Kurtulmuş, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, terörün, Türkiye'nin öncelikli sorunu olduğunu ve teröre karşı parti değil devlet politikası geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

Terörle mücadele dolayısıyla son 40 yılda kamu bütçesinden harcanan paranın 2 trilyon dolar olduğunu, ayrıca yanlış güvenlik politikaları dolayısıyla bölgede olumsuzluk ve mağduriyetlerin yaşandığını ifade eden Erol, "MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin gündeme getirmesinden sonra Türkiye'de bu süreçle ilgili yeni gelişmeler var. Bu gelişmeler doğrultusunda bunun yalnızca Cumhur İttifakı'nın politikası değil bir devlet politikasına dönüşmesi ve parlamentonun bu sürecin içerisinde olması yönündeki kanaatimi paylaşmak isterim. Çünkü parlamentonun iradesi bir devletin iradesidir." değerlendirmesinde bulundu.

MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, İzmir'in Türkiye'nin en büyük üçüncü kenti olduğunu, ulusal ve uluslararası taşımacılık açısından sahip olduğu potansiyel ile en büyük ihracat limanlarının başında geldiğini belirtti.

İzmir'de sanayinin daha fazla gelişmesi gerektiğini dile getiren Osmanağaoğlu, "Halihazırda var olan 13 organize sanayi bölgesi dışında faaliyet gösteren firmalarımızın organize sanayi bölgelerinde toplanması ertelenemez bir ihtiyaçtır. Şüphesiz bu adım, İzmir'imizin konut, çevre ve planlı şehirleşme sorunlarına da pozitif katkı sağlayacak, sınırsız bir potansiyel sunan turizm ve tarım sektörünün de gelişmesini mutlaka hızlandıracaktır." dedi.

Kentin en önemli sorunlarından birinin de kentsel dönüşüm olduğunun altını çizen Osmanağaoğlu, İzmir'in ana gündeminin depreme hazırlık ve kentsel dönüşüm olması gerektiğini vurguladı.

Osmanağaoğlu, nüfus yoğunluğu ve bina stokunun göz önüne alınarak merkezden kent çeperine doğru yapılacak bir çalışmayla riskli binaların dönüşüme tabi tutulmasının elzem olduğunu kaydetti.

- "Bülent Ecevit yaşamı boyunca önemli bir misyon üstlenmiştir"

DSP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Önder Aksakal, DSP'nin kurucusu, onursal genel başkanı ve eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in 100. doğum gününü kutladı.

Ecevit'in 81 yıllık yaşamında ülkesi ve milleti için büyük hizmetler yaptığını, bu uğurda her türlü riski ve mağduriyeti göğüsleyen dürüst bir lider olarak hafızalarda yer aldığını belirten Aksakal, "Bülent Ecevit denilince akla vatan ve insan sevgisi, barış ve kardeşlik, kararlılık ve dirayet, eşitlik ve dürüstlük gelir. Bülent Ecevit gerek Türkiye siyasetindeki ağırlığı gerekse dünya siyasetinde yarattığı etki gücüyle yaşamı boyunca önemli bir misyon üstlenmiştir." diye konuştu.

Ecevit'in ülkesi için yaptıklarını anlatan Aksakal, haşhaş ekim yasağının kaldırılması başta olmak üzere 500 yıldır Türk yurdu Kıbrıs'ta yaşayan soydaşların Rum mezaliminden kurtarıldığı ve özgürleştirildiği Kıbrıs Barış Harekatı'nın gerçekleştirilmesi kararlarında tarihi sorumluluklar üstlendiğini aktardı.

Aksakal, "Ecevit, başta ASELSAN olmak üzere bugün üstün başarılara imza atan savunma sanayimizin gözde kuruluşlarının temelinde imzası olan siyasetçidir." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü'nü tebrik etti.

İktidar tarafından infaz düzenlemesi de içeren bir kanun teklifinin TBMM Başkanlığına sunulacağını belirten Ekmen, "Devlet kin ve intikam duygusuyla yönetilmez. İnsanlara temel ilkelerle yaklaşılır. Bir infaz yasası hazırlanırken, 'Acaba bu infaz yasasından FETÖ'cüler de faydalanır mı' diye sorulmaz. Eğer o infaz yasasıyla yapılacak iyileştirme, hukuk, ahlak ve adalet açısından doğruysa yapılır. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir şekilde neredeyse 1,5 milyon soruşturma dosyasıyla yürütülen FETÖ dosyalarında insanlar, haksız yere cezaevinde yattıkları yetmiyormuş gibi bugün infaz sistemindeki bir iyileştirmede dahi bir duvara çarpıyor." ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Sağlık Bakanlığının ülke genelinde toplam 3 bin 658 işçi alımı için duyurduğu ilana toplam 1 milyon 600 bin kişinin müracaat ettiğini öne sürerek, "Ülkeyi bu hale nasıl getirdiniz? Nasıl olur böyle bir şey?" diye sordu.

"Düşük kur, yüksek faiz politikası nedeniyle tekstil sektöründe ciddi sıkıntılar yaşandığını" iddia eden Çömez, "Geçtiğimiz iki yıl içerisinde 300 bin kişi tekstilde işini kaybetti. Bu yıl böyle devam ederse 300 bin kişi daha işini kaybedecek. Bütün illerde durum böyle. Geçen aylarda İzmir'de 4 binden fazla insan tekstil sektöründe işini kaybetti. Sebep düşük kur, yüksek faiz. Çünkü ülkeyi borç batağına batırdınız. Bu şartlar altında ekonominin yürümesi mümkün değil." ifadelerini kullandı.

Çömez, Samsun'un Terme ilçesinde belediye tarafından düzenlenen festivalde kumar oynatıldığını ileri sürdü.

- "Gabar'da geleceğe dair umut vadeden enerji potansiyelini bizzat görme imkanı bulduk"

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü dolayısıyla ülkücü şehitleri rahmet ve minnetle andığını söyledi.

Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü'nü kutlayan Kılıç, "Dost ve kardeş ülkemiz, tek millet, iki devlet olduğumuz Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kuruluş yıl dönümünü kutluyorum." dedi.

Kılıç, Türkçenin, UNESCO'nun en çok konuşulan diller listesine eklenmesinin yıl dönümü olduğunu anımsatarak, "Millet olmanın en önemli öğesi olan Türkçemize, dilimize her şart altında sahip çıkmalı ve korumalıyız." diye konuştu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında bir heyetle, Şırnak'ın Gabar Dağı'nda yürütülen petrol arama ve üretim faaliyetlerini yerinde incelediklerini aktaran Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir dönem terörle anılan, güvenlik güçlerimizin büyük bir azim ve kararlılıkla huzura kavuşturduğu bu coğrafya, artık üretimin, istihdamın ve kalkınmanın sembolü haline gelmiştir. Şehit Esma Çevik 1 No'lu Keşif Kuyusu'nda düzenlenen petrol numune gösteriminde Türkiye'nin geldiği noktayı ve geleceğe dair umut vadeden enerji potansiyelini bizzat görme imkanı bulduk. Modern altyapı, teknolojik donanım ve sahada çalışan 3 binden fazla emekçiyle Şırnak, sadece bir enerji yatırım bölgesi değil aynı zamanda sosyal kalkınmanın, yerli istihdamın ve ekonomik canlılığın da merkezi konumuna gelmiştir."

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Kars'ta yaşanan bir kadın cinayetine tepki göstererek, kadınların korunmasına yönelik tedbirlerin daha sıkı uygulanması gerektiğini söyledi.

Kadın ve çocuğa karşı şiddet ve istismarın önlenmesi için yapılması gerekenleri anlatan Koçyiğit, Türkiye'nin acilen İstanbul Sözleşmesi'ne yeniden taraf olmasını, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un daha etkin uygulanmasını, çocuk koruma sisteminin hayata geçirilmesini ve yeterli miktarda sığınma evi ve çocuk merkezlerinin açılmasını istedi.

Koçyiğit, asgari ücret ve en düşük emekli aylığının temmuz ayında mutlaka artırılması gerektiğini belirtti.

- "Temmuzda mutlaka asgari ücrete zam yapılmalı"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, asgari ücretin artık Türkiye'de temel bir ücret haline geldiğini, her 10 çalışandan 6'sının asgari ücret aldığını öne sürdü.

Açlık sınırının 24 bin lirayı geçtiğini savunan Emir, "22 bin 400 lira asgari ücretle geçinmek olanaksız. Haziran enflasyonunu da dikkate alırsanız, 22 bin 400 liralık asgari ücret şu anda 19 bin liraya düşmüş durumda. Temmuzda mutlaka asgari ücrete zam yapılmalı ve milyonların açlığa terk edilmesine son verilmelidir. CHP olarak bu konunun takipçisi olacağız, tüm toplumsal kesimlerle birlikte yan yana bu mücadeleyi büyüteceğiz." diye konuştu.

Emekli bayram ikramiyelerinin de çok düşük olduğunu söyleyen Emir, "Bayram ikramiyesi 4 bin lira olamaz. İlk verildiğinde bir koç satın alınabildiği bir bayram ikramiyesinin bugün 2-3 kilo et parası olmasını asla kabul etmiyoruz. İktidarı, hiç olmazsa bu bayramda emeklilerimizi güldürmeye davet ediyoruz." dedi.

- "Her alanda aileyi koruyan adımlar atmaktan asla geri durmayacağız"

AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Mayıs 2023'te yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden bu göreve seçildiğini anımsatarak, "28 Mayıs 2023 seçimleri bize bir kez daha gösterdi ki bu millet iradesine ipotek konulamaz." dedi.

Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü'nü tebrik eden Yenişehirlioğlu, Türkiye ile Azerbaycan'ın, "iki devlet, bir millet" olarak geçmişte omuz omuza verdiği mücadeleyi bugün de barışta, kültürde, diplomaside aynı kararlıkla sürdürdüğünü vurguladı.

İsrail'in, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü sistematik soykırıma tüm dünyanın tanıklık ettiğini belirten Yenişehirlioğlu, "Bu artık savaş değil bir vahşettir. Bu, bir halkı topyekun ortadan kaldırmaya yönelik bilinçli, örgütlü bir soykırım hareketidir. İsrail'in savaş suçlularına sessiz kalan Batı, insan hakları maskesini çoktan yere düşürmüştür. Türkiye olarak susmayacağız. Cumhurbaşkanımızın cesur liderliğinde mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz. Filistin ve Gazze yalnız değildir. Bu zulmün bir hesabı olacak. Bu katliamın failleri muhakkak yargılanacak." ifadelerini kullandı.

Yenişehirlioğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu ile aile kavramına verdikleri öneme bir kez daha dikkati çektiklerini söyledi.

"Son yıllarda küresel ölçekte yürütülen, adı özgürlük olan ancak aslında köksüzlük aşılayan saldırılar doğrudan aileyi hedef almaktadır." ifadesini kullanan Yenişehirlioğlu, şunları kaydetti:

"Cinsiyetsizleştirme politikaları, sapkın akımlar, dijital mecralarla yapılan zihin işgalleri neslimizi savunmasız bırakmakta, aileyi çözmeye çalışmaktadır. Bizler 'aile kutsaldır' diyen bir medeniyetin evlatlarıyız. Aile koruma vizyonumuz kapsamında 28 Mayıs itibarıyla doğum yardımları ödemelerini toplu şekilde yapmış bulunuyoruz. 163 bin 295 haneye yaklaşık 1,2 milyar liralık destek ulaştırarak yeni doğan evlatlarımızın ilk adımlarına destek olduk. AK Parti olarak aile yapımızı yıkmaya çalışan her türlü ideolojik ve kültürel saldırılara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Eğitimden hukuka, medyadan sosyal politikaya kadar her alanda aileyi koruyan, güçlendiren adımlar atmaktan asla geri durmayacağız."

Genel Kurulda, Yeni Yol Partisinin "Göç İdaresi ve gönderme merkezleri", İYİ Partinin "obezite", DEM Parti'nin "klinik araştırmalarda kadın etkisi" ve CHP'nin "sanayicinin sorunları" konularındaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.

Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Yeni Yol Partisi Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede son 20 yılda birçok savaş yaşandığını, bunların sonucunda da milyonlarca insanın Türkiye'ye göç ettiğini anlattı.

Bu kişilerin korunması için Göç İdaresi Başkanlığının görevlendirildiğine işaret eden Torun, "Göç İdaresi Başkanlığının bugün ırkçı ve yabancı düşmanı yönetim yapısı, hoyrat uygulamaları ile Türkiye'ye sığınanların ve yasal yolla göç edenlerin hak ve hürriyetlerini tehdit eden bir mekanizmaya dönüşmüştür." ifadelerini kullandı.

Ellerindeki veri, vaka ve tanıklıkların bunu açıkça ortaya koyduğunu ileri süren Torun, Geri Gönderme Merkezlerindeki şartlar ve uygulamaların göçmenlerin kendisini gönüllü geri dönüş evraklarını imzalamaya mecbur bıraktırdığını savundu.

Bu merkezlerin kapalı ceza infaz kurumlarına dönüştürüldüğünü iddia eden Torun, şöyle konuştu:

"Göç İdaresi Başkanlığının geri gönderme uygulamaları, geri gönderme merkezlerindeki hak ihlalleri ve uluslararası koruma hakkının sistematik bir biçimde ihlal edilmesi derhal meclisin gündemine alınmalı, şeffaf ve bağımsız bir araştırma süreci başlatılmalıdır. TBMM cezaevlerini nasıl periyodik bir şekilde denetliyorsa, oradan daha ağır şartlara sahip geri gönderme merkezleri de ciddi bir şekilde denetlenmelidir. TBMM, bu keyfi düzeni sonlandırmak için irade göstermelidir. İnsan haklarını, hukuk devletini ve uluslararası hükümlülükleri esas alan bir göç ve entegrasyon politikası için harekete geçmelidir."

DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, geri gönderme merkezlerini ziyaret etmek istediklerinde orada kalanlarla görüşmelerinin engellendiğini ileri sürdü. Saki, merkezlere müdahale edilmesi gerektiğini söyledi.

İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin (Doğu Türkistan) sıkıntılarının yalnız Türk milletinin değil tüm Müslüman aleminin ve insan hakları savunucusu olduğunu iddia eden bütün devletlerle uluslararası kurumların da sıkıntısı olduğunu kaydetti.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne kayıtsız kalmanın sadece milliyetlerine, vicdanlarına karşı bir sorumluluk değil, aynı zamanda insanlık alemine karşı da bir vebal olduğunu ifade eden Türkeş, "Doğu Türkistan'da olanlarla ilgili sağlıklı bilgi alabilmek adına Urumçi'de konsolosluk kurma fikrini konuşmalıyız." dedi.

CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, Türkiye'de göç politikasının kontrolsüz, hukuksuz ve denetimsiz bir biçimde yürütüldüğünü ileri sürdü.

Göç politikasının iflas ettiğini savunan Seyit Torun, "Bu sadece bir göç krizi değil. Bu aynı zamanda demografik bir mühendislik, bir iktisadi sürgün düzeni ve bir toplumsal çöküş projesidir." sözlerini sarf etti.

İktidarın göç konusunu siyasi çıkar için kullandığını iddia eden Torun, sığınmacılar meselesinin halkın çıkarlarını savunarak çözmek zorunda olduklarını vurguladı.

- "Geri dönüş süreçleri insani olarak yönetildi"

AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, göçmenler üzerinden siyaseti dizayn etmek isteyenlerin sayısının çoğaldığını ancak böyle insani konuda buna izin vermediklerini söyledi.

Medeniyetlerinin kodlarında bunları istismar etmenin bulunmadığını kaydeden Uslu, "Göç, yönetimin konusudur ama sığınmacılar insanlığın konusudur." dedi.

Suriye'de 2017'de güvenli bölge oluşturulduktan sonra rejimin devrildiği 9 Aralık 2024'e kadar 740 bin Suriyelinin gönüllü, onurlu ve güvenli bir şekilde geri döndüğünü anımsatan Uslu, "O tarihten bu tarihe kadar 248 bin Suriyeli gönüllü ve onurlu bir şekilde kendi ülkesine döndü. Toplam 1 milyon. Biz birileri gibi 'Davulla, zurnayla zorla göndereceğiz.' vesaire demedik. Biz gereğini yaptık." şeklinde konuştu.

Düzensiz göçle mücadelenin her egemen devletin görevi ve sorumluluğu olduğuna değinen Uslu, bunu da insan hukuku ve insan haklarına uygun bir şekilde yerine getirdiklerini belirtti.

Geri gönderme merkezlerinde itiraz süreçleri bulunduğunu hatırlatan Uslu, şöyle devam etti:

"Biz gittiğimizde gördük ki onlara avukatlık hizmeti de veriliyor, sağlık hizmeti de veriliyor, kurslarla ilgili süreçler de veriliyor. Ancak arkadaşlar, kamu güvenliği, kamu sağlığı, kamu esenliği önemli konular, bunlarla da ilgili tabii ki işlemler yapılıyor. Geri gönderme merkezleri 2023 yılında 884 defa, 2024 yılında 898 defa, 2025 yılında da 408 defa denetlenmiş ve incelenmiş. Kimler mi? Birleşmiş Milletler, Avrupa işkencenin önlenmesiyle ilgili komisyon, Türkiye Büyük Millet Meclisi, İnsan Hakları Eşitlik Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Mülkiye Teftiş Kurulu, farklı şekillerde buralar denetlenmiş ve buralarda insani olarak geri dönüş süreçlerinin yönetildiği ortaya çıkmıştır. Bir yerde ihlal varsa buyurun, gidelim, bakalım, inceleyelim."

Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda, Yeni Yol Partisi, İYİ Parti, DEM Parti ve CHP'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.

- 3 Haziran'da Başkanlık seçimi yapılacak

AK Parti'nin Meclis'in çalışma takvimine ilişkin grup önerisi ise kabul edildi.

Öneriye göre, Genel Kurulda, bugün, Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerinin tamamlanması halinde, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri tamamlanan Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine başlanacak.

Genel Kurul, bu teklifin görüşmelerinin yarın tamamlanamaması halinde, haftalık çalışma günlerinin dışında, 30 Mayıs Cuma, 31 Mayıs Cumartesi, 1 Haziran Pazar günü de çalışacak.

Genel Kurulda 3 Haziran Salı günü ise 28. Yasama Dönemi’nin ikinci devresi için TBMM Başkanı seçimi yapılacak.

AK Parti'nin grup önerisinin kabul edilmesinin ardından Genel Kurulda Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.