TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, KOCATEPE BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL ANITI'NDAKİ TÖRENE KATILDI
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Zafer Haftası kutlamaları kapsamında Büyük Taarruz emrinin verildiği Kocatepe'deki Başkomutan Mustafa Kemal Anıtı'nda düzenlenen törene katıldı.
Büyük Taarruz'un 103. yıl dönümü dolayısıyla Afyonkarahisar'da bulunan Kurtulmuş, Kocatepe'deki tören alanına gelişinin ardından, Büyük Taarruz Bisiklet Turu'nda yer alacak sporcularla görüştü. Kocatepe'den, 9 Eylül'de düşman işgalinden kurtuluş yıl dönümünün kutlanacağı İzmir'e kadar pedal çevirecek sporculara yanlarında götürmeleri için Türk bayrağı teslim eden Kurtulmuş, daha sonra Büyük Taarruz Bisiklet Turu'nu başlattı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kocatepe’deki törende, üzerinde "TBMM Başkanı" yazılı kırmızı beyaz karanfillerden oluşan çelengi Başkomutan Mustafa Kemal Anıtı'na bıraktı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla Türk bayrağı göndere çekildi, askerler tarafından saygı atışı gerçekleştirildi.
Afyonkarahisar İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Yalçın Tecimer’in konuşma yaptığı törende, bir subay tarafından arazi tanıtıldı ve harekat harita üzerinden anlatıldı.
Milli Savunma Bakanlığı akrobasi timi SOLOTÜRK, Kocatepe ve Afyonkarahisar semalarında saygı uçuşu gerçekleştirdi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, daha sonra Büyükkalecik’teki Yüzbaşı Agah Efendi Şehitliği'ni ziyaret etti. Kurtulmuş, burada okunan Kur’an-ı Kerim’in ardından şehitlikteki mezarlara karanfil bıraktı.
TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, ŞUHUT'TA BÜYÜK TAARRUZ'UN 103. YIL DÖNÜMÜ KUTLAMA ETKİNLİĞİNDE KONUŞTU
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Allah'ın izniyle birlikle, özgürlüğümüze düşkünlüğümüzle, fedakarlığımızla, cesaretimizle ve emperyalizme karşı olan duruşumuzla bütün zorlukları yenecek ve hep daha ileriye gideceğiz." dedi.
Kurtulmuş, Büyük Zafer'in 103. yıl dönümü kapsamında gerçekleştirilen Zafer Haftası kutlamaları dolayısıyla ziyaret ettiği Afyonkarahisar'da, Şuhut Belediyesi Şehir Stadyumu’nda düzenlenen etkinliğe katıldı.
Kurtulmuş, buradaki konuşmasında, 26 Ağustos'un Türk tarihinin en önemli günlerinden biri olduğunun altını çizerek, 26 Ağustos'ta Alparslan ve ordusunun Anadolu'yu Türklere yurt olarak açtığına, asırlar sonra aynı tarihin düşmanın işgal etmek istediği Anadolu topraklarından kovulmasının başlangıcı olduğuna işaret etti.
Büyük Taarruz'da milletin bir araya gelerek Anadolu'da aylar içerisinde mayalanmış olan kurtuluş ruhuyla Şuhut'tan İzmir'e giden yürüyüşün yolunu açtığını kaydeden Kurtulmuş, "Hem Anadolu'nun Müslüman Türkler tarafından fethinin hem Anadolu'nun Müslüman Türkler tarafından yeniden yurt olarak ilan edilmesinin yıl dönümü olan 26 Ağustos hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı.
Tarihi yaşayarak yeniden okuyan bir millet olduklarını söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Tarihi sadece kitaplarda, geçmişteki olayları bize anlatan bir vaka olarak önümüze koymuyoruz. Tarihin altın harflerle dolu her sayfasını yeniden milli şuurumuzun, milli birliğimizin pekişmesi için bir vesile olarak kabul ediyor ve bu şekilde tebrik ediyor ve kutluyoruz. Bugün burada da yarın başlayacak olan 26 Ağustos'un da o büyük taarruzunu yeniden yaşıyor, yeniden hissediyoruz. Bu millet büyük bir millettir. Bu millet en zor şartlarda bile yeniden ayağa kalkmasını başarmış bir millettir. 103 yıl önceye gittiğiniz zaman o günkü şartlarda böylesine muazzam bir kurtuluş mücadelesinin verilmesi neredeyse imkansızdı. Elde avuçta yok, imparatorluk dağılmış, ülke fakruzaruret içerisinde, dört bir taraf emperyalistler tarafından işgal edilmiş. Ağzını açmış bekleyenler Anadolu'nun her karış toprağını yutmak için her türlü hain planı yapıyor. Böyle bir ortama rağmen bu millet bir araya geldi, yan yana durdu ve büyük bir kurtuluş mücadelesini verdi. Buradan alacağımız dersler var."
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bu milletin en temel özelliklerinden birinin zor zamanlarda birleşmeyi ve bütünleşmeyi başarmak olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O dönem içerisinde müdafaa-i hukuk cemiyetleri vasıtasıyla öbek öbek Anadolu'da bir araya gelmiş ve örgütlenmiş olan halk bu örgütlenmesini birlik ve kardeşlik ruhuyla birleştirdi ve güç oluşturdu. O kardeşliğin, o birliğin karşısında da hiç kimse duramadı. En zor şartlarda, yok olduğumuzu başkalarının zannettiği zamanda kardeşliğimiz, birliğimiz, dayanışmamız öne çıkar. Bu dayanışma ruhuna sahip olmak emperyalistlerin rüyasını kaçıran bir husustur. Biz milli mücadeleyi böyle kazandık. Herkes başını alarak başka istikamete gitmedi. Herkes ortak bir hedefe yöneldi. Bu ülkenin bağımsızlığını, bu halkın, bu milletin özgürlüğünü esas alan bir iradeyle hep aynı istikamete yürüdü. Şuhut'tan bu yürüyüş yolunun aslında hedefi birdi, beraberdi. Sadece fiziki olarak bir yürüyüş değil. Kararlılıkla aynı hedefe yürümekti."
Bu milletin cesur olduğu kadar fedakar da olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Yeri gelir, yemez, içmez bunları bir araya getirir. Kundaktaki çocuğumuzun üstünü örtmez, cepheye giden güllelerin, mermilerin üstünü örteriz. Bu fedakarlık bu millete en zor şartlarda kahramanlık destanları yazdırmıştır." dedi.
Milletin özgürlüğüne de düşkün olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Altın tasma bu milletin boynuna tarih boyunca vurulmamıştır ve asla kıyamete kadar vurulmayacaktır. Bu millet Allah'tan başka kimsenin önünde diz çöküp eğilmez. Bu millet hiçbir emperyalist gücün önünde 'eyvallah' demez. Ne kadar güçlü, ne kadar zor şartlar içerisinde olursa olsun özgürlüğünü her şeyin üstünde tutar. Bu millet emperyalistlere asla eyvallah etmez." şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bu özelliklerin Malazgirt ruhunun aslı olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bu 4 temel özelliğimiz Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alışının önündeki en önemli bizim özelliklerimizdir. Bu 4 temel özelliğimiz Çanakkale destanının arkasındaki temel özelliklerimizdir. Hiç şüphesiz bu özelliklerimiz Kurtuluş Savaşımızın en önemli unsurlarından birisi olan Kocatepe'nin, Büyük Taarruz'un ve arkasından gelecek olan 30 Ağustos Zafer Bayramımızın da arkasındaki en önemli özelliğimizdir. Bu millete ne yaparlarsa yapsınlar bu dört özelliğini kimse ama kimse asla yok edemedi, yok edemeyecektir. Bunlara sahip olduğumuz sürece de ne gam… Rüzgar nereden eserse essin kim nereden bu ülkeyi hedefine koyarsa koysun Allah'ın izniyle birlikle, özgürlüğümüze düşkünlüğümüzle, fedakarlığımızla, cesaretimizle ve emperyalizme karşı olan duruşumuzla bütün zorlukları yenecek ve hep daha ileriye gideceğiz. Allah bu milletin ayağına taş değdirmesin. Allah bu milletin birliğini beraberliğini asla kaybettirmesin."
Kurtulmuş, milletin hep birlikte bu ülkenin her taşında, her toprağında, ecdadın alın teri olan bu kutsal vatanın her tarafında bir olarak yoluna devam edeceğini vurgulayarak, "Allah yardımcımız olsun. Allah bayrağımızı en yükseklerde kıyamete kadar taşımayı nasip etsin. Cenabıallah, dostluk, birlik ve kardeşlik içerisinde kıyamete kadar ağız tadıyla huzurla bu ülkede yaşamayı nasip etsin." ifadelerini kullandı.
- "Filistin'de yaşanan bu zulümleri durdurmak bu milletin boynunun borcudur"
"Bu millet, kendisine Müslüman değildir yani sadece kendisini düşünen bir millet değildir." diyen Kurtulmuş, "Bu millet, dünyanın neresinde zulüm varsa o zulmü kendisine yapılmış bir zulüm olarak görür ve karşısında yer alır. Dünyanın neresinde zalim varsa ona haddini bildirmek için bütün gücünü ortaya koyar." diye konuştu.
Her gün onlarca Filistinlinin yiyecek kuyruklarında canice kurşunlanarak ve bombalanarak hayattan koparıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu vahşete, soykırıma asla 'eyvallah' etmiyoruz, 'dur' demek için hep beraber gayret sarf ediyoruz ve inşallah Filistin'de yaşanan bu zulümleri, bu katliamları durdurmak da bunun için gayret sarf etmek de bu milletin boynunun borcudur. Şunu ifade etmek isterim, bazıları 'bize ne Filistin'den, bize ne Gazze'den?' diyebilirler. Çok açık söylüyorum, Filistin meselesi Türk milleti için milli bir meseledir ve milletimizin ortak meselesidir. Görür gibi inanıyorum, bütün binaların yıkıldığı, neredeyse bir tek duvarın bile kalmadığı Gazze'de, halkın geleceğini, Gazzelilerin, Filistinlilerin geleceğini görüyorum. 'Nasıl bu millet Zafer Bayramı'nı kutlamayı başarmış bir milletse Filistinli Müslüman kardeşlerimiz de inşallah en yakın zamanda zafer bayramlarını kutlar ve Filistin özgürlüğüne kavuşur' diye dua ediyoruz, gayret ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki aydınlığın en yakın olduğu yer, gecenin en karanlık olduğu yerdir."
TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilere Allah'tan rahmet dileyerek, "Onlara yapılan zulmün karşısında susanlara, destek olanlara, görmezden gelenlere de 'Allah ne biliyorsa öyle yapsın' diyoruz. Ama biz görüyoruz, müdahale etmeye çalışıyoruz, gayret ediyoruz ve inşallah Filistin'de yaşanan bu büyük zulmün, bu büyük soykırımın sona erdirilmesi için bütün gücümüzü seferber ediyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun." ifadelerini kullandı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadele kahramanlarına şükranları sunan Kurtulmuş, "Bu millet var olsun, bu millet bir olsun, beraber olsun." dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş'un konuşmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Ankara Devlet Sahne Sanatları Topluluğunca "Bir Anadolu Masalı Kahramanlık Destanı" gösterimi yapıldı.
Programda, 41'inci Komando Tugay Komutanlığı Birlikleri "Komando Andı" okudu.
TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, AFYONKARAHİSAR’DA VALİLİK VE İSTİKLAL TANITIM MERKEZİ’Nİ ZİYARET ETTİ
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Büyük Taarruz’un 103. yıl dönümü kapsamında düzenlenen programlar dolayısıyla bulunduğu Afyonkarahisar’da Valiliği ziyaret etti.
Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı tarafından karşılanan Kurtulmuş, daha sonra tören mangasını selamladı.
Kurtulmuş, Afyonkarahisar Valisi Yiğitbaşı’dan kentte yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi aldı, Valilik Şeref Defterini imzaladı.
Ziyarette, AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, AK Parti Afyonkarahisar milletvekilleri İbrahim Yurdunuseven, Ali Özkaya ve Hasan Arslan, AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan, AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu ile il protokolü yer aldı.
- Kurtulmuş’tan İstiklal Tanıtım Merkezi'ne ziyaret
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kurtuluş Savaşı'nın en önemli etaplarından Büyük Taarruz'un anlatıldığı İstiklal Tanıtım Merkezi'ni ziyaret etti.
Afyonkarahisar 26 Ağustos Tabiat Parkı içerisinde yer alan ve panoramik bir müze özelliği taşıyan Merkez hakkında bilgi alan Kurtulmuş, daha sonra müze içerisinde incelemede bulundu.
Büyük Taarruz’un gerçekleştiği alanının tamamının gösterildiği müzede, harekat hakkında bilgiler sunuluyor.
TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, AFYONKARAHİSAR SİVİL TOPLUM BULUŞMASI PROGRAMI’NDA KONUŞTU
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin, “Bu sürecin hiçbir noktasında terör örgütüyle hiçbir pazarlık yapılmamış ve bundan sonra da yapılmayacaktır. Bundan emin olunuz.” dedi.
Büyük Taarruz'un 103. yıl dönümü dolayısıyla Afyonkarahisar'da bulunan Kurtulmuş, Afyonkarahisar’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Kurtulmuş, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmada, ağustos ayının Türk tarihi açısından önemine işaret ederek Malazgirt ve Afyonkarahisar’da tarihin iki büyük zaferinin kazanıldığını ve 26 Ağustos’ta bu zaferlerin anıldığını belirtti.
Kurtulmuş, “Malazgirt Muharebesiyle birlikte Anadolu'nun kapıları Müslüman Türk milletine açılmıştır ve burası bize ebediyen kıyamete kadar Türk yurdu olarak kalmak üzere ecdadımız tarafından miras olarak bırakılmıştır. Aynı şekilde aradan asırlar geçtikten sonra 72 düvelin hep birlikte yüklenerek Anadolu'yu kendi ellerine geçirmeyi planladıkları, düşündükleri bir zamanda; yokluklar, yoksunluklar içerisinde bir büyük mücadeleyi, Kurtuluş Mücadelemizi verdik ve o mücadelenin altın halkalarından birisi de Kocatepe'de başlayan, 26 Ağustos'la birlikte 30 Ağustos'a kadar uzanan o süre içerisinde gerçekleştirilen Büyük Taarruz'dur. Öncelikle Büyük Taarruz'un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve bütün kuvvet komutanlarını, orada hayatlarını kaybetmiş olan bütün şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz.” ifadesini kullandı.
Tarihin sadece bir kıssalar dizisinden ibaret olmadığını dile getiren Kurtulmuş, tarihin her bir halkasının aslında millete ebediyen yapılmış olan bir nasihat olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, “Her tarih sayfasından ibret almak, ders almak, ders çıkarmak mecburiyetindeyiz.” dedi.
Büyük Taarruz’un öğrettiklerine işaret eden Kurtulmuş, bunlardan birisinin birlik ve beraberlik ruhu olduğunu söyledi.
Emperyalizme karşı ortak bir duruş da sergilendiğini ifade eden Kurtulmuş, “Hiç kimse, bu milletin boynuna altın tasmayı geçirebilme gücüne sahip olmadı ve kıyamete kadar da olmayacaktır.” diye konuştu.
Kurtuluş Mücadelesi'nin bir diğer özelliğinin de Türk milletinin özgürlüğüne olan düşkünlüğü olduğunu söyleyen TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Hiçbir şekilde bir başka gücün bu millete diz çöktürmesi, bu millete boyun eğdirmesi mümkün değildir. Bu millet allahuekber sedasının dışında hiçbir sedaya boyun eğmemiş, hiçbir sesin karşısında diz çökmemiş, rükuya eğilmemiştir. Bu millet Allah'tan başkasına eyvallah etmez ve etmeyeceğini de özgürlüğüne düşkünlüğüyle ortaya koymuştur.” şeklinde konuştu.
Eldeki bütün imkanları birleştirerek, fedakarlıkla ve cesaretle mücadele edebilme kabiliyetinin Türk milletinin bir başka özelliği olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Bu milletin en temel özelliklerinden birisi de zoru gördüğü zaman kaçmak değil, zorun karşısında örgütlenebilmeyi, dayanabilmeyi, mücadele edebilmeyi ortaya koyabilmesidir.” dedi.
Kurtulmuş, bir asır sonra yine dünyadaki bütün büyük olayların neredeyse hepsinin cereyan ettiği coğrafyanın, Anadolu kıtasının etrafındaki coğrafya olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“İsrail'in Filistin üzerindeki baskılarını, zulümlerini, soykırımını görüyorsunuz. Akdeniz'deki karışıklığı, Kızıldeniz'deki karışıklığı, Karadeniz'deki karışıklığı, Kafkaslar'daki, Balkanlar'daki çekişmeleri görüyorsunuz. Tam da bütün bu coğrafyanın ortasında Türkiye istikrar içerisinde olan, yıldız gibi parlayan bir ülkedir. Birileri de Türkiye'nin bu gücünden, güçlenme potansiyelinden fevkalade ciddi şekilde rahatsızlık duymaktadır. Nasıl bizim 103 sene evvel bu topraklarda güçlü bir şekilde, birlik ve beraberlik içerisinde, yan yana ayakta durmaktan başka şansımız yok idiyse, bugün de açıkçası güçlü bir şekilde ayağımızı yere basarak, saflarımızı sıklaştırarak, birlik ve beraberlik içerisinde yola devam etmekten başka hiçbir şansımız yoktur.
Elin oğlu sanmayın ki bu coğrafya üzerindeki ve bu coğrafyanın amiral gemisi olan Türkiye üzerindeki hedeflerinden vazgeçtiler. Ellerinden gelse Türkiye'yi iki günde bilmem kaç parçaya bölerek bu halkı istikrarsızlık içerisinde maalesef süründürmek isterler. Onun için akıl akıldan üstündür. Hele hele bu milletin feraseti çok daha güçlüdür, büyüktür. Zaman tam da yeniden güçlü, büyük Türkiye olma hedeflerine çok yaklaştığımız bir dönemde, içeride birliğimizi, dirliğimizi sağlamak, yani iç cephemizi tahkim etmek, dışarıda da Türkiye'yi saygın ve güçlü bir ülke olarak, dünyadaki sorunlara çözüm arayan ve çözüm bulan bir ülke pozisyonunda bu istikamette ilerletmektir.”
Kurtulmuş, bölgede oynanan oyunların çeşitli siyasi hedefleri olduğu gibi kullandıkları en önemli meselenin ise Orta Doğu'da etnik, mezhebi ve dini çatışmaları gündeme getirerek Orta Doğu halklarını, bu bölgede yaşayan insanları bölük pörçük hale getirmek olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de de 100 yıllık Cumhuriyet tarihinin 50 yıla yakın bir süresinin terörle mücadeleyle geçtiğini belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin şimdi bu bölgede istikrarın merkezi olan, birliğini ve dirliğini sağlayacak olan bir ülke olarak ileriye doğru yürüyeceğini vurguladı.
Türkiye’nin önüne şimdi tarihi bir fırsatın çıktığını belirten söyleyen Kurtulmuş, “Bu süreci en iyi şekilde değerlendirmek, özellikle terör örgütünün kendisini feshettiği kararını ilan etmesiyle birlikte ortaya çıkan tabloyu en iyi şekilde değerlendirmek ve bir daha terörün hiçbir şekilde Türkiye'nin gündeminde olmayacağı bir döneme geçmek zorundayız.” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, “Bu sürecin hiçbir noktasında terör örgütüyle hiçbir pazarlık yapılmamış ve bundan sonra da yapılmayacaktır. Bundan emin olunuz.” dedi.
TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Türkiye'nin bütün meselelerinin çözüleceği bir komisyon olmadığını da belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bu komisyon asla ve asla altını üstünü çizerek söylüyorum. Bir anayasa değişikliğiyle ilgili tartışmanın yapılacağı bir siyasi zemin değildir. Bu komisyonun özelliği şudur. Şu anda Türkiye'deki halkın oylarının yüzde 95'inin temsil edildiği bir komisyondur. Bir siyasi parti dışında bütün siyasi partiler, hatta grubu olmayan siyasi partilerin de tamamı bu komisyonda temsil edilmektedir. Çok farklı fikirlerde olanların ortak bir noktada yani terörün bitirilmesiyle birlikte Türkiye'de güçlü bir iç yapının kurulabilmesi için görüşlerini burada açıkça dile getirdiği bir süreci yaşıyoruz. Burada tekraren ifade ediyorum, herhangi bir anayasa tartışması asla söz konusu değildir. Çok açık söyleyeyim, bir özerklik tartışması, ayrı bir bölge tartışması, farklı anadillerin resmi dil olması şeklinde en ufak bir talep yoktur. Örgüt liderinin dışarıya çıkarılması, serbest bırakılmasıyla ilgili de en ufak bir çalışma olmadığı gibi bu konuda da bir talep söz konusu değildir."
Kurtulmuş, Türkiye Cumhuriyet tarihinin 50 yılına mal olan bir terör meselesinin Türkiye siyasetinin yüzde 95'inin de katkılarıyla sonlandırılacağını ve terör örgütünün Türkiye gündeminden kalkacağını vurguladı.
- "Bütün toplumsal kesimlerin dinleneceği bir süreci yaşıyoruz"
Bu sürecin başarılı bir şekilde devam etmemesi için içeride ve dışarıda süreci engellemek isteyenlerin olacağını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin amiral gemisi olmasından rahatsızlık duyan bazı emperyalist güçlerin ve onların bölgedeki bazı yansımalarının da süreçten rahatsızlık duyacağını gayet iyi biliyoruz. Onun için burada milletimizin bütün fertlerinin, bütün toplumsal kesimlerin dinleneceği bir süreci yaşıyoruz. Bunun sonunda da ortak mana bir noktada ümit ederim ki bir çerçeveyi ortaya koymak ve bunu da Meclis'in Genel Kurulu'na teklif olarak sunmak mümkün olur. Görüşmelerimize öncelikle hayatlarını, canlarını ortaya koyan şehit ailelerimiz, şehitlerimizin aileleri, gazilerimiz ve gazilerimizin ailelerini dinleyerek başladık. Gerçekten oldukça duygulu bir toplantı yaşandı. Orada gazilerimizden birisi, bir çatışmada kaybettiği gözünün yerine takılan yapay gözünü eline alarak, konuşmasını yaptı. Diğer gözünün korneası da çatışmada yanında şehit düşen bir arkadaşından alınan korneayla gerçekleştirilmiş olan bir göz nakliydi. Çok duygulu bir oturum oldu.
Şunu söyledi o değerli arkadaşımız. Dedi ki 'Evet, gözümü kaybettim. Gözümün önünde arkadaşlarımı kaybettim ama terör bitecekse, bu ülkede insanlar bir daha asla hayatlarını kaybetmeyeceklerse ve terör örgütü tasfiye edilecekse biz bu sürece sonuna kadar destek veriyoruz.' dedi. Aynı şekilde yine anneleri dinledik.
Annelerin konuşmaları içerisinde de bir yaşlı anne dedi ki 'Biz evlatlarımızı gömmek yerine silahları gömmeyi tercih ederiz.' Ümit ederim bu iyi niyetli çalışmalar sonuç verir ve bu memlekette silahlar ila nihayet diye susturulur."
- "Bu ülkede Türklerle Kürtler savaşmadılar ki barışsınlar"
Kurtulmuş, bölge ülkelerinin dağınık ve paramparça vaziyette olmasının İsrail'in bu kadar saldırgan olmasının nedenlerinden biri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Eğer bölge ülkeleri başta olmak üzere İslam ülkeleri ortak bir irade etrafında toplanabilseydi Allah'ın izniyle bu sonuç ortaya çıkmaz ve İsrail bu kadar saldırgan olamazdı. Şimdi diyoruz ki Türkiye bu emperyalizmin oyununu asırlık ferasetiyle, devlet tecrübesiyle, yönetim becerisiyle inşallah ortaya koyacak ve terörü Türkiye topraklarından tamamıyla yok edecek, kazıyacaktır. Bunun için iç kalemizi tahkim etmek en önemli yolumuzdur ve güçlü bir şekilde bu ülkede biz inşallah bu süreci tamamlayacağız. Yapılan bir barış müzakeresi midir? Açık söylüyorum, 'Bu ülkede Türklerle Kürtler savaşmadılar ki barışsınlar.' Bu ülkede olan Kürt etnisitesi üzerinden terör gruplarını ortaya koyarak, bunları kullanarak Türkiye'de bir bölünme parçalanma senaryosuydu. Şimdi buna Allah'ın izniyle Türkiye'nin hepsi hep birlikte sahip çıkıyor. İnanın ki doğuda ve Güneydoğu Anadolu'da da Kürt halkımızın büyük çoğunluğu bu süreçten fevkalade memnun bir şekilde 'Artık silahlar olmayacak, artık bombalar patlamayacak, artık hiçbir şekilde insanlar evlatları için üzülmeyecekler, ağlamayacaklar.' diyerek bu sürece destek veriyorlar."
Silahların yakılmasının "Benim artık bir daha silahla işim olmayacak." anlamında sembolik bir tavır olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, halkın arasındaki birliği, beraberliği sağlayacağını ifade etti.
- "Türkiye modelini dünyaya hediye edeceğiz"
Kurtulmuş, Türkiye'de yaşayan bütün etnik yapıların, farklı inanç gruplarının birbirine düşman olmasını gerektirecek tek bir sebep olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Bu birliğin, beraberliğin, kardeşliğin ne manaya geldiğini görmek isteyenler herhalde Çanakkale şehitliğini gezdiğinde bu hissi fazlasıyla yaşamışlardır.
Osmanlı topraklarının dört bir tarafından Trablusgarp'tan, Filistin'den, Cenin'den, Ramallah'tan, Kudüs'ten insanlar burada şehit oldular. Aynı şekilde Süleymaniye'den, Kerkük'ten, Erbil'den bütün bölgedeki yerlerden insanlar geldiler. Çanakkale'de şehit oldular. Dolayısıyla bizim halkımız arasında ayrışmaya vesile olacak ne tarihi ne kültürel ne inanç bakımından en ufak bir mesele yoktur. Aramıza sokulan meselelerin hepsinin suni olduğunu, hepsinin bir takım dış projelerin sonucu olduğunu biliyoruz ve bunları hep birlikte ortadan kaldıracağız. Bu yolun gerçekten hızlı bir şekilde yürütülmesi için, sonucun alınabilmesi için gayret sarf ediyoruz. Herkesin bu dönemin gerektirdiği birlik, beraberlik ve kardeşlik dilini kullanması gerekir. İnşallah bu süreç bittikten sonra da Türkiye'nin artık her yerinde, her sokağında, her dağında, her mezrasında, her yaylasında birlikte hep beraber esenlik içerisinde türkülerimizi, şarkılarımızı söyleyerek hep beraber Türk'ün de Kürt'ün de ortak geleceğini çok daha güçlü hale getirmek için mücadele edeceğiz."
Bu sürecin Türkiye ile ilgili olmadığını ifade eden Kurtulmuş, dünyada terör örgütleriyle hükümetler arasındaki görüşmelerin olduğunu hatırlatarak, "Bir Türkiye modelini dünyaya hediye edeceğiz. Çatışma çözümleri gerçekten aklıselim içerisinde en uygun yollar ve müzakereleri gerçekleştirilerek sonuçlandırılabilir. Bunun için Türkiye modeli gerçekten bütün dünya için bu konuda örnektir. Bunu da ortaya koyabilirsek ne mutlu. Ayrıca şunu da sizi temin ederek söylerim, Türkiye'nin artık bir daha terörle hiçbir şekilde anılmaması yani terörsüz bir bölgenin tesis edilmesi, terörsüz bir bölgenin tesis edilmesinin teminatıdır." ifadesini kullandı.
TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, AFYONKARAHİSAR TİCARET VE SANAYİ ODASINI ZİYARET ETTİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmus, Büyük Taarruz’un 103’üncü yıl dönümü ve Zafer Haftası kutlama programları dolayısıyla bulunduğu Afyonkarahisar’da, Ticaret ve Sanayi Odası'nı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser'den çalışmaları hakkında bilgi aldı.





