Kabine Toplantısı Sonrası Millete Sesleniş https://t.co/0imT9yDBUF
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) July 17, 2025
Kabine Toplantısı Sonrası Millete Sesleniş https://t.co/0imT9yDBUF
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) July 17, 2025Cumhurbaşkanımız Sayın
: “LGS sınavında başarı gösteren öğrenci sayısı üzerinden günlerdir söylemedik yalan bırakmadılar. Burada da tartışma hemen imam hatip düşmanlığına evrildi. Bütün sınavlarda güvenliğin en üst düzeyde sağlanması bizim olmazsa olmazımızdır. Hiçbir evladımızın emeğinin, umutlarının heba edilmesine izin vermeyiz. Günlerdir evlatlarımızı kışkırtanlara yalnızca şunu söylüyorum: Bu ülkenin kalbi ve zihni tertemiz çocuklarını artık lütfen rahat bırakın.”
Cumhurbaşkanımız Sayın @RTErdogan:
— Yusuf Tekin (@Yusuf__Tekin) July 17, 2025
“LGS sınavında başarı gösteren öğrenci sayısı üzerinden günlerdir söylemedik yalan bırakmadılar. Burada da tartışma hemen imam hatip düşmanlığına evrildi.
Bütün sınavlarda güvenliğin en üst düzeyde sağlanması bizim olmazsa olmazımızdır. Hiçbir… pic.twitter.com/So0OaPwegG
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Slayt 1 - 6 - Döngü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
İlim, fikir ve gönül dünyasının öncülerinden Yusuf Has Hacip'in bundan bin sene önce Kutadgu Bilig'de, "İyi, yokuş tırmanmak gibidir, güçtür; kötü, iniş gibidir kolay elde edilir" tespitini yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan geçen yaklaşık 10 asra rağmen bu tespitlerin bugün söylenmiş gibi geçerliliğini koruduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iyi, doğru, hayırlı, faydalı olanın peşinden gitmenin kolay olmadığını, tıpkı yokuş çıkmak misali zor ve çetin olduğunu, sabır, irade ve emek istediğini söyledi.
"Tekebbüre kapılmadan aziz milletimizin hizmetindeyiz"
İyiliğin millete hizmet etmek, Türkiye'nin şanını yüceltmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İyilik, mazlum ve mağdurlara yardım eli uzatmaktır. Biz iyiye talibiz, zora talibiz. Biz, hak bildiğimiz yolda son nefesimize kadar yürümeye talibiz. Bir başka gönül sultanımız Yunus Emre'nin dediği gibi 'yol odur ki doğru vara, göz odur ki hakkı göre, er odur alçakta dura, yüceden bakan göz değil.' Evet, kimseye yüceden bakmadan, kibirlenmeden, tekebbüre kapılmadan, gecemizi gündüzümüze katarak aziz milletimizin hizmetindeyiz. Eksiklerimiz, yapmayı çok istediğimiz hâlde irademiz dışında ortaya çıkan sebepler dolayısıyla yapamadıklarımız elbette oluyor ama gayretimizi ve samimiyetimizi 86 milyonun tamamı çok iyi biliyor."
"Terörsüz Türkiye"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin sorunlarına ve sıkıntılarına çözüm üretme iradelerinin ilk günkü gibi diri, canlı, güçlü olduğunu dile getirdi. "Türkiye'nin itibarını artırmak, Türkiye'yi kardeşlikle büyütmek, Türkiye Yüzyılı'nı menziline suhuletle ulaştırmak, bölücü terör gibi ülkemizi yarım asırlık prangalarından kurtarmak için çok boyutlu bir çaba içerisindeyiz." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunun için riske girilmesi gerekiyorsa giriyoruz. Mücadele edilmesi gerekiyorsa ediyoruz. Kuvvet kullanılması gerekiyorsa kullanıyoruz. Konuşulması, görüşülmesi gerekiyorsa bunu da çekinmeden yapıyoruz. Şunu milletim bilsin ki biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz. Biz milletin ve memleketin istikbalini garantiye almanın peşindeyiz. Terörsüz Türkiye sürecimizde evlatlarımıza üzerinde mutlu, müreffeh ve huzurla yaşayacakları bir ülke bırakmanın peşindeyiz. Derdimiz millet, sevdamız Türkiye'dir. Ne yapıyorsak 86 milyonun birliği, dirliği, huzuru için yapıyoruz. Ne yapıyorsak Türkiye'yi muzaffer ve muvaffak kılmak için yapıyoruz."
Temmuz gündemi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısından bu yana içeride ve dışarıda birçok programa, etkinliğe, toplantıya ve zirveye iştirak ettiklerini ifade etti. 1 Temmuz'da AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nın 172'ncisini düzenlediklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı gün Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Reisi Rüstem Minnihanov'u, parti genel merkezinde misafir ettiklerini belirtti.
Ertesi gün AK Parti Kadın Kolları Liderlik Akademisi vesilesiyle hanım kardeşleriyle bir araya geldiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aynı gün Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmut Meşhedani ve heyeti ile çok verimli bir görüşmemiz oldu. 4 Temmuz'da Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın 17. Zirvesi'ne katılmak üzere Azerbaycan'ın Hankendi kentindeydik. 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kardeşimin liderliğinde yaralarını süratle sarıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın da zirveye iştiraki ayrıca anlamlıydı. Buradan bir kez daha sıcak ev sahipliği için İlham kardeşime teşekkür ediyorum. 8 Temmuz Salı günü büyükelçilerin güven mektubu takdim töreni vardı. Ertesi gün ise partimizin son grup toplantısını gerçekleştirerek gündeme dair değerlendirmelerimizi paylaştık."
"'Cumhuriyet tehdit altında' diyerek korku yaymaya çalıştılar”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta sonu 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nı yapmak üzere Kızılcahamam'da olduklarını hatırlattı. AK Parti'nin en geniş manada kurmay kadrosuyla iki gün boyunca önemli istişarelerinin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış ve kapanış hitabında başta "Terörsüz Türkiye" süreci olmak üzere ülkenin en kritik meselelerini enine boyuna değerlendirdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmalarında ayrıca yeni dönemin tarihî, siyasi, fikrî çerçevesini çizdiklerini, bundan yine birilerinin rahatsız olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Bilhassa Türk, Kürt, Arap ittifakına yönelik mesajlarımız, dışarıda kandan ve çatışmalardan beslenenleri, içeride ise tek parti faşizminin günümüz temsilcilerini ciddi manada tedirgin etti. Çıktılar, sanki suçmuş, kabahatmiş gibi bizi ümmetçilikle itham ettiler. 'Cumhuriyet tehdit altında' diyerek korku yaymaya çalıştılar. Son beş gündür öyle saçma argümanlar, öyle absürt iddialar duyduk ki bütün bu saçmalıkları anlatmaya cehalet ifadesi bile yetersiz kalıyor. Ne millet kavramından ne ümmet mefhumundan haberdarlar. İkisini birbirinin zıddı görecek kadar da bilgisizler. Türk milletinin birliğini, beraberliğini savunurken Müslümanların evrensel kardeşliğini de savunmanın mümkün olduğunu, hatta bunun bizim için bir görev olduğunu anlamayacak kadar izansızlar, milletten ve milletin inanç dünyasından kopuk durumdalar."
Bütün bu hazımsızlığın işaretlerini sadece Kızılcahamam konuşmasına verilen histerik tepkilerde değil LGS tartışmasında da gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sınavda başarı gösteren öğrenci sayısı üzerinden günlerdir söylemedik yalan bırakmadılar. Burada da tartışma hemen İmam Hatip düşmanlığına evrildi. İmam hatipliyim ya, buralara kadar işi savurdular. Öyle ki Bursa'daki bir imam hatip ortaokulunun astığı tebrik pankartını çarpıtarak pırıl pırıl evlatlarımız maalesef hedef gösterildi." diye konuştu.
"Kimsenin evlatlarımızın duygularıyla oynamaya hakkı yoktur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlığın gerekli bilgileri şeffaf bir şekilde paylaşmasına rağmen 13-14 yaşındaki çocukların temiz, saf, masum duygularının istismar edildiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bütün sınavlarda güvenliğin en üst düzeyde sağlanması bizim olmazsa olmazımızdır. Hiçbir evladımızın emeğinin, umutlarının heba edilmesine izin vermeyiz. Bu hususta her zaman dikkatli olduk, çok titiz davrandık, tavizsiz bir duruş sergiledik. Türkiye, sınav güvenliği konusunda parmakla gösterilen bir ülkedir. Her yıl milyonlarca evladımızın, gencimizin, insanımızın girdiği sınavları hamdolsun hiçbir sorunla karşılaşmadan yapıyoruz. Hâl böyleyken ortaokul öğrencisinin duygularını manipüle ederek siyaset yapan zihniyet, aciz, özellikle de kötücül, siyaseten müflis ve müfsit bir zihniyettir. Siyasetin limanı ahlaktır, vicdandır. Siyasetin de itibarı, ilkeleri, gözetmesi gereken hudutları vardır. Bunlara riayet etmek, muhalif, iktidar fark etmeksizin hepimizin görevidir. Kimsenin evlatlarımızın duygularıyla oynamaya hakkı yoktur. Kimsenin çocuklarının eğitimi için her türlü fedakârlığa katlanan anne babaların hissiyatıyla oynamaya hakkı yoktur ve olamaz."
Duyumla dedikodu ve spekülasyonla siyaset yapılmayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylesine hassas bir konuda ise hiç yapılmayacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Günlerdir evlatlarımızı kışkırtanlara yalnızca şunu diyorum, bu ülkenin kalbi ve zihni tertemiz çocuklarını artık lütfen rahat bırakın. Madem ülkeye bir faydanız yok, en azından Türkiye'ye zarar vermeyin. Dezenformasyon yapmayın. Siyaset kurumuna olan güveni zedelemeyin. Buradan aldığı puan ne olursa olsun LGS sınavına giren evlatlarımızın hepsinin gözlerinden öpüyorum. Her birine Allah'tan başarılar diliyorum. Sevgili evlatlarım, unutmayın, biz size güveniyoruz. Biz sizi seviyoruz. Sizler, ebeveynlerinizle birlikte milletimizin de umudusunuz. Sizler aydınlık yarınlarımızın teminatı, istikbalimizin mimarlarısınız. Her biriniz inşallah ilerde çok iyi yerlere gelecek, başarılarınızla hem bizim hem de ailelerinizin gurur kaynağı olacaksınız. Cenabı Allah sizleri korusun, yolunuzu ve bahtınızı açık etsin."
"15 Temmuz'a 'oyun' diyenleri daima esefle hatırlayacağız"
Salı günü tarihe altın harflerle yazılan muhteşem bir kıyamın 9. sene-i devriyesi olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'cü hainlerin bozguna uğratıldığı 15 Temmuz Millî İrade Destanı'nı 86 milyon olarak yine gururla idrak ettiklerini ifade etti. 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'nde o gece toprağa düşen 253 kahramanı bir kez daha rahmetle andıklarını, gazilikle müşerref olan 2 bin 740 kişiye şükranlarını arz ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz şehitleriyle birlikte vatana, bayrağa ve istikbale sahip çıkarken şehit olan tüm kahramanlara rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "'İnsan bir kere ölür ama adam gibi ölür' diyen, 'Öleceksek ülkemiz ve milletimiz için adam gibi ölelim' diyerek darbecilere meydan okuyan yiğitleri daima şükranla anacağız. 15 Temmuz'a 'oyun' diyenleri, 'tiyatro' diyenleri, 'danışıklı dövüş' diyerek çamur atanları da hiçbir zaman affetmeyecek, daima esefle hatırlayacağız." dedi.
"Su uyur, FETÖ uyumaz" gerçeğinden hareketle örgütle mücadelelerinin kararlılıkla sürdüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar yüzde 30'u İçişleri, yüzde 24'ü Millî Savunma ve yüzde 18'i Millî Eğitim olmak üzere 155 bin kişinin kamuyla ilişiğinin kesildiğini bildirdi. Bunlardan 28 bininin görevlerine iade edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 289 fiili darbe davasının tamamında karar verildiğini, bu davalarda 1634 kişinin ağırlaştırılmış müebbet, 1366 kişinin müebbet, 1891 kişinin ise süreli hapis cezası aldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ceza infaz kurumlarında 11 bin civarında örgüt mensubu bulunduğunu, örgütün finans, ticaret, eleman devşirme, bürokrasi ve özellikle mahrem yapılanmasına yönelik operasyonların devam ettiğini kaydetti.







