Sayın OTRAR, Kosova'nın başkenti Priştine'de 30–31 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenlenen 8. Uluslararası Katılımlı Çocuk Sağlığı, Hakları, Eğitimi ve Refahı Kongresi'ne katılım sağladı. Genel Müdürümüz, Psikososyal ve Tıbbi Araştırma Merkezi (QHPSM) tarafından organize edilen kongrede, çocuk hakları, refahı, eğitimi, psikoloji ve sağlık alanlarından ulusal ve uluslararası düzeyde davet edilen konuşmacılar yer aldı.

Kongrede özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere yönelik yürütülen çalışmalar, hizmet modelleri ile Bakanlığımızın vizyoner yaklaşımına ilişkin sunumunu gerçekleştirdi.

Kongrede yaptığı konuşmada, eğitim sistemine yön veren temel yaklaşımlardan biri olarak Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne (TYMM) dikkat çeken OTRAR, bu modelin "erdemli insan, yetkin vatandaş" yetiştirmeyi esas aldığını vurguladı. TYMM'nin, insanı fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal, ahlaki ve manevi yönleriyle bir bütün olarak ele aldığını belirten Genel Müdürümüz, modelin bireyi merkeze alan, onu varlıkla, bilgiyle, zamanla ve değerle ilişkilendiren bir insan felsefesine dayandığını ifade etti. OTRAR, TYMM'nin aynı zamanda aidiyet, sorumluluk, duyarlılık ve düşünce ekseninde bireyin çok yönlü gelişimini esas aldığını belirterek bu yaklaşımın özel eğitim politikalarının şekillendirilmesinde önemli bir yol gösterici olduğunu dile getirdi.

Öğretim Programlarında Yeşil ve Dijital Beceriler Çalıştayı Öğretim Programlarında Yeşil ve Dijital Beceriler Çalıştayı

Genel Müdürümüz, rehberlik hizmetlerinin özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere yönelik daha sistematik ve etkili şekilde sunulabilmesi amacıyla, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli bağlamında dünyada ilk kez geliştirilen özelleştirilmiş kapsayıcı rehberlik programlarına değindi. 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanmakta olan bu programların, özel eğitim anaokulları, ilkokulları, ortaokulları ve özel eğitim meslek okulları için ayrı ayrı hazırlandığını belirtti. Hafif düzey zihinsel yetersizliği olan öğrencilere yönelik olarak yapılandırılan bu sınıf rehberlik programlarının, öğrencilerin gelişimsel ihtiyaçlarına uygun içerikler sunduğunu vurguladı. Ayrıca, özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin ailelerine yönelik geliştirilen programlar aracılığıyla, ailelerin rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinden en üst düzeyde yararlanabilmelerinin hedeflendiğini ifade etti.

Ölçme araçlarına ilişkin olarak ise Türk Ulusal Zekâ Ölçeği'ne (TUZÖ) değinen OTRAR, bu ölçüm aracının ülkemize özgü kültürel ve yapısal unsurları esas alarak hazırlandığını ve öğrencilerin bilişsel profillerinin daha doğru ve geçerli şekilde belirlenmesine imkân tanıdığını ifade etti.

Konuşmasında alternatif özel eğitim hizmetlerine de değinen Otrar, sağlık sorunları nedeniyle örgün eğitim kurumlarına devam edemeyen özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere yönelik evde ve hastanede sunulan eğitim hizmetlerinin taşıdığı önemi vurguladı. Evde eğitim hizmetinin, sağlık durumu örgün eğitime devam etmeye elverişli olmayan öğrencilere yönelik olarak, ihtiyaçlara uygun şekilde yüz yüze ya da uzaktan öğretim yoluyla sunulabildiğini belirtti. Bu uygulamanın, özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin eğitim hakkından mahrum kalmaksızın öğrenme süreçlerine kesintisiz biçimde devam etmelerini sağladığını ifade etti. Ayrıca, sağlık kuruluşlarında yatarak tedavi gören öğrencilerin eğitimlerinin aksatılmadan sürdürülebilmesi amacıyla hastaneler bünyesinde hastane sınıfları açıldığını, böylece öğrencilerin tedavi süreçleri devam ederken aynı zamanda akademik gelişimlerinin desteklendiğini dile getirdi.

Genel Müdürlüğümüz bünyesinde farklı alanlarda yürütülen araştırma ve yayın çalışmalarının, sahaya dönük politikaların belirlenmesinde temel bir referans olduğunu vurgulayan OTRAR, veri temelli ve bilimsel yaklaşımlarla geliştirilen uygulamaların karar alma süreçlerini desteklediğini ifade etti.

Son olarak, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere tüm paydaşlarla yürütülebilecek iş birliklerinin önemine değinen OTRAR, bu ortak çalışmaların özel eğitim ve rehberlik hizmetlerinin niteliğini yükselteceğini ve daha kaliteli bir eğitim ortamının inşa edilmesine katkı sunacağını dile getirdi.

Genel Müdürümüzün açıklamaları, özel eğitim ve rehberlik hizmetlerinde bütüncül, insani ve bilimsel temelli bir yaklaşımın temel ilke olarak benimsendiğini uluslararası bir platformda paylaşılmasını sağlamıştır.