Milli Eğitim Bakanlığı, rüzgârın yaprakları savurduğu gibi aldığı kararlarla kontrolsüz bir şekilde sağa sola savrulmaya devam ediyor.

Bir bakıyorsunuz Müfettiş Yardımcılığı Yarışma Sınavı'na mühendislik, mühendislik-mimarlık ve teknoloji gibi farklı fakültelerin mezunlarının da başvuru yapabilmelerinin önünü açıyor, bir bakıyorsunuz ÇEDES projesi ile öğretmen olmayanları okullarda ders verdiriyor.

Şimdi de okulunda derse giren öğretmeni kütüphaneci yapacak. Yani bir bakıma öğretmeni kütüphane memuru kadrosuna atayacak.

Sözleşmeli öğretmenlik sözlü sınavlarında yaşanan mağduriyetler için dava dilekçesi örneği Sözleşmeli öğretmenlik sözlü sınavlarında yaşanan mağduriyetler için dava dilekçesi örneği

Bakanlığın yayınladığı yönetmelikte öncelikli olarak norm kadro fazlası Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerinin, kütüphanecilik eğitimi almış öğretmenlerin ya da öğretmenler kurulunca belirlenecek bir öğretmenin görevlendirilmesi Bakanlığın içinde bulunduğu çıkmazın ispatıdır.

Merak ediyoruz. Bakanlık, öğretmeni okuldaki ihtiyaç olan her yere görevlendirmeyi mi planlıyor? Yarın bir gün gıda okuryazarlığı kursu alanı kantinden sorumlu kadrosuna, afet ve acil durum kursu alanları Afad kadrosunda mı alacak?

Siz düzenli bir atama yer değiştirme yönetmeliği yapmazsanız, norm kadroları çeşitli şekillerde şişirirseniz faturasını öğretmene kesmeye çalışmak gibi garabet bir yola başvurursunuz.

Öğretmeni kütüphaneci yapmak da neyin nesi?

Sizin göreviniz öğretmeni eğitimini aldığı alanda öğrencileri ile buluşturmaktır. Norm kadro fazlalığını eritmek adına da öğretmenleri sınıflarından koparmak, üniversitede eğitimini aldığı branşın dışında okullarda kadroya geçirmek Milli Eğitim Bakanlığının işi değildir.

Öğretmenin yeri sınıftır ve öğrencilerine ders vermek onun aldığı eğitimin gereğidir. Milli eğitim Bakanlığı bu yanlıştan dönmelidir.

Nihat Örs

AES Genel Sekreteri