TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, BRÜKSEL’DE TÜRK GAZETECİLERLE BİR ARAYA GELDİ

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Terörsüz Türkiye sürecine ilşikin, “Parlamentonun üzerine düşen sorumluluklar var. Bunun için de en kısa zamanda ümit ederim ki parlamento yaz tatiline girmeden evvel grubu kurarak çalışmalarımıza başlarız.” dedi.

Kurtulmuş, NATO Parlamento Başkanları Zirvesi kapsamında bulunduğu Belçika’nın başkenti Brüksel’deki temaslarının sonunda TOBB Brüksel Temsilciliğinde Türk gazetecilerle bir araya gelerek gündemi değerlendirdi, sorularını yanıtladı. 

NATO Parlamento Başkanları Zirvesi’nin verimli geçtiğini ifade eden Kurtulmuş, TBMM olarak Türkiye'nin tezlerini ve duruşunu aktarmak için tüm uluslararası platformlarda varlık gösterdiklerini vurguladı.

Kurtulmuş, parlamenter demokrasinin dünya genelinde dış politikada önemli araçlardan biri haline geldiğine işaret etti. 

NATO Parlamento Başkanları Zirvesi’nin ana gündemin NATO'nun Avrupa'daki güvenlik gücünün artırılması ve Ukrayna'nın desteklenmesiyle ilgili görüşler olduğunu aktaran Kurtulmuş, “Türkiye olarak biz de burada farklılığımızı ortaya koyduk. Biz başından itibaren tereddütsüz, amasız, fakatsız Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunan ülkelerden biriyiz. İnsan haklarına saygılı bir şekilde bu sorunun çözülmesi için gayret sarf ediyoruz." dedi. 

Kurtulmuş, Ukrayna-Rusya savaşının sadece iki ülke arasında kalmayıp Rusya ile Batı dünyası arasında topyekün bir savaşa dönüşme riskinin olduğunun altını çizerek, "Buradan da bölgesel bir savaş olmanın ötesinde çok daha büyük çatışma alanları çıkarabilir. Bunun için Türkiye bir taraftan Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunurken ve bir taraftan egemenlik haklarına sonuna saygılı olmayı dile getirirken, aynı zamanda ikisi de komşumuz olan ülkeler arasında mutlaka müzakere kanallarını açık tuttuk. " diye konuştu. 

Türkiye'nin ümidi ve temennisinin iki taraf için de adil, kalıcı ve onurlu bir barışın sağlanması olduğunun altını çizen Kurtulmuş, Ukrayna ve Filistin'deki durumun benzerliğine de dikkati çekti.

Kurtulmuş, İsrail'in Gazze'deki soykırımına değinerek, "İsrail’in uluslararası hukuku hiçbir şekilde tanımayan, insanlık sınırlarını zorlayan, her türlü insani suçu işleyen iki yıllık bir işgalinden söz ediyoruz. Mesele sadece Gazze halkına karşı işlenen bir soykırım değil, onun çok ötesinde Filistin topraklarının tamamında işgal, ilhak, baskı ve katliam politikasına dayanan yeni bir boyuta ulaşmıştır. Dolayısıyla NATO üyesi ülkelere de şu uyarıda bulunduk. Ukrayna meselesinde gösterdiğiniz tavrı bir şekilde Filistin’in baskı altına alınması ve Gazze’de bir büyük katliamın, soykırımın uygulanmasına karşı da göstermeniz gerekir görüşümüzü müttefiklerle paylaştık." dedi. 

Kurtulmuş, ayrıca İsrail'in İran'a karşı hukuk tanımaz saldırılarının da kabul edilemez olduğunu ve sonlandırılması gerektiğini de ifade ettiklerini aktardı.

Başta Batı olmak üzere tüm dünyanın Filistin meselesinde bir teste tabi tutulduğunu vurgulayan Kurtulmuş, hükümetlerin çifte standartları geride bırakması gerektiğini vurguladı.

Kurtulmuş, hükümetlerin duruşunun aksine son dönemde Avrupa'da "İsrail'in sürdürdüğü saldırılara karşı Avrupa kamuoyunda insanlık cephesi kurulmuştur. Batı ülkelerinde çok büyük bir toplumsal reaksiyon başlamıştır." değerlendirmesinde bulundu. 

-“Hükümetler ne yaparsa yapsın, Batı ülkelerinde çok büyük bir toplumsal reaksiyon başlamıştır”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, değerlendirmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Avrupa’nın sokaklarında Gazze halkına destek için gösterilen düzenlendiğinin hatırlatılmasının ardından değerlendirmesi soruların Kurtulmuş, bugün Avrupa başta olmak üzere Batı dünyasında İsrail'in sürdürdüğü insanlık dışı saldırılara, barbarlığa, gaddarlığa karşı fevkalade duyarlı bir kamuoyu tepkisi ortaya çıktığını belirtti. 

Bu durumu da “insanlık cephesi” olarak tanımladığını dile getiren Kurtulmuş, “Hükümetler ne yaparsa yapsın, hükümetler ne kadar İsrail yanlısı politikaları izlerse izlesin, hükümetler ne kadar İsrail'i ve dostlarını kızdırmamak için sessiz kalırlarsa kalsınlar Batı ülkelerinde çok büyük bir toplumsal reaksiyon başlamıştır. Bu; dini, dili, ırkı, rengi, siyaseti çok farklı olan insanları bir araya getiren, tabiri caizse insanlığın turnusol kağıdı haline dönüşmüş olan yeni bir akımdır. Bu akım, insanlığın ortak değerleri etrafında toplanabilme, birleşebilme becerisini arttıracaktır. Allah'ın izniyle, Filistin halkına verilen bu destek inşallah adil, hakkaniyetli bir dünyanın kurulması için de çok büyük bir rol oynayacaktır.” ifadesini kullandı.

Avrupa’da ve ABD’de Gazze için kurulan insanlık cephesine işaret eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

 “Dünyada, hükümetlerin bu çifte standartlı davranışlarıyla halkların onurlu davranışları arasındaki mesafe açılmaya başladı. Bunun, insanlık cephesi için fevkalade önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Allah'ın izniyle, İsrail'in ve İsrail'in saldırgan tavrına destek verenlerin güç paranoyaları ne kadar kuvvetli olursa olsun insanlık cephesinin hak talepleri çok daha güçlü olacaktır. Ben bu anlamda İsrail açısından da yeni bir dönemin başladığını, Filistin davası açısından da yeni bir dönemin başladığını görüyorum.” 

Avrupa’daki gösterileri de olumlu bulduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Hükümetler ne zaman insafa gelecek? 60 bin insan ölmüş hala Gazze'deki enkazların altında cesetlerin olduğu tahmin ediliyor ve maalesef koca laflarla bir sürü kurumlar Gazze'de öldürülenlerin istatistiki verileri bile doğru dürüst tutulabilmiş değil. Yazıklar olsun. Bunu savunan her bir hükümet, bunu savunan ve bunun arkasında duran her bir siyaset, tarihin çöplüğüne gidecektir. Hiç şüphesiz. Onun için halkların bu tavrını doğru buluyoruz. İnşallah buradan da sonuç çıkar.”

- “Türkiye savunma sanayindeki başarılarını sürdürmek mecburiyetindedir”

NATO'nun gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 5'ini savunma için harcama önerisinin sorulması üzerine Kurtulmuş, Türkiye için son yıllardaki en önemli gelişme alanlarından birisinin savunma sanayi olduğunu belirterek, “Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki biz elin oğluna mahkum olmadan kendi savunmamızı kendimiz sağlamak zorundayız. NATO üyeliğinin bize vermiş olduğu birtakım gereklilikler ayrı bir şey. Ama Türkiye, bu bölgede, bu coğrafyada ayakta durmak istiyorsa güçlü olmak mecburiyetindedir. Bu gücün bir kısmı da hiç şüphesiz ki savunma sanayinde ortaya konulacak güçtür. Her alanda dünyanın birçok ülkesine ihracat yapabilecek noktaya geldiğimizi görüyoruz. Yüzde 3-5 bunlar konuşulur. Bunlar işin diplomatik kısmı ama asıl olan Türkiye'nin kendi ayakları üstünde durabilecek bir güce ulaşmaya başladığıdır. Türkiye, savunma sanayindeki başarılarını sürdürmek, ileriye götürmek ve güçlendirmek mecburiyetindedir.” şeklinde konuştu. 

Türkiye olarak şu anda yüzde 2’nin üstüne çıkıldığını belirten Kurtulmuş, “Biz kendi programımız içerisinde bunu sürdürüyoruz. Zaten birçok ülke çeşitli gerekçelerle bu yüzde 5, yüzde 3.5 meselesine karşı çıkıyorlar, karşı çıkacaklar. Dolayısıyla mühim olanın, alınan bir kararın uygulanabilir olmasıdır.” dedi. 

- “Türkiye, Türk coğrafyasındaki bütün devletlerle iyi ilişki içerisindedir”

Bazı Türk devletlerinin Güney Kıbrıs'a atıfta bulunan Birleşmiş Milletler kararlarının kabul edildiği Semerkand deklarasyonunun hatırlatılmasının ardından Türkiye’nin Türk devletlerine karşı tavrında bir değişiklik olup olmadığına yönelik soruya yanıt veren Kurtulmuş, bazı çevrelerin Türkiye ile Türk devletlerinin arasını açmak için bazı konulardan istifade etmeye çalıştıklarını, söz konusu krizin de geride kaldığını söyledi. 

Bu süre içerisinde Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Azerbaycan’daki mevkidaşlarıyla bu konuları konuştuklarını ifade eden Kurtulmuş, “Türkiye, Türk coğrafyasındaki bütün devletlerle hem hükümet olarak çok iyi ilişki içerisindedir hem devlet olarak iyi ilişki içerisindedir. Ama hepsinden önemlisi halklar zaten kardeştir, bir bütünün parçalarıdır.” diye konuştu. 

Orta Asya’dan Avrupa’nın içlerine kadar uzanan coğrafyada 300 milyonluk bir Türk nüfusunun bulunduğuna işaret eden Kurtulmuş, bunun büyük bir değer olduğunu vurguladı. 

Kurtulmuş, Türk devletleriyle Türkiye arasında bir müttefiklik ilişkisi değil kardeşlik hukukun bulunduğunu da belirterek, şöyle konuştu:

“Semerkant'ta yapılan mutabakatın dördüncü maddesinde Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne atıfta bulunan Birleşmiş Milletler kararları üzerinde bir mutabakata varıldığı üzerinden bir aleyhte propaganda başladı. Ama ikili ve çok taraflı görüşmelerle bunları aşıyoruz. İki hafta önce Astana’da TÜRKPA Genel Kurulu’nu yaptık. Bu toplantıya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler katıldı ve gözlemci üye sıfatıyla konuşma yaptı. Ayrıca Kazakistan Devlet Başkanı Tokayev'in bizleri kabulünde de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Meclis Başkanı da bulundu. Yani gözlemci üye olarak orada resmen devlet başkanı tarafından kabul edildi. Şunu söylemek istiyorum. Zaman zaman bazı yanlış anlaşılmalar, yanlış uygulamalar olur. Hiç kimse aramıza fitne sokmaya kalkmasın. Türk devletleri birbirinden ayrılmaz bir bütündür.”

- “Parlamento yaz tatiline girmeden grubu kurarak çalışmalarımıza başlarız”

Terörsüz Türkiye süreci kapsamında Meclis’te kurulması planlanan komisyon ve bu sürecin bölgeye etkilerinin neler olacağına ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, Terörsüz Türkiye’nin sadece bir temenniden ibaret olmadığını söyledi. 

Türkiye’nin ayaklarına 50 yıldır pranganın vurulduğunu dile getiren Kurtulmuş, artık Türkiye’nin terör meselesini tamamıyla geride bırakması gerektiğini vurguladı.

Kurtulmuş, “Millet olarak var olan, aramızdaki kadim dostluğun, kardeşliğin ortaya çıkarılarak, Türk'ü, Kürt'ü, Sünni'yi, Alevi'yi birbirinden ayırmak isteyen ne varsa onların hepsini ortadan kaldırmamız lazım. Zaman, gerçekten birlik beraberlik zamanıdır.” dedi. 

Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyadaki halkların son 25-30 yıldır etnik ve mezhebi farklılıklar üzerinden birbirine düşman edildiğini anlatan Kurtulmuş, bunların hepsini bir kenara bırakarak aradaki dostluk ve kardeşliğin tamamıyla gönüllü bir birliktelik haline geldiği Türkiye’nin inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Tarihi bir fırsatın yakalandığını ve bunun değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, “Türkiye'nin çok büyük bir kısmında toplumsal bir desteğin olduğunu görüyorum. Bundan sonraki süreçte parlamentonun da devreye girmesi mecburidir. Parlamentonun üzerine düşen sorumluluklar var. Bunun için de en kısa zamanda ümit ederim ki parlamento yaz tatiline girmeden evvel grubu kurarak çalışmalarımıza başlarız.” ifadesini kullandı. 

- “Meclis’te o görüntü üzerine gerekli müdahaleyi yapmış ve gerekli cezayı vermiştir”

“TBMM Genel Kurulunda zaman zaman tansiyonun yükseldiğini görüyoruz. Genel Kurul’daki Başkanlık Divanı’nda bir tartışma yaşandı. Buna dair bir görüşmeniz oldu mu, nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine de Kurtulmuş, “Henüz arkadaşlarla yüz yüze görüşmüş değilim. Ama Meclisi yöneten, Meclis Başkanvekilimiz ile görüştüm, ondan gerekli bilgileri aldım. Grup başkanvekili arkadaşlarımızın bazılarıyla görüştüm. Zaten Meclis’te o görüntü üzerine gerekli müdahaleyi yapmış ve gerekli cezayı vermiştir.” ifadesini kullandı.

Her insanın sabrının taştığını anların olabileceğini ama marifetin, kızgınlığı engelleyebilmek olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devem etti:

“Parlamento çok farklı fikirlerin kıran kırana mücadele ettiği bir alandır. Yani A ve Z kadar birbirinden uzak olan iki siyasi görüş bile oturup konuşabilmeyi başarabilmelidir. ‘Üslubu beyan ayniyle insandır’ diye eskilerin bir lafı vardır. Siyasetin bir tarafı müzakeredir, bir tarafı mücadeledir. Yani en sert mücadeleyi yapar, ertesi gün de o mücadeleyi yaptığımız insanlarla konularınızı müzakere edersiniz. Bunu kaçırdığınız zaman siyaset bir arenaya döner. Olmaz... Yani bir siyaset meclisini birtakım özel meclislerdeki kavgacı, gürültücü üsluplarla sürdüremeyiz. Bu Türkiye'ye yakışmaz, Türkiye demokrasisine yakışmaz. Arkadaşlarımızın hepsi fikirlerini söylemekte sonuna kadar özgür olduğu ama hiç kimsenin bir diğerine karşı haksızlık, hakaret hele hele fiili, fiziki bir müdahale yapacak noktaya gelmemesi gerektiğinin şart olduğunu düşünüyorum. Bu, Meclisin de muhabbetine aykırı bir şeydir. Ayrıca vatandaşlarımız da bunları görüyor ve not veriyor.”

- “NATO'nun da kendisini bu yeni döneme adapte etmesi lazım

Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgedeki savaş karşısında NATO’nun tavrının ne olabileceğine ilişkin değerlendirmesinin sorulmasına karşın Kurtulmuş, NATO’nun özellikle son zamanlarda karşı karşıya kaldığı tehditler karşısında ortak bir tepki vermeyi başaramadığını, bunun açıkça görüldüğünü söyledi. 

NATO’nun dünyanın en kuvvetli ortak savunma mekanizması olduğunu ama NATO’nun hem harcamalar üzerinden kendini koruyabilecek; alet, ekipman ve savunma stratejisini geliştirmek konusunda eksiklikleri bulunduğunu söyleyen Kurtulmuş, “En önemli eksikliği, NATO'nun kurulmasını sağlayan küresel şartlar, bugünün şartlarıyla birebir aynı değildir. Dolayısıyla bu şartlar çerçevesinde NATO'nun da kendisini bu yeni döneme adapte etmesi lazım.” dedi. 

Kurtulmuş, NATO’nun, barışın nasıl tesis edilebileceğine ilişkin konular üzerine de yoğunlaşması gerektiğinin altını çizdi.

- Türk toplumunun TBMM’de temsili

Avrupa’daki Türk toplumunun TBMM’deki temsiline ilişkin bir soruya cevap verirken de Kurtulmuş, Avrupa'da büyüyen siyasetçilerin Meclis’te bulunduğunu, bunun sayılarının artırılabileceğini söyledi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın da Belçika’da doğup büyüğünü anımsatan Kurtulmuş, Bürüksel’de Türk vatandaşlarının yaşadığı bölgeye gerçekleştirdiği ziyaretlerde Bakan Göktaş’ın akrabalarıyla da bir araya geldiğini, Göktaş’ın selamını ilettiğini anlattı.

Avrupa’da yaşayan bir vatandaşın Türkiye’deki seçimler için oy kullanmasının Türkiye ile olan bağın somut hale dönüştürülmesi olduğunu da söyleyen Kurtulmuş, “Bu uygulama çok doğrudur. Bu konuda aksi bir görüş de duymadım.” dedi.

BMM BAŞKANI KURTULMUŞ, BRÜKSEL'DE "TÜRK TOPLUMU BULUŞMASI"NDA KONUŞTU

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Onlar için Orta Doğu, savaş oyununun bir parçası, uzakta, bilmem kaç bin kilometre uzakta bir yer. Bizim için Orta Doğu, her sokağında hatıramızın olduğu, her sokağında millet varlığımızın bize dua ettiği bir bölgenin adıdır. Dolayısıyla biz bu bölgede bir insanın burnunun kanamasından rahatsızlık duyarız." dedi.

Kurtulmuş, NATO Parlamento Başkanları Zirvesi dolayısıyla bulunduğu Brüksel'de "Türk Toplumu Buluşması"na katıldı.

Dünyanın her yerinde Türkiye'nin millet varlığının içinde kendisini hisseden yüz milyonlarca insanın olduğunun altını çizen Kurtulmuş, Türkiye'nin gücünün sadece kendi yurttaşlarından ibaret olmadığını, Türkiye'ye gönülden bağlı olan bu insanların gücü ve duasının Türkiye'yi güçlendiren önemli hususlardan biri olduğunu vurguladı.

Son yıllarda batı dünyası başta olmak üzere Türkiye'nin kurum ve kuruluşlarının kurumsal kapasitesinin gelişmekte olduğunu görmenin bir kıvanç vesilesi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye, bugün sahip olduğu imkanların, gücün farkındadır. Millet varlığımız başta olmak üzere bu gücümüzü artırabilmek için her alanda büyük bir dayanışmayla işbirliği içinde yolumuza devam etmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Türkiye gibi ülkelerin elindeki en önemli güçlerden birinin "yumuşak güç" olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Güçlü olacağız, ekonomimiz güçlü olacak. Güçlü olacağız, askeriyemiz, savunma sanayimiz güçlü olacak. Ama en az onun kadar insanların zihninde, gönlünde olumlu bir algının, 'Bu insanlar, bu ülke, millet, bunlar haktan, hukuktan, adaletten yanadır; bunlar barıştan, huzurdan yanadır' diyerek insanların zihinlerinde ve gönüllerinde de birtakım olumlu algıların olması, gücün en önemli yansımalarından birisidir." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, Türkiye'ye düşmanlık yapan bazı kısıtlı çevreler dışında dünyanın neresine gidilirse gidilsin, Türkiye'ye, Türk insanına karşı olumlu yaklaşan çok geniş kitlelerin olduğuna işaret ederek, Afganistan ile ilgili bir hatırasını şöyle anlattı:

"Havaalanından dönüyoruz, son derece zor günler, Devlet Başkanlığı Sarayı'na bile havaalanından helikopterle gidilebilecek kadar güvenliğin olmadığı günler. O günlerde bizim oradaki Türk misyonumuz, mesela Mehmetçiğimiz, insanlara gidiyor, eğitim, sağlık yardımı yapıyor, köylerde yollar açıyor, sular getiriyor... Komutanlardan birisi havaalanında bize bir şey anlattı, hepimizin gözleri yaşardı: Komutan, 'Biz gittik, Afganistan'da Afgan kadınları, namahrem diye yabancı erkeklerin olduğu yere girmiyor. Fakat o Afgan halkı, kadınlar, genç, yaşlı, bizim Türk askeri oraya girdiği zaman kaçmıyor, ondan uzaklaşmıyor. Türkler oraya, içeriye, odaya girdiği zaman dışarı çıkmıyor. Sonunda tercüman vasıtasıyla sordum: 'Siz erkeklerden namahrem diye kaçıyorsunuz da niye bizden kaçmıyorsunuz?' dedim. Bir Afgan kadını şu cevabı verdi: 'Türk askeri bizim için namahrem değildir.' Yani onu kardeşi, abisi, babası gibi görüyor. Dünyada bu kadar büyük bir yumuşak güce sahip olan bir başka ülke yoktur."

Bosna Hersek'in bağımsızlığını yeni kazandığı günlerden birinde Ayvaz Dede şenliklerine gittiklerini ve orada insanların ellerinde Bosna Hersek bayrakları ile Avrupa Birliğinin verdiği bayrakların yanında Türk bayrakları ile bu şenlikleri kutladıklarını anlatan Kurtulmuş, "Dünyanın hiçbir ülkesi bir tek Boşnak'ın eline kendi bayrağını vererek Ayvaz Dede şenliğine gönderemez. Bu, bizim milletimizin büyük gücüdür. Bu gücün farkında olmamız lazım. Biz burada Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı olarak varlığımızı koruyor ve güçlendiriyorken bunu hiç unutmayacağız. Bu miras, büyük bir mirastır. Bu miras, çoğaltarak sonraki nesillere aktarmamız gereken bir mirastır. Türkler adaletin, hakkaniyetin, insanlığın, vicdanın, insafın sesidir ve bunu yayan bir millettir." açıklamasında bulundu.

Kitlesel olarak çekim gücü yüksek olan coğrafi bölgelere gelen insanların genellikle asimile olduklarını ancak Türk toplumunun asimile olmadığını, çok kuvvetli bir şekilde entegre olmayı başardığını söyleyen Kurtulmuş, "Mühim olan burada yaşamak değil, burada hangi şartlar içerisinde varlığımızı sürdürdüğümüzdür." dedi.

Kurtulmuş, bunun için de Türk toplumlarının çok güçlü olarak Avrupa'da varlığını sürdürmesi gerektiğini belirtti. Belçika'da 300'ün üzerinde sivil toplum kuruluşu bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, "Sözümüzün kuvvetini, kuvvetli STK'larla artırmak mecburiyetindeyiz." diye konuştu.

Sivil toplum kuruluşlarının küçük küçük derebeyliklerine dönüştürülmesinin önüne geçilmesi gerektiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Öyle olmalı ki her bir STK kendi alanında ana akım, diğer bütün buradaki diğer farklı kültürlere sahip olan toplum kesimleri içinde örnek olacak STK'lar haline gelebilmesi lazım." ifadesini kullandı.

Sadece bir alanda görüş, diploma sahibi olmanın ötesinde alanında yıldız öğrenciler olacak Türk gençlerini yetiştirmek gerektiğini belirten Kurtulmuş, bunun için eğitim alanına yapılan yardımların desteklenmesini istedi.

Belçika'da 130 civarında yerel siyasette olan Türk vatandaşının olduğunu bildiren Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Güzel bir şey ama yetmez. Belçika'nın özellikle merkezi siyasetinde hem federal meclislerde hem de merkezi diğer meclislerde var olacak arkadaşlarımızın olması, buradaki Türk toplumunun duygu ve düşüncelerini temsil eden, nitelikli ve gerçekten Türkiye ile gönül bağı olan kardeşlerimizin siyasette etkin hale gelmesi lazım. Burada yaşayan bazı arkadaşlarımızın TBMM içinde var olması önemlidir. Şu andaki parlamentonun içerisinde de bütün partilerden çok sayıda arkadaşımızın olduğunu biliyorum. Ama bizim yurt dışındaki Türk toplumundan beklediğimiz esas mesele buradaki yetişmiş gençlerimizin, insanımızın siyasette çok daha etkili, buradaki parlamentolarda çok daha güçlü bir şekilde temsil edilmesini sağlamaktır."

- "Türkiye, o eski ne dediğini bilmeyen, ne söylediğine kendisi bile inanmayan Türkiye değildir"

Yurt dışında yaşayan Türklerin, Türkiye ile gönül bağlarını kopartmamasını isteyen Kurtulmuş, Türkiye'nin yurt dışındaki temsilciliklerinin geçmişin aksine halkın içinde olduğunu söyledi.

Dünyanın her yerinde Türkiye'nin kültürel diplomasi kurumlarının bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, bu kurumların Türk vatandaşlarının olduğu yerlerde "harıl harıl" çalışmaları ve çabalarının Türkiye için bir iftihar tablosu olduğunu dile getirdi.

Neredeyse dünyanın her yerinde Maarif Vakfı üzerinden, Yunus Emre Enstitüsü üzerinden hem Türkçeyi öğrenenler hem de Türk kültürüne vakıf olmak için gayret edenlerin olduğunu bildiren Kurtulmuş, "Türkiye gerçekten o eski ne dediğini bilmeyen, hatta ne söylediğine kendisi bile inanmayan Türkiye değildir. Türkiye artık hedefleri olan, perspektifi olan, geleceğe doğru nasıl hareket edeceğini bilen ve bunu yaparken de hem kendi halkını, yurt içinde ve yurt dışında, hem de millet varlığını kendisi için en büyük kazanım olarak gören bir Türkiye. Bu istikamette yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.

Türkiye'nin zor bir coğrafyada yer aldığını dile getiren Kurtulmuş, böyle bir coğrafyada Türkiye'nin güçlü ve şahsiyetli bir ülke olarak durmaktan başka şansı olmadığını vurguladı.

Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin durduğu noktaya değinen Kurtulmuş, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunduklarını, ilhaka karşı olduklarını, bir an evvel adil ve kalıcı barışın kurulması için gayret sarf ettiklerini anlattı.

İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırımda kaç kişinin öldüğünün istatistiğinin bile tutulamadığına dikkati çeken Kurtulmuş, on binlerce kilometre uzakta olanların "savaş oyunu oynar gibi" Orta Doğu'yu karıştırmaya devam ettiğini söyledi.

Uluslararası camiada koca lafların arkasına sığınan bir sürü adamın 'Bu insanlık suçudur.' diyerek ortaya çıkıp İsrail hükümetinin zulmüne ses çıkarmadığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Allah'a çok şükür hükümetler ne yaparsa yapsın artık dünyanın birçok yerinde halklar bu vahşete 'dur' demeye başlamıştır. Geçen hafta pazar günü burada 150 bin kişiye yaklaşan mahşeri kalabalıklarla yapılan yürüyüş, sessiz kalan hükümetlerin yüzüne de vurulan açık bir tokattır. Dünyanın her yerinde insanlık cephesi kazanmaya başlamıştır. Ve inşallah Filistin'in bu acılarının üzerinden yeni bir dünyanın insanlık ekseninde yeniden kurulacağına hep beraber şahit olacağız. Onlar için Orta Doğu, savaş oyununun bir parçası, uzakta, bilmem kaç bin kilometre uzakta bir yer. Bizim için Orta Doğu, her sokağında hatıramızın olduğu, her sokağında millet varlığımızın bize dua ettiği bir bölgenin adıdır. Dolayısıyla biz bu bölgede bir insanın burnunun kanamasından rahatsızlık duyarız. Aynı şekilde İsrail'in İran'a karşı tek taraflı başlattığı ve vahşi bir şekilde sürdürülen saldırıların da karşılıklı olarak sona erdirilmesi ve bir an evvel bir nihai ateşkesle bölgede sakinliğin, sükunetin sağlanması şarttır."

- "Türkiye'yi tutabilecek hiçbir güç dünyada yoktur, olmayacaktır"

Allah'ın milletlere imkan, fırsat ve mühlet verdiğini, bugün Türkiye'nin imkanı ve fırsatının bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, "Cenabı Allah'tan bize, bu millete mühlet vermesini, daha da güçlenmesi için imkanlarını arttırmasını dua ve temenni ediyoruz. Ancak dünyadaki işleri başkaları bizim adımıza yapacak değildir. Dünyadaki hedeflerimizi gerçekleştirmek için hep beraber çalışacağız. Türkiye ve Türkiye'nin yurt dışındaki varlığı olan siz değerli dostlarımız, kardeşlerimiz hep beraber çalışacağız. Ve ümit ediyorum ki öncelikli olarak kendi içimizde birliği, dirliği sağlayacağız." ifadelerini kullandı.

Askeri, ekonomik, kültürel ve diplomasi gücünün gerekli olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Bunların hepsinden daha gerekli olan daha elzem olan ise iç kalenin sağlam olması, milli birliğin ve beraberliğin tam manasıyla tesis edilmesidir. Değil 86 milyon 386 milyon olsanız herkes başka bir yere giderse, başka bir yöne saparsa oradan sonuç çıkmaz. Ama hep beraber içimizdeki farklılıkları bir zenginlik vesilesi olarak görerek Türkiye'de birlik ve beraberliğimizi... Etnik, mezhebi, meşrebi farklılıklarımızı bir kenara bırakarak ortak vatandaşlık şuuru içerisinde, birlik ve kardeşlik içerisinde yolumuza devam edersek Türkiye'yi tutabilecek hiçbir güç dünyada yoktur, olmayacaktır." açıklamasında bulundu.

Terörsüz Türkiye çalışmalarının TBMM olarak görevlerini tamamlayarak sonuçlanması için gayret edeceklerini bildiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Bunun 50 yılı Türkiye terörle meşgul edildi. Ayaklarımızda dünyanın en ağır prangaları yük olarak vuruldu. On binlerce insanımızı kaybettik. Türkiye, en az, 2 trilyon dolar maddi kayba uğradı. Şimdi bunları geride bırakacağız ve artık silahın konuşmadığı, terörün olmadığı, Türkiye'de ayrılıkçı fikirlerin gündeme gelmediği, getirilmediği, herkesin yasalar önünde eşit olduğu, herkesin yaratılıştan gelen haklarını kullanmakta eşit olduğu, insanların 'ya dinde kardeş ya yaratılışta eş' anlayışıyla birbirleriyle kardeşçe yaşadığı bir Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz. Aramıza sokulmaya çalışılan bütün emperyalist aparatları ve fikirleri geride bırakacağız."

TBMM BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ, BELÇİKA’DA

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, NATO Parlamento Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Belçika’nın başkenti Brüksel’e geldi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş’u, Brüksel Abelag Havalimanı’nda Türkiye’nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Basat Öztürk, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye’nin Brüksel Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Büyükelçilik Birinci Müsteşarı Özgür Çakar, NATO Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı Korgeneral Kemal Turan, Anvers Başkonsolosu İsmail Sefa Yüceer ve Brüksel Başkonsolosu Onur Sevim ile diğer ilgililer karşıladı. 

Kurtulmuş ile NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) Türk Delegasyonu Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili MevlütÇavuşoğlu, Türkiye-Belçika Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve NATO PA Türk Delegasyonu Üyesi CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak da Brüksel’e geldi. 

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Brüksel’deki temasları kapsamında, NATO PA Başkanı Marcos Perestrello’nun NATO Karargahı’nda parlamento başkanları ve temsilcileri onuruna vereceği davete katılacak.

Belçika Temsilciler Meclisi’ndeki NATO Parlamento Başkanları Toplantısı’nda katılımcılara hitap edecek Kurtulmuş'un, Zirve kapsamında ikili görüşmeler de yapması öngörülüyor.

TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, TÜRKİYE'NİN NATO DAİMİ TEMSİLCİLİĞİNİ ZİYARET ET

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Brüksel'deki NATO Daimi Temsilciliği'ni ziyaret etti.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Belçika’nın başkenti Brüksel'de NATO karargâhındaki Türkiye'nin NATO Daimî Temsilciliğini ziyaret ederek Büyükelçi Basat Öztürk’ten çalışmaları hakkında bilgi aldı.

Ziyarette, NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) Türk Delegasyonu Başkanı Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-Belçika Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, NATO PA Saymanı Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ve NATO Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı Korgeneral Kemal Turan da yer aldı. 

Kurtulmuş, daha sonra NATO Parlamento Başkanları Zirvesi kapsamında NATO PA Başkanı Marcos Perestrello’nun parlamento başkanları ve temsilcileri onuruna verdiği resepsiyona katıldı.

NATO PA Başkanı Perestrello ile resepsiyonda bir araya gelen Kurtulmuş, ayrıca Ukrayna Meclis Başkanı Ruslan Stefanchuk, ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Neal Dunn, Hırvatistan Meclis Başkanı Gordan Jandrokovic, Çekya Temsilciler Meclisi Başkanı Marketa Pekarova Adamova, NATO PA Başkan Yardımcısı Agnes Vadai’nin de aralarında olduğu bazı parlamento başkanları ve temsilcileriyle de görüşerek sohbet etti.

TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, NATO PARLAMENTO BAŞKANLARI ZİRVESİ AİLE FOTOĞRAFINDA YER ALDI

NATO Parlamento Başkanları Zirvesi dolayısıyla Brüksel’de bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, zirveye katılan parlamento başkanlarıyla aile fotoğrafında yer aldı.

TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, BELÇİKA DİYANET VAKFI’NI ZİYARET ETTİ

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, NATO Parlamento Başkanları Zirvesi kapsamında bulunduğu Belçika’nın başkenti Brüksel’de Belçika Diyanet Vakfı’nı ziyaret etti.

Kurtulmuş, ziyarette, Belçika Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Konak, Belçika Diyanet Vakfı Genel Müdürü Coşkun Beyazgül ve Sosyal İşler Müşaviri Fatih Mehmet Karaca’dan çalışmaları hakkında bilgi aldı. 

Kurtulmuş, Belçika’daki Türk toplumunun dini ve sosyal hizmetlerine katkıda bulunan vakfın faaliyetlerini yakından takip ettiğini belirterek, emeği geçenleri tebrik etti, çalışmalarında başarılar diledi. 

TBMM Başkanı Kurtulmuş, daha sonra Brüksel Fatih Camii’ne geçerek burada cuma namazını kıldı. Namaz sonrası cami cemaatiyle bir araya gelen Kurtulmuş, Belçika’daki Türk vatandaşlarıyla sohbet ederek talep ve görüşlerini dinledi.

- “Türkiye, yaşadığı zor coğrafyada kimseye, ele güne muhtaç olmadan yoluna devam edecektir”

Belçika İslam Federasyonu’nda da vatandaşlarla bir araya gelen Kurtulmuş, burada ise Belçika İslam Federasyonu Başkanı Muhammed Ünal’dan çalışmaları hakkında bilgi aldı. 

Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Avrupa'da bu camilerin yapılmasına vesile olan ilk nesli her zaman rahmetle hatırladıklarını dile getirerek, camilerin bugünlere kadar gelmesinde emeği geçenleri şükranla ve rahmetle yad etti. 

Milli Görüş Teşkilatı’nın kurulmasında büyük emeği olan merhum başbakan Necmettin Erbakan’ı, merhum Akgün Erbakan’ı ve Milli Görüş’ün ilk neslini de hayırla anan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“O güzel hizmetlerin Türk toplumunu bu noktaya getirdiğini bugün sevinerek görüyoruz. Artık üçüncü nesil yavaş yavaş dördüncü nesle evriliyor. İlk gelen nesilden bu yana ciddi bir gelişme olduğunu görüyoruz. Ama bunu da yeterli bulmuyoruz. Özellikle genç evlatlarımızın çok daha iyi yetişmesi için el birliğiyle mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. 

Eski dönemleriyle buradaki Türk toplumunu kıyasladığımızda aldığımız mesafeyi görüyoruz. Eski dönemlerdeki Türkiye ile şimdiki Türkiye'nin geldiği noktayı da kıyasladığımızda çok büyük bir mesafe aldığımızı Allah'a çok şükür görüyoruz.”

Türkiye'nin kurum ve kuruluşlarının kurumsal kapasitelerinin de giderek arttığına dikkati çeken Kurtulmuş, büyükelçilerin, başkonsolosların, bütün elçilik mensuplarının halkın arasında bulunduğunu ve onların taleplerini karşılamak için canla başla çalıştıklarını dile getirdi. 

Yunus Emre Vakfı’ndan TİKA’ya, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığına kadar bütün kurumların hızlı bir şekilde çalıştığını da anımsatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Dünyanın çok büyük gelişmelerin içerisinden geçtiğini biliyorsunuz. Bizim yaşadığımız coğrafyada Türkiye'nin güçlü olarak ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur. Bir ülkenin en büyük gücü, kendi içerisindeki birlik ve beraberliğin, kendi iç kalesinin sağlam olmasıdır. Allah, birlik içerisinde, dayanışma içerisinde hep beraber ortak hedeflere, milli hedeflere doğru yürümeyi nasip etsin. Bunun için de sizlerle buradaki arkadaşlarımızın çok yakın çalışmasını hem talep ediyoruz hem arzu ediyoruz. Bütün sıkıntılarınızın giderilebilmesi ve burada artık iyice entegre olmuş olan Türk toplumunun daha da ileri gitmesi için hep beraber çalışacağız.”

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Türkiye’nin geldiği noktaya da işaret ederek, “Dualarınızı bekliyoruz. İnşallah Türkiye, yaşadığı zor coğrafyada kimseye, ele güne muhtaç olmadan yoluna devam edecektir.” dedi. 

Ziyarette, NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) Türk Delegasyonu Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-Belçika Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, Türkiye’nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Basat Öztürk, Türkiye’nin Brüksel Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Büyükelçilik Birinci Müsteşarı Özgür Çakar, Brüksel Başkonsolosu Onur Sevim de yer aldı.

TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, BELÇİKA SENATO BAŞKANI VİNCENT BLONDEL İLE GÖRÜŞTÜ

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, NATO Parlamento Başkanları Zirvesi kapsamında Belçika Senato Başkanı Vincent Blondel ile görüştü.

Kurtulmuş, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, Blondel ile gerçekleştirdikleri görüşmede, ülkeler arasındaki ilişkiler başta olmak üzere bölgelerini de ilgilendiren birçok konuyu ele aldıklarını bildirdi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Belçika Parlamentosunda Türkiye Dostluk Grubunun kurulmasından memnuniyet duyuyor; bunun, parlamentolar arası ilişkilerimizin güçlendirilmesine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Sayın Blondel'ı, NATO PA Başkanları Zirvesi'ne ev sahipliği için kutluyor, misafirperverliği için teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.

TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, BRÜKSEL’DE UKRAYNA MECLİS BAŞKANI STEFANCHUK İLE GÖRÜŞTÜ

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Belçika’nın başkenti Brüksel’de, Ukrayna Meclis Başkanı Ruslan Stefanchuk ile bir araya geldi.

Belçika Temsilciler Meclisi’nin ev sahipliğinde düzenlenen NATO Parlamento Başkanları Zirvesi kapsamında gerçekleşen görüşmede, Kurtulmuş, Türkiye ve Ukrayna arasındaki tarihi bağlara işaret ederek, Türkiye’nin hem dış politikadaki tutumu dolayısıyla hem de iki ülkenin tarihi bağları dolayısıyla Ukrayna’nın yanında yer aldığını söyledi. 

2014’te Kırım’ın ilhakıyla başlayan süreçte Türkiye’nin, en yüksek perdeden Kırım’ın ilhakını tanımadığını, bunun uluslararası hukuka aykırı olduğunu her platformda dile getirdiğini ifade eden Kurtulmuş, Rusya-Ukrayna savaşının çözümünde; Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin en temel kavramlar olduğunu, bundan taviz vermeden Ukrayna’nın adil ve kalıcı bir barış masasına oturmasını temenni ettiklerini dile getirdi. 

Reel şartların, bu savaşın artık sürdürülememesi gerektiğini gösterdiğini ifade eden Kurtulmuş, Batı dünyasının, kuvvetli sözleriyle Ukrayna’ya destek veriyor olmakla birlikte gerçekte maalesef aynı desteği sağlayamadığını vurguladı.

2022’de Dolmabahçe’de Rusya ve Ukrayna arasında bir barış anlaşmanın neredeyse imzalanacak noktaya geldiğini ancak bazı ülkelerin bu barışı istemediği için savaşın sürdürüldüğünü anımsatan Kurtulmuş, Türkiye olarak Ukrayna’nın toprak bütünlüğü korunarak; adil, kalıcı, onurlu bir barışın sağlanabilmesinin mümkün olduğunu düşündüklerini belirtti. 

Ukrayna ve Rusya’nın, doğrudan görüşmelerle aralarındaki meselelerin daha kolay çözülebilmesine zemin hazırlamaları gerektiğinin de altını çizen Kurtulmuş, Türkiye olarak her türlü arabuluculuğu yapmaya hazır olduklarını bildirdi. 

Bu süreçte kimin gerçekten dost, kimin dost gibi görünen ama Ukrayna’nın yanında yeterince yer almayan ülkelerin olduğunun görüldüğünü söyleyen Kurtulmuş, bundan sonraki süreçte Ukrayna’nın dost olarak görülen ülkelerle, doğru projelerle çalışmasının kendisine çok büyük katkısının olacağını vurguladı. 

- Ukrayna Meclis Başkanı Stefanchuk, TBMM Başkanı Kurtulmuş’u Kiev’e davet etti

Ukrayna Meclis Başkanı Stefanchuk ise yeniden TBMM Başkanı seçilmesi dolayısıyla Kurtulmuş’u tebrik ederek, Brüksel’de yeniden bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kurtulmuş ile Türkiye’nin, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik önemli bir destek verdiğini belirten Stefanchuk, ayrıca Rusya ile yürütülen müzakere süreçlerinde Türkiye’nin verdiği destek dolayısıyla teşekkür etti. 

Stefanchuk, TBMM Başkanı Kurtulmuş’u Kiev’e davet ederek, Ukrayna Parlamentosu’na ve halkına hitap etmesini istedi. 

Ukrayna Parlamentosu ve TBMM’nin farklı alanlardaki iş birliğini de önemsediklerini dile getiren Stefanchuk, ayrıca Kurtulmuş’u kasım ayında İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenecek Kırım Platformu Parlamenter Zirvesi’ne de davet etti.