8. DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME SONUÇLARI ve TESPİTLERİMİZ
8. Dönem toplu sözleşmenin; daha önce yapılan 7 dönemde olduğu gibi mağduru; 4 milyon memur, 2,5 milyon memur emeklisi olmak üzere aileleriyle birlikte 25 milyona tekabül eden kitle olmuştur. 8. Dönem toplu sözleşmenin iki sorumlu tarafı vardır. Birinci sorumlu; daha önce gerçekleştirilen 7 dönem toplu sözleşme sürecinde yaşandığı gibi yetkili, etkisiz sendikadır. Çünkü kamu işvereninin 8. Dönem toplu sözleşmenin başlangıç tarihi olan 28 Temmuz’daki tavrı ile 20 Ağustos tarihindeki son tavrı arasında fark yoktu. Bu yalın gerçeğe rağmen 23 gün masada gerçek sorunların ele alınmasını ve müzakere edilmesini sağlamayan, toplu sözleşme masasına kanun gereği katılma hakkı bulunan konfederasyonları sürece dahil ve davet etmeyen yetkili sendika, 8. Dönem toplu sözleşmenin birinci derecede asli sorumlusudur. Yetkili sendika; sorumluluğunu ve etkisizliğini örtmek için suçu 4688 sayılı Kanun’a atmakta, karartma uygulamaktadır. Yetkili sendika, sorumluluğunu 4688 sayılı Kanun’a atarak kendini kurtaramaz, sorumluluktan kaçamaz ve kimseyi kandıramaz. 8. Dönemin diğer bir sorumlusu Kamu İşverenidir. Çünkü kamu işvereni, kamuda çalışan sözleşme hukukuna tabi personelle de 2025 yılının Temmuz ayında toplu sözleşme gerçekleştirmiş, 2025 yılı için sözleşme hukukuna tabi personele brüt %55, net %52 zam verirken; kamu personel rejiminin asli unsuru memur ve diğer kamu görevlilerine kümülatif olarak %29 zam oranını layık görmüştür. Kamu işvereni; memur toplu sözleşmesinde eğitimi, diplomayı, niteliği, görev, yetki ve sorumluluğu göz ardı etmiş, kamunun eğitimli ve nitelikli insan kaynağını ikinci plana atmıştır. Bu kapsamda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na da büyük bir görev düşmektedir. Toplu sözleşme sürecinin kazanımlarla tamamlanması, kamu görevlileri ve emeklilerimizin sorunlarının çözülmesi noktasında heyet üyelerinin omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklemiştir. Hakem Kurulu sürecinde heyetin bu konulara duyarlı davranmasını ve sorunların sürdürülmesi değil, çözülmesi noktasında irade ortaya koymasını özellikle bekliyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak taleplerimizin hayat bulması, tüm çalışanlarımızın ve emeklilerimizin insan onuruna yaraşır bir hayat seviyesine ulaşması, ülkemizin 21. yüzyıl hedeflerine uygun bir kamu çalışma hayatına kavuşması için her platformda mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.







