❝Eğitimin İyileştirici Gücüyle Daha Güzel Bir Dünya Mümkün❞ Küresel barış ve sürdürülebilir kalkınma tüm dünya çocuklarının nitelikli bir eğitime erişimi ile güçlenebilir. Bu vizyon doğrultusunda Maarif Vakfımızın 60'tan fazla ülkede yürüttüğü eğitim faaliyetleri ve farklı coğrafyalarla kurduğu kültürel bağlar, Türkiye'nin eğitimi yalnızca kendi hudutları dâhilinde değil, insanlığın ortak geleceğinin inşası için asli bir sorumluluk olarak gördüğünün en somut göstergesidir. Türkiye Maarif Vakfı 5. İstanbul Eğitim Zirvesi
❝Eğitimin İyileştirici Gücüyle Daha Güzel Bir Dünya Mümkün❞
— Yusuf Tekin (@Yusuf__Tekin) December 6, 2025
Küresel barış ve sürdürülebilir kalkınma tüm dünya çocuklarının nitelikli bir eğitime erişimi ile güçlenebilir.
Bu vizyon doğrultusunda Maarif Vakfımızın 60'tan fazla ülkede yürüttüğü eğitim faaliyetleri ve farklı… pic.twitter.com/LNtvRq1mSW
Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirilen zirve, eğitim alanındaki güncel yaklaşımların çok yönlü biçimde değerlendirildiği uluslararası bir platform niteliği taşıyor.
"Dünyayı Eğitimle İyileştirmek" temasıyla düzenlenen programda eğitimin toplumsal barış, ekonomik kalkınma, insani krizler, iklim sorunları ve kültürlerarası etkileşim üzerindeki dönüştürücü rolü çeşitli oturumlarda ele alınıyor. Zirve programı, iki gün boyunca farklı başlıklardaki oturumlarla zengin bir içerik sunuyor.
Zirvenin açılış programı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti. Açılış konuşmasında Emine Erdoğan, eğitimin insanlığı ortak değerler etrafında buluşturan yönüne dikkat çekti.
İlk gün oturumlarında Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Mahmut M. Özdil'in moderasyonunda Cibuti, Mali ve Senegal'den üst düzey temsilcilerin değerlendirmelerine yer verilen zirve, farklı ülkelerden çok sayıda bakan, akademisyen, uluslararası kuruluş temsilcisi, öğretmen ve genç lideri bir araya getiriyor.
Program kapsamında gerçekleştirilen üst düzey oturumda ülkelerin eğitim stratejileri, toplumsal gelişim hedefleri, kapsayıcı eğitim modelleri ve uluslararası iş birliği alanları değerlendirildi. Katılımcılar, nitelikli eğitime erişimin küresel barış ve sürdürülebilir kalkınma açısından taşıdığı önemi vurgularken kız çocuklarının eğitimi, mesleki eğitim politikaları, kriz dönemlerinde eğitim hizmetlerinin sürdürülmesi ve toplum temelli öğrenme modelleri üzerinde durdu.
Zirve kapsamında gerçekleştirilen panellerde bilginin niteliği ve dijitalleşmenin eğitim alanında ortaya çıkardığı yeni sınamalar, müfredatın ötesinde insan odaklı yetkinliklerin geliştirilmesi ve okul-toplum iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik yaklaşımlar ele alındı. Gençlik oturumlarında ise yeni neslin küresel meselelere dair sorumlulukları, değişen beceri ihtiyaçları ve sürdürülebilirlik temalı perspektifler değerlendirildi.
Millî Eğitim Bakan Yardımcıları Celile Eren Ökten ile M. Bilal Macit'in de katıldığı zirvenin ilk gününde, Türkiye Maarif Vakfının 60'tan fazla ülkede yürüttüğü eğitim faaliyetleri ve farklı coğrafyalarla kurduğu kültürel iş birliği deneyimleri de paylaşıldı.
İki gün boyunca sürecek olan 5. İstanbul Eğitim Zirvesi, bugün de Millî Eğitim Bakan Yardımcıları Nazif Yılmaz ve Ömer Faruk Yelkenci'nin katılımlarıyla çeşitli özel oturumlar, paneller, eğitim konuşmaları ve gençlik buluşmalarıyla devam edecek.
İstanbul Eğitim Zirvesi Bu Yıl “Dünyayı Eğitimle İyileştirmek” Temasıyla Gerçekleştirildi
Aralık 05, 2025
Türkiye Maarif Vakfı tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen İstanbul Eğitim Zirvesi, “Dünyayı Eğitimle İyileştirmek” temasıyla Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Dünyanın dört bir yanından eğitimcileri bir araya getiren zirve, küresel ölçekte eğitim alanındaki güncel meselelerin ele alınmasına zemin hazırladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanının eşi Latifa Al-Droubi, zirvenin onur konuğu olarak programda yer aldı.
Zirvenin açış konuşmasını yapan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Mahmut M. Özdil, tek merkezli eğitim anlayışına yönelik eleştirel bir çerçeve çizdi. Özdil konuşmasında “Dünyayı eğitimle iyileştirmek: kim hasta, neyi iyileştiriyoruz, sağlıklı olan ne? Neyin makbul kimin iyileşmeye muhtaç olduğuna muktedirlerin tek merkezden, dünyanın türlü haline sağır kesilerek, hayatın asli renklerini görmezden gelerek, tek doğrunun kendilerininki olduğunu dayatarak karar vermelerinin bizi getirdiği nokta ortadadır.” sözleriyle mevcut tek merkezli yaklaşımların sorunlarına dikkat çekti ve eğitimin adalet duygusunu besleyen çoğulcu bir çerçevede ele alınması gerektiğini vurguladı.
Açış konuşmalarının ikinci bölümünde söz alan Latifa Al-Droubi ise eğitimin toplumları yeniden ayağa kaldıran gücüne işaret etti. “Marifet yok edilemez, fikirler sınırlandırılamaz ve bir çocuğun çantasında taşıdığı gelecek asla elinden alınmaz.” diyen Al-Droubi, zorlu dönemlerde eğitimin bir milletin umut kaynağı olduğunu belirtti ve Türkiye ile Suriye arasındaki dayanışmanın gelecekte daha geniş iş birliklerine kapı aralayacağını ifade etti.
Zirvenin onur konuğu Emine Erdoğan, konuşmasında eğitimin insanlık için taşıdığı dönüştürücü niteliği vurguladı. Erdoğan, zirvenin temel yaklaşımını “İstanbul Eğitim Zirvesi, eğitimin insanlığın ruhunu besleyen, yaralarını saran, karanlıkları aydınlatan gücünü anlatacak. En güzel dünyanın kalemle kurulduğunu, adalet terazisinin hassas ayarının ancak böyle bir dünyaya talip olanlarla yapılabileceğini hatırlatacak.” sözleriyle ortaya koydu. Modern dünyanın başarı anlayışının gençleri kalıplaştırdığını belirten Erdoğan, bu durumu “Modern dünya insan yetiştirirken döküm kalıplar kullanıyor; skorları alkışlayan kapitalist bir iştahı kabartan bir başarı kültürünü dayatıyor.” sözleriyle eleştirdi ve Türkiye Maarif Vakfının kültürlere duyarlı eğitim yaklaşımının uluslararası ölçekte etkili bir model sunduğunu ifade etti.
Üst Düzey Oturumda Eğitimde Yapısal Sorunlar Tartışıldı
Günün ilk paneli olan üst düzey oturumda, Başkan Özdil’in moderatörlüğünde Cibuti Milli Eğitim ve Mesleki Eğitim Bakanı Mohamed Mahamoud, Senegal Milli Eğitim Bakanlığı Genel Sekreteri Khady D. Mbodji ve Mali Milli Eğitim Bakanlığı Genel Sekreteri Boubacar Dembele söz aldı. Oturumda ülkelerin eğitim öncelikleri ile yapısal sorunlara ilişkin değerlendirmeler paylaşıldı.
Senegal Milli Eğitim Bakanlığı Genel Sekreteri Khady D. Mbodji, gençlerin hem sistemin kullanıcıları hem de geleceğin şekillendiricileri olduğunu vurguladı ve “Dünyayı iyileştirmek teknolojiyi insanileştirmek anlamına da geliyor.” dedi. Mali Milli Eğitim Bakanlığı Genel Sekreteri Boubacar Dembele ise eğitimin yalnızca teorik bilgiyle sınırlı kalamayacağını belirterek “Okulun hedefi sadece teorik bilgiler aktarmak olmamalı.” ifadelerini kullandı. Cibuti Milli Eğitim ve Mesleki Eğitim Bakanı Mohamed Mahamoud ise eğitime erişimin kalkınmanın temel unsuru olduğunu vurguladı ve “Eğer eğitimin dünyayı iyileştirecek veya tedavi edeceğini düşünüyorsak hiçbir çocuk okul dışında kalmamalı.” sözleriyle kapsayıcı politikaların önemini dile getirdi.
Ana Tema Konuşmasında Eğitimde Değer ve İstikrar Vurgusu
Zirvenin ana tema konuşmasını yapan Büyükelçi Dr. Mehmet Güllüoğlu, eğitimin sağlık, ekonomi ve toplumsal refah üzerindeki etkisini değerlendirdi. Güllüoğlu, konuşmasında “Ahlaki değerlerin olmadığı bilgi, tehlikeli bir bilgi; vicdanı olmayan bir teknoloji, yıkıcı bir teknolojidir.” diyerek eğitimin değer temelli bir zeminde güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Öğretmenin toplumsal otoritesinin korunmasının önemini vurgulayan Güllüoğlu, güçlü bir eğitim ekosisteminin hem üretkenliği artıracağını hem de istikrarlı kalkınmanın temelini oluşturacağını ifade etti.
Günün Son Panelinde Küresel Sorunlar ve Eğitim Perspektifleri Ele Alındı
Prof. Dr. Naci İnci moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde küresel krizlerin eğitim üzerindeki etkilerine odaklanıldı. İnci konuşmasında “Küresel çatışmalara tanık oluyoruz. Milyonların yerinden edildiğine tanık oluyoruz. Komşuları birbirine yabancılaştıran bir kutuplaşmaya tanık oluyoruz. Bu gerçeklik bizi bu yılın derin teması olan eğitim yoluyla dünyayı iyileştirmeye getiriyor.” diyerek eğitimin küresel sorunlarla mücadelede üstlendiği role dikkat çekti.
Panelde Dr. Esra Albayrak, ezber bozucu bir eğitim yaklaşımının gerekliliğine vurgu yaptı ve “Çocuklarımızın dünyanın 0 noktası olarak neden Greenwich’in konumlandırıldığını sorgulamasını bekliyoruz; Christoph Colomb’un anlatıldığı gibi bir kaşif değil istilacı bir tüccar olduğunu, geometrinin ya da felsefenin eski Yunan’dan önce de Çin’de, Babil’de, Mezopotamya’da, Arap Yarımadasında var olduğunu anlayabilecekleri bir eğitim perspektifini hedefliyoruz.” dedi. Albayrak ayrıca bilginin dekolonizasyonu, çok merkezli bilgi üretimi ve dijital çağda ahlaki sorumluluk konularının altını çizdi.
Panelin diğer konuşmacılarından Martin Armengol, dijitalleşmenin yalnızca teknolojik dönüşüm anlamına gelmediğini, aynı zamanda öğrenme süreçlerini yeniden şekillendiren kültürel bir fırsat sunduğunu belirtti. Armengol, dijital araçların doğru kullanıldığında eğitimde erişimi ve katılımı artırabileceğini söyledi. Akodah Ayewouadan ise eğitimin toplumsal uyumu güçlendiren bir köprü işlevi gördüğünü ifade etti. Ayewouadan, özellikle gençlerin sosyal dayanıklılığını artıran eğitim modellerinin toplumları krizlere karşı daha dirençli hâle getirdiğini vurguladı. Bu değerlendirmeler doğrultusunda panelde kültürel çeşitlilik, dijital çağda öğrenme dinamikleri ve dayanıklı toplumların inşası gibi başlıklar kapsamlı şekilde ele alındı.
Eğitim alanındaki güncel meselelerin çok yönlü biçimde ele alındığı İstanbul Eğitim Zirvesi’nin ilk günü tamamlandı. Zirve, ikinci gününde de uluslararası katılımcılarla eğitimin iyileştirici gücünü merkeze alan görüş alışverişleri ve küresel iş birliği arayışlarıyla devam edecek.






