömülmeli, tarihin çöplüğüne atılmalıdır. Gerçek çözüm Roma'da, Oslo'da, Londra'da, Washington'da değil; Diyarbakır'da, Edirne'de, Trabzon'da, Ankara'dadır." diye konuştu.
Teröre ödenen bedelin, milletin tümü tarafından ödendiğini belirten Arıkan, sürecin nasıl yürütüldüğünü bilmenin başta şehit ve gazi ailelerinin olmak üzere 86 milyon insanın en doğal hakkı olduğunu ifade etti.
Arıkan, "Dolayısıyla üzerine basa basa yine söylüyorum, çözümün adresi Ankara, makamı Gazi Meclis, temsilcisi de Aziz milletimizdir. Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum; TBMM, sadece bu süreci ele almak üzere olağanüstü bir gündemle toplanmalıdır." dedi.
Gazze'de İsrail tarafından yapılan soykırımın ve uygulanan ablukanın tarif edilemez bir felaket tablosuna dönüştüğüne dikkati çeken Arıkan, bombalardan kurtulanların açlık, susuzluk ve hastalıklarla mücadele ettiğini söyledi.
Arıkan, yaşanan soykırımın bugün değilse yarın mutlaka biteceğini vurgulayarak, "Hiç şüphemiz yoktur ki Gazze, Gazzeliler'in olarak kalacak ve Filistin nehirden denize özgür olacaktır." sözlerini sarf etti.





