OECD'nin 18-19 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen Eğitim Politikaları Komitesi (EDPC) Yürütme Kurulu toplantılarında Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher tarafından yapılan sunumlarda, Türkiye'nin eğitim alanında attığı adımların karşılık bulduğu ortaya çıktı.
OECD'nin 18-19 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen Eğitim Politikaları Komitesi (EDPC) Yürütme Kurulu toplantılarında Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher tarafından yapılan sunumlarda, Türkiye'nin eğitim alanında son yıllarda attığı kararlı adımların karşılık bulduğu somut bir şekilde ortaya çıktı.
Eğitim araştırmalarından öğretmen politikalarına, sınıf yönetiminden sistem planlamasına uzanan geniş kapsamlı göstergelerde sergilenen bu yükseliş, üç farklı alanda Türkiye'nin "iyi uygulama örneği" olarak kaydedilmesini sağlamış ve ülkemizi OECD ülkeleri arasında öne çıkan başarı hikâyelerinden biri hâline getirmiştir.
Eğitim Ar-Ge Harcamaları
Kamu Ar-Ge harcamalarının dağılımına ilişkin OECD göstergesi, Türkiye'nin eğitime yönelik araştırma yatırımlarını kararlılıkla artırdığını ortaya koymaktadır. 2023 yılında eğitim araştırmalarına ayrılan payın birçok gelişmiş ülkeyle benzer seviyelere ulaşması, Türkiye'nin bilimsel araştırma kapasitesini güçlendirme konusundaki iradesini açık biçimde göstermektedir. Bu istikrarlı yaklaşım, ülkemizin eğitim politikalarını veri temelli ilerletme konusundaki kararlılığının somut bir yansıması olarak değerlendirilmiş ve Türkiye raporda örnek ülkeler arasında gösterilmiştir.
Öğretmen Maaşları ve Sınıf Mevcudu Değişimi
OECD'nin uzun dönemli analizinde Türkiye'nin öğretmenlere verdiği güçlü destek ön plana çıkmaktadır. 2015-2023 döneminde öğretmen maaşlarında kaydedilen yaklaşık yüzde 30'luk reel artış, ülkemizi pek çok OECD ülkesinin üzerine taşıyarak öğretmenlerin ekonomik koşullarının iyileştirilmesinde önemli bir başarıya işaret etmektedir. Aynı dönemde sınıf mevcutlarının istikrarlı biçimde korunması ise Türkiye'nin hem öğretmenleri güçlendiren hem de öğrenme ortamlarını geliştiren bütüncül bir yaklaşım izlediğini göstermektedir. Bu politika çizgisi OECD tarafından özel olarak takdir edilmiş ve ülkemiz iyi uygulama örnekleri arasında sunulmuştur.
Öğrenci-Öğretmen Oranı ve Sınıf Büyüklüğü
Öğrenci-öğretmen oranı ile sınıf büyüklüklerini karşılaştıran göstergede Türkiye'nin OECD ortalamasına yakın, dengeli ve planlı bir kapasite yönetimi sergilemesi dikkat çekmektedir. Aşırı yüklenmeden uzak bu düzenli yapı, Türkiye'nin öğretim kapasitesini uluslararası normlara uygun şekilde yönettiğini ve eğitimde sürdürülebilirlik ilkesini etkili biçimde hayata geçirdiğini göstermektedir. OECD, bu uyumlu tabloyu Türkiye'nin eğitim planlamasında yakaladığı istikrarın bir yansıması olarak değerlendirerek ülkemizi olumlu örnekler arasında göstermiştir.
