Birleşik Kamu-İş'e bağlı sendikalarımızla birlikte, AKP iktidarının emekçiyi yoksullaştıran, sermayeyi koruyan ekonomi politikalarına karşı; insanca yaşam, adil ücret ve hakça paylaşım talebiyle 19 Aralık’ta üretimden gelen gücümüzü kullanıyor, iş bırakıyoruz.
Maaş ve ücretlerimiz yüksek enflasyon karşısında her geçen gün erirken, TÜİK’in gerçekleri yansıtmayan verileriyle yapılan artışlar yaşam pahalılığı karşısında yetersiz kalmaktadır. Çarşıda, pazarda yaşadığımız gerçek enflasyon gizlenememektedir.
Konfederasyonumuzun Ar-Ge birimi KAMU-AR’a göre Kasım 2025 itibarıyla açlık sınırı 30.327 TL, yoksulluk sınırı ise 93.697 TL’dir. Emekçiler ve emekliler açlığa mahkûm edilirken, bütçe dolaylı vergilerle halkın sırtına yüklenmekte; kamu kaynakları sermaye gruplarına aktarılmaktadır.
Bu sefalet düzenine ve yoksulluğu büyüten bütçeye karşı tükeniyoruz, artık yeter diyoruz!
Sorumlusu olmadığımız krizin faturasını ödemeyi reddediyoruz.
TALEPLERİMİZ NETTİR:
• Yoksulluk sınırının üzerinde maaş
• Seyyanen zammın tüm emekçi ve emeklilere verilmesi
• Gelir vergisinin %15’e sabitlenmesi
• Enflasyon farkının aylık ödenmesi
• Yılda 4 ikramiye ve kira yardımı
• Yan ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılması
Sahte enflasyon rakamlarını kabul etmiyoruz!
Sefalet bütçesine boyun eğmiyoruz!
Hakça paylaşım, insanca yaşam ve emeğin hakkı için, Eğitim-İş ve Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikalarımız; Büro-İş, Enerji-İş, Genel Sağlık-İş, Güven Haber Sen, Kültür Sanat-İş, Tapu Çevre Yol-İş, Orman-İş, Tüm Yerel-Sen, Ulaşım-İş, Uzman Diyanet-Sen olarak alanlardayız!






